“İlim Yayma Cemiyeti 65. Kuruluş Yıldönümü” programı Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlendi.
Toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve Enerji Bakanı Berat Albayrak katıldı.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de içerisinde olduğu bölgeyi kendi çıkarları için dizayn etmek isteyen güçlerin, geçmişte olduğu gibi bugün de basın kuruluşlarını silah gibi kullandığını vurguladı.
“BU ÜMMETE İHANET EDEN KİM OLURSA OLSUN ÜZERİNE SONUNA KADAR GİDECEĞİZ”
Suriye’de, Irak’ta, gezi olaylarında aynı yaklaşımın ürünü haberler yapıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batılı medya kuruluşları ülkemizde kamp kurmuşlardı. Sonra manşetlerini ‘Türkiye teröre destek veriyor’ kara propagandası yaptılar. Basın yayın özgürlüğü üzerinde ülkemizi karalamak için her çabayı gösteriler. Şu anda paralel devlet yapılanması bunu yapmıyor mu? Batıda paralel devlet yapılanmasının medya unsurları oralarda ülkemiz aleyhine kampanyalar sürdürüyor. Yalanın envai çeşidi onlarda var. Çünkü onlar da takiyeci ve bunu da başarı ile yürütüyorlar. Şu anda ciddi bir kısmı cezaevinde. Bir kısmı kaçtı gitti. Dedik ya inlerine gireceğiz, girdik, giriyoruz. Bu ten bu canda oldukça bu ümmete ihanet eden kim olursa olsun bunların üzerine sonuna kadar gideceğiz” diye konuştu.
“SURİYE REJİMİNİN KATLETTİĞİ GAZETECİNİN HABER OLDUĞUNU GÖRDÜNÜZ MÜ”
Amerika’da konferans vereceği enstitü önünde yapılan protesto gösterilerini hatırlatan Erdoğan, “Enstitü önünde geldik baktım karşıda PKK bayrakları, bir tarafta Asala, bir tarafta da paralel devlet yapılanması. Bunlar ne zamandan beri dost oldular. Tabii o iyi bir fotoğraf karesiydi. Niye hala gaflet içinde olan o samimi kardeşlerimiz, tabanı ibadette kalan kardeşlerimiz temenni ederim bu işten kurtulurlar. Çünkü tabanı ibadet, ortası ticaret, tavan ihanet. Bunların yapısı bu. Adi suçlardan terör suçlarından, ajanlıktan hüküm giymiş kişileri ‘gazeteciler hapse atılıyor’ diye dünya kamuoyuna bunlar yutturmaya çalışıyor. Hala devam ediyorlar. Siz Suriye rejiminin katlettiği onlarca gazetecinin haber olduğunu duydunuz mu. Gazze’de öldürülen gazeteciler için kampanya yürütüldüğünü gördünüz mü” şeklinde konuştu
“AMERİKA SAVUNMA BAKANI AYRI ŞEY SÖYLÜYOR, SÖZCÜ AYRI ŞEY SÖYLÜYOR”
Amerika’nın terör konusundaki tutumunu da eleştiren Erdoğan “Biz ‘PYD terör örgütüdür’ diyoruz, ‘YPG terör örgütüdür’ diyoruz. Amerika’da Savunma Bakanı ayrı şey söylüyor, sözcü ayrı şey söylüyor. Diyor ki ‘biz YPG ve PYD’yi terör örgüt olarak kabul etmiyoruz. Kendileri ile konuştuğumuzda bize farklı konuşuyorlar. Sırtımızı dönüyoruz bunlar farklı şeyler söylüyorlar. Öyle ise bu millet kendi göbeğini kendisi kesecektir. Bunun başka çaresi yok. Şair diyor ya ‘Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmiştir’ İşte bunu yapacağız. Bazı terör örgütleri parlatılır, eylemleri görmezden gelinir, eli kanlı teröristler moda ikonu gibi gösterilirken, bazı terör örgütlerinin eylemleri mercek altına alınıyor, uzun uzun anlatılıyor. Türkiye’de terör eylemi olunca çarşaf çarşaf konuyu işleyen, saatlerce konuyu işleyenler, benzer hadiseler kendi ülkelerinde yaşanınca sorumluluklarını hatırlıyorlar. Terör örgütleri arasında, acılar arasında, katiller ve maktuller arasında ayrım yapan bir zihniyet ile terörle mücadele yapılmaz. Bunun adı gazetecilik değil, iki yüzlülüktür. Terör örgütlerine payandalık yapmaktır” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE DEMOKRATİK OLMASAYDI, BU İHANETİN CEZASI BAŞKA OLURDU”
Bölücü terör örgütü mensuplarının içeride ve dışarıda Türkiye’nin aleyhine yapılan her eylemde en başta yer aldığını söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Şimdi aynısını paralel devlet yapılanması mensupları yapıyor. Bu yapı dünyanın hangi ülkesinde etkinliği varsa orada tüm imkanlarını ülkemize ve milletimizin aleyhine olan işler için seferber etmiş bulunuyor. Gittiğimiz ülkelerde bunu gördük. Böyle bir parayı bunlar bu ülkelere nasıl aktardılar, nereden buldular. Bunun için çok çalışacağız. Yanlışımızı telafi etmek durumundayız. Bölücü örgüt paçavraları taşıyanlar, Ermen örgüt yandaşları ve paralel örgüt elemanları yan yana, kol kola gösteri yapıyorlar. Fırsat bulduklarında işi saldırganlığa vardırıyorlar. Bunun için her fırsatta yerli ve milli vurgusu yapıyorum. Şayet yerli değil iseniz, milli bir duruşunuz yoksa paralel yapı gibi ruhunuz ve bedeninizi başkalarının eline vermişseniz, sizi kendi ülkenize karış bağırtırlar, kendi ülkenize silah da çektirirler. Adana’ndaki MİT TIR’ları meselesinde bu yapını elemanları kendi ülkelerine silah çektirme ihanetini sergilemişlerdir. Onların iddia ettiklerinin aksine Türkiye şayet bir hukuk devleti olmasaydı bu ihanetin cezası başka olurdu. Türkiye bunlara rağmen bir hukuk devleti olarak kalmaya başardığı için hesabı mahkeme önünde veriyor. Bu sıradan bir mesele değil. Ülkemiz tarihinde en açık, en aleni ihanet teşebbüslerinden birini gerçekleştirenler bu devlete yapamayacağı kötülük yoktur. Bunun içinde yargı yer aldı mı, güvenlik güçlerimiz yer aldı mı, medya yer aldı mı aldı. Bunları yaşadık. Peki bunların takipçisi olmayacak mıyız. Rabbim onların kirli hesaplarını altüst etmiş, kendi kazdıkları kuyuya düşürmüştür. Türkiye’yi ‘terör örgütlerine destek veriyor’ gibi göstermeye çalışanlar, kendileri terör örgütü olarak tescillenmiştir”
“TÜRKİYE’NİN EN PARLAK BEYİNLERİ, BU ÖRGÜT TARAFINDAN İĞFAL EDİLDİ”
Paralel devlet yapılanmasına yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, “Türkiye’nin çeyrek asrının en parlak beyinleri bu örgüt tarafından adeta iğfal edilmiş, şahsiyetsiz, kişiliksiz riyakar robotlar haline dönüştürülmüştür. Ortaya çıkan bunca ihanet belgesine rağmen bu yapının içinde kalmakta ısrar edenler kusura bakmasınlar başlarına gelecekleri kabul ediyor demektir. Terör örgütünün içinde barınana terörist denir. Legal görünüm altında illegal yapılanma içerisinde olanlar ki onu daha da değiştireceğiz. İllegal terör yapılanması ya da illegal terör örgütü diyecek ve üzerilerine bu şekilde gideceğiz. Türkiye’nin bir daha böyle bir musibete maruz kalmaması için en büyük görev size düşüyor. Türkiye dünyanın umududur. Sizler de Türkiye’nin umudusunuz” dedi.
Paralel devlet yapılanması ile mücadele konusunda sivil toplum kuruluşlarına da büyük görev düştüğünü vurgulayan Erdoğan, “Karşımızda çok daha fazla insana ulaşan bir yapı var. Şu anda onlar aşıldı. Paralel yapıya kaptırılan her bir masum evladımızın vebali üzerimizde. Biz daha fazla çalışarak, daha fazla imkan oluşturarak evlatlarımızın bu tür şer şebekelerinin pençesine düşmesinin önüne geçmeliyiz. İlim Yayma Cemiyeti ve aynı çizgide faaliyet gösteren kuruluşlarım için bugün rehavet dönemi değil gayret dönemi” ifadelerini kullandı.
“YAZILANLARIN ÖNEMİ YOK, AT BİR KENARA BAS ÜSTÜNE”
Konuşmasının sonunda medyaya da yüklenen Erdoğan, şunları söyledi;
“Sizleri karalamaya çalışanlar olacak. Yazılanların çizilenleri zerre önemi yok at bir kenara bas üstüne. Kaderin üzerinde bir kader vardır. Olay bu kadar. Bunlara kalsak değil cumhurbaşkanı muhtar bile olamazdık. Her ay şimdi binlerce muhtarımızı cumhurbaşkanı külliyemizde ağırlıyor ve bize bu sözü söyleyenlere hak ettikleri dersi veriyoruz. İngiliz, Alman şöyle yazmış. Ne yazarsanız yazın. Halk ne diyor, hak ne diyor, aslolan budur”.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması 'Türkeyi'nin En Parlak Beyinleri, Bu Örgüt Tarafından İğfal Edildi'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin en parlak beyinlerinin paralel devlet yapılanması tarafından iğfal edildiğini belirterek, “Ortaya çıkan bunca ihanet belgesine rağmen bu yapının içinde kalmakta ısrar edenler kusura bakmasınlar başlarına gelecekleri kabul ediyor demektir. Terör örgütünün içinde barınana terörist denir” dedi.