Cumhurbaskani Erdogan'dan Kürecik Iddialarina Sert Tepki

Istanbul’daki bir otelde Filistin Için Özgürlük ve Bagimsizlik Temali, Parlamenterler Arasi Kudüs Platformu 5. Konferansi düzenlendi.

Konferansa Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan da katildi.

Burada bir konusma yapan Cumhurbaskani Erdogan, Türkiye-Filistin dostluk grubu himayelerinde 34 ülkeden 157 üye ile 9 yil evvel baslayan girisimin bugün 2 bin üyeye ulastigini belirterek, "Platform faaliyetleriyle toplanti ve konferanslariyla farkli alanlardaki çalismalariyla Filistin davasinin küresel ölçekte sesi ve nefesi oldu. Birlesmis Milletler kararlarina, prensiplerine, uluslararasi normlara uygun olarak Kudüs ve Filistin’e hizmet eden kardeslerimi tebrik ediyorum. Müslüman olmanin Müslümanca yasamanin hakki, hukuku ve adaleti cesaretle müdafaanin gerçekten zor oldugu günlerden geçiyoruz. Bilhassa ilk kiblemiz Mescid-i Aksa’nin mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artiyor. Isgalci Israil tarafindan Kudüs’ün kadim kimligi adim adim yok ediliyor. Kandan ve gözyasindan beslenen haçli zihniyetinin tekrar hortlatilmak istendigini görüyoruz. Haçli seferleri ile yakilip yikilan Kudüs’ü tekrar ayaga kaldiran ve dört asir boyunca bir esenlik diyari haline dönüstüren ecdadin torunlari olarak Filistin’de yasanan menfi-müspet her gelismeyi yakindan takip ediyoruz. Resulü Ekrem Efendimiz’in (Sallahü teala aleyhi ve sellem) su tavsiyesi Kudüs davasinda ecdadimiz gibi bizim de rehberimizdir. "Beytü’l Makdis’e gidin ve orada namaz kilin. Sayet oraya gidemez ve orada namaz kilamazsaniz oranin kandillerini aydinlatacak yag gönderin." Evet Mescid-i Aksa sadece ilk kiblemiz degildir. Ayni zamanda Hz. Nebi’nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs’i Serif’in her kösesinde bu kutlu beldeye 400 yil boyunca büyük sevda ile hizmet etmis kahraman ecdadimizin izi, eseri ve mührü vardir. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez. Burada su gerçegi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Az önce de söylendi, Türkiye olarak La ilahe illallah Ibrahim Halilullah lafzinda sembollesen kusatici anlayisla Kudüs’e sahip çikmayi bir görev biliyoruz" dedi.

Son bir asirdir Haçli heveslileriyle, siyonist yayilmacilik arasinda sikisan Kudüs-i Serif’i tüm insanlik için tekrar bir Darüsselam haline getirmek için tüm gücümüzle çalistiklarini belirten Cumhurbaskani Erdogan, Kudüs’ü müdafaanin insanligi müdafaa, barisi müdafaa, farkli inançlara saygiyi müdafaa etmek oldugu inanciyla mücadelelerini azimle sürdürdüklerini söyledi.



"Netanyahu, kendisinden önceki caniler gibi adini Gazze kasabi olarak tarihe utançla yazdirmistir"

Insanlik ve baris adina yürüttükleri kutlu mücadeleye destek veren Parlamenterler Arasi Kudüs Platformu’na tesekkür eden Cumhurbaskani

"Son bir asirdir topraklari asama asama isgal edilen Filistin halki bugün tarihin en vahsi zulümlerinden birine maruz birakiliyor. Buradan mücadeleleriyle Kudüs ile beraber tüm insanligin onuruna da sahip çikan Filistinli kahramanlara bir kez daha selamlarimi gönderiyorum. Isgalci zalimler karsisinda dik duran Filistin’in yigit evlatlarini ülkem ve milletim adina saygiyla selamliyorum. Dünyanin dört bir yaninda Filistin ve Gazzeli kardeslerimizle dayanisma sergileyen vicdan sahibi tüm insanlara tesekkür ediyorum. 7 Ekim’den bu yana yasananlari anlatmaya artik kelimeler yetersiz kaliyor. Modern dönem firavunlarini görmek isteyen hiç uzaga gitmesin son 203 gündür 35 bin Filistinliyi acimasizca katledenlere baksin. Günümüzün Hitleri ve Nazileri Gazze’de 15 binden fazla çocugu öldüren katillerdir. Netanyahu, kendisinden önceki caniler gibi adini Gazze kasabi olarak tarihe utançla yazdirmistir. Alnina yapisan bu kara leke ne yaparsa yapsin çikmayacaktir. Simdi biz böyle konusunca bakiyorsunuz birileri hemen rahatsiz oluyor. Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi Israil yönetimi de antisemitizmle itham ederek bizi susturabilecegini zannediyor. Ellerindeki basin ve lobi gücüyle Gazze’de isledikleri cinayetlerin üstünü örtebileceklerini düsünüyorlar. Buradan onlara su hakikati tekrar hatirlatmakta fayda görüyorum. Ne yaparsaniz bos, ne kadar ugrassaniz da beyhude, Tayyip Erdogan’in kalbine de, kavline de zincir vuramazsiniz" diye konustu.



"Hamasli kardeslerimizi Filistin’in Kuvayi Milliyesi olarak görmeye devam edecegiz"

Tehditlere ve baskilariniza asla boyun egmeyeceklerini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, "Duam su; Yarab, Kahhar ismi serifinle tecelli ederek basta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahri perisan eyle. Birileri dönse bile biz yolumuzdan dönmeyiz, dönmeyecegiz. Çünkü biz Allah’a ve hesap gününe inaniyoruz. Biz sartlara göre, esen rüzgara göre, konjonktüre göre sözünü, durusunu, tavrini belirleyen tatli su siyasetçilerinden degiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çiktik. Bu kutlu yola ömrümüzü adadik. Yarim asirlik siyasi hayatimiz boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik. Biz birilerine sirin görünmek için degil, ’Filistin bir sinav kagidi her mümin kulun önünde’ diyen merhum Cahit Zarifoglu’nun ifadesinde anlamini bulan o agir imtihani hakkiyla vermenin derdindeyiz. Kimse kusura bakmasin tüm imkansizliklara ragmen Filistinli kardeslerimiz tam 203 gündür tek baslarina direnirken, yalniz baslarina tüm insanligin onurunu savunurken hiç kimse bizden soykirima sessiz kalmamizi bekleyemez. Sirf Israil ve Batili destekçileri öyle istedi diye Hamas’a ’terör örgütü’ iftirasi atanlardan olamayiz. Israil’e gönüllü, ücreti mukabil usaklik yapan lejyonerlerin ve kiralik kalemlerin kavramlariyla Filistinli direnisçilere terörist yaftasi vuramayiz. Varsin birileri rahatsiz olsun, varsin birilerinin ezberleri bozulsun. Biz isgalcilere karsi vatanlarini savunan Hamasli kardeslerimizi Filistin’in Kuvayi Milliyesi olarak görmeye devam edecegiz. Bu hakikati de dilimizin döndügü, gücümüzün yettigi kadar her platformda cesaretle dillendirmekten geri durmayacagiz. Sesimizle, sözümüzle, dualarimizla, insani yardimlarimizla elimizdeki tüm imkanlarla Filistin davasina Gazzeli kardeslerimizin ortaya koydugu asil ve onurlu direnise destek vermeye devam edecegiz. Bu konudaki dirayetli tavrimizi geçen hafta görüstügüm Hamas siyasi liderligine açikça ifade ettim. Israil’in saldirilarinda evlatlarini, torunlarini, akrabalarini sehit veren bu kardeslerime acilarini paylastigimizi çok net bir sekilde söyledim. Bundan bir asir önce topraklarini isgal eden emperyalist güçlere karsi bagimsizlik mücadelesi yürüten kahraman bir milletin evlatlari olarak hakli davalarinda yanlarinda oldugumuzu dile getirdim. Insallah bundan geri adim atmayacak 1967 sinirlarinda baskenti Dogu Kudüs olan bagimsiz, egemen, toprak bütünlügü haiz bir Filistin devletinin kurulmasi için samimiyetle çaba harcamayi sürdürecegiz" ifadelerini kullandi.

"Çocugunun dogum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlikla, en temel insani degerlerle bagi kalmamis demektir"

Gazze’de 203 gündür araliksiz olarak devam eden soykirimi hiçbir sebebin maruz gösteremeyecegini ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, "7 Ekim’de yasananlari tasvip edersiniz veya etmezsiniz. Bu tamamen sizin bakis açinizla ilgili bir konudur. Ama bunu öne sürerek yeni dogmus bebekleri öldürmeyi, sivillerin üzerine tonlarca bomba yagdirmayi, sehit naaslarina dahi eziyet etmeyi, bir ekmek almak için sira bekleyen insanlari katletmeyi, camileri, kiliseleri, okullari, hastaneleri bilerek hedef almayi, Gazze’yi toplu mezarlarin oldugu büyük bir kabristana dönüstürmeyi, velhasil savas hukukunun asgari sartlarina bile riayet etmemeyi hakli çikaramazsiniz. Çok açik söylüyorum, çocugunun dogum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlikla, en temel insani degerlerle bagi kalmamis demektir. Israil yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahsetle yüzlesmeli, terör örgütü gibi degil hukukla mukayyet bir devlet mantigiyla hareket etmeyi ögrenmelidir. Bunu yapmadiklari müddetçe bizim de Israilli yöneticilere karsi tavrimiz degismeyecektir. Israil’le artik iliskilerimizi ticari anlamda basta olmak üzere bunu Disisleri bakanim da açikladi kestik, kesiyoruz" dedi.



"Gazze’ye yardimlarda ilk sirada Türkiye yer aliyor"

Türkiye’nin iki bin yili asan tarihinin hiçbir döneminde asla soykirim yapmadigini, sömürgeci olmadigini, savasta bile olsa masumlara dokunmadiginin altini çizen Erdogan, "Bugüne kadar kimsenin inancina, kökenine, kimligine bakmadan basi dara düsen herkese biz kapimizi açtik. Engizisyondan kaçan Musevilere de, Nazi zulmünden kaçan Yahudi bilim adamlarina da biz sahip çiktik ey Netanyahu. Kafkaslar’dan Balkanlar’a, Afrika’dan Asya’ya kadar kim zulme ugramissa hiç düsünmeden biz imdadina kostuk. 13 yil önce çatismalar baslayinca Suriyeli komsularimizi nasil bagrimiza bastiysak, Ukrayna’dan kaçan mültecilere de biz güvenli liman olduk. Milli gelire oranla en fazla insani yardim yapan ülkelerden biriyiz. Nerede bir istikrarsizlik ve çatisma varsa menfaat hesabi gütmeden atesi söndürmeye çalisiyoruz. Bölgemizde barisin, huzurun, refahin ve güvenligin hakim olmasi için samimiyetle gayret gösteriyoruz. Gazze’ye yardimlarda ilk sirada Türkiye yer aliyor. 7 Ekim’den bu yana 13 uçak ve 9 gemi ile Gazze’ye gönderdigimiz insani yardimlarin toplami 50 bin tona yaklasti. Vefakatçileriyle birlikte 900 Gazzeli hastayi tedavilerini yaptirmak üzere ülkemize getirdik. Insani yardimlarin yani sira Refah’taki Kizilay Asevi araciligiyla günlük 10 bin kisilik sicak yemek dagitimini da yapiyoruz. Gazze’nin temiz içme suyu ihtiyacini karsilanmasinin amaciyla günlük 7 ton içme suyunun Gazze’ye geçisini sagliyoruz. Ticari açidan 54 ürün grubunda Israil’e ihracat kisitlamasi uygulayan tek ülke yine Türkiye’dir. Gazze katliamlarinin çok öncesinde askeri amaçla kullanilabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmustuk. 9 Nisan’da aldigimiz ihracat kisitlamasi karariyla bu tavrimizi pekistirmis olduk" ifadelerini kullandi.

"Onlar bu iftiralari atsalar da biz yolumuza ayni kararlilikla devam ediyoruz"

Geçen ay Türkiye’de yerel seçimlerin yapildigini ve seçim sürecinde bu konuda büyük bir haksizliga ve iftiraya maruz kaldigini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, "Sahsimizin Filistin davasini savunurken ödedigi bedeller ortadayken Türkiye düsmanlarinin da sagladigi lojistik destekle birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnisine verdigi güçlü destegi gölgelemeye çalisti. Bu kirli kampanyayi meselenin aslini bilmediklerinden degil, hirslari akil ve vicdanlarinin önüne geçtigi için yürüttüler. Hatta Israil’e jet satisi yapildi iftirasi yapacak kadar gözlerini kararttilar. Daha ileri gidiyorum, jet yakiti gönderdiler diyecek kadar ne yazik ki akil, vicdan ve ahlak disi bir sürü iddia gündeme tasindi. Sizin vicdaniniz var mi? Tayyip Erdogan ve arkadaslarinin böyle bir adim atmasi mümkün mü? Akil, vicdan, ahlak disi bir sürü iddia bu seçimlerde gündeme tasindi. Daha vahimi bu asilsin ithamlarin Israil dahil Türkiye’nin dik durusundan rahatsiz olan yabanci odaklar tarafindan uluslararasi basinda ve sosyal medya mecralarinda köpürtülerek ülkemiz aleyhine kullanilmasi çok yaraliyicidir. Türkiye’nin çabalarini bilen kardeslerimiz arasinda bile istifham olusturan bu propagandanin içinin bos oldugu 1 Nisan sabahi itibariyla görülmüstür. Fakat sel gitse de izi kalmis. Üç kurusluk siyasi çikar ugruna Filistin’in Türkiye ile iliskilerini bilen veya bilmeyen gayet iyi biliyor, Türkiye bizim iktidarimiz döneminde böyle bir sey yapar mi yapmaz mi bunu çok iyi biliyorlar. Onlar bu iftiralari atsalar da biz yolumuza ayni kararlilikla devam ediyoruz" dedi.



"Kürecik’teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakimizin güvenligi disinda hiçbir devletle herhangi bir iliskisi, bagi, irtibati yoktur ve olamaz"

Gazzelilerin haklarini müdafaa maskesi altinda Filistin’e en büyük destegi veren Türkiye’nin yipratilmak, yildirilmak istendigini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, "Simdi ayni çevrelerin Kürecik’teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarildigini görüyoruz. Daha önce defalarca açikladigimiz, tüm yönleriyle pek çok kez açikliga kavusturdugumuz bu meseleyi istismar etmeye çalisiyorlar. Kürecik’teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakimizin güvenligi disinda hiçbir devletle herhangi bir iliskisi, bagi, irtibati yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir seye zaten izin vermez, vermemistir. Ama bir Müslüman olarak her seyden önce yalan Allah’in resulünün en çok nefret ettigi seydir. Böyle yalan söylenmez, kurtulamazsiniz. Bunun hesabini da ebedi alemde vereceksiniz. Yalan, çarpitma ve manipülasyon üzerinden siyaset yapilmaz. Kendi devletine ve milletine iftira atarak da siyasetçilik oynanmaz. Hukukun da siyasetin de temel kurali bellidir. Müddei iddiasini ispatla mükelleftir, aksi halde müfteridir. Varsa elinizde bir belgeniz, deliliniz çikarsiniz iddialarinizi ispat edersiniz. Bunu yapmiyorsaniz kusura bakmayin ama müfteri damgasi yemekten ila nihaye kurtulamazsiniz" ifadelerini kullandi.

"Israil’in daha fazla simartilmasina sebep olan bu karari kabul etmiyoruz"

Sivil toplum, basin ve siyaset fark etmeksizin Türkiye’deki tüm aktörleri özellikle Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet eden Erdogan, "Gündeme gelmek ugruna hiç kimsenin Türkiye’nin Filistin davasindaki örnek durusuna gölge düsürme lüksü yoktur. Gazze’de kalici ateskesin saglanmasi amaciyla ilk günden beri diplomatik çabalarimizi devam ettiriyoruz. Vahdet olmadan rahmet olmayacagi inanciyla Filistin hükümetiyle Filistinli gruplar arasindaki tefrikanin giderilmesi için temaslarimizi artirdik. Hali hazirda 140 ülkenin tanidigi Filistin devletinin taninirliginin artirilmasi konusunda çabalarimizi yogunlastirdik. Ispanya hükümetinin ve Basbakan Sayin Pedro Sanchez’in Filistin’in taninmasiyla ilgili durusunu takdir ettigimizi burada vurgulamak istiyorum. Filistin devletini tanimaya hazirlanan diger ülkeleri de baskilar karsisinda kararli tutumlarini sürdürmeye çagiriyorum. Burada sunu çok net ifade etmek durumundayim. Filistin halkinin Birlesmis Milletler’e tam üye bir devletlerin olmamasi hem büyük bir ayip hem de çok ciddi bir haksizliktir. Bu adaletsizligin süratle giderilmesi gerektigine inaniyoruz. Geçen hafta Güvenlik Konseyi’nde bu yönde atilan adim, Amerika Birlesik Devletleri’nin vetosuyla karsilanmis ve engellenmistir. Amerika bu karariyla sadece Filistin halkinin degil, Güvenlik Konseyi üyesi diger devletlerin iradesini de yok saymistir. Israil’in daha fazla simartilmasina sebep olan bu karari kabul etmiyoruz" dedi.



"Filistin meselesini Batili ülkelerin artik sabir tasimizi çatlatan ikiyüzlü politikalarini reddediyoruz"

Amerikan yönetiminin, Israil’e verdigi sartsiz asker verdigi sartsiz askeri ve diplomatik destekle çözüme katki sunmadigini, sorunun daha da büyümesine vesile oldugunu kaydeden Cumhurbaskani Erdogan, "Gazze’de 35 bin insan acimasizca katledilmisken Amerikan Senatosu’nun Israil’e 25 milyar dolarlik askeri yardim paketi onaylamasi bunun en net göstergesidir. Adil bir hakemlik yerine Israil’e hamilik yapmak, bölgemizdeki krizlerin derinlesmesi ve yayilmasindan baska hiçbir ise yaramaz. 1915 olaylari üzerinden Türkiye’ye yönelik asilsiz ithamlari tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi Gazze’ye bakmali, Israil’in Gazze’deki soykirim girisimlerini görmeli, bunun engellenmesi için gayret etmelidir. Filistin meselesini Batili ülkelerin artik sabir tasimizi çatlatan ikiyüzlü politikalarini reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim dünya besten büyüktür tespitimizin ne kadar hakli oldugunu bir kez daha göstermistir. Yine Gazze krizinde siyonizmin Amerika ve Avrupa ülkeleri basta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüs olduk. Bu süreç siyonist sebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayi, sanati, sinemayi, düsünceyi, akademi dünyasini nasil esir aldigini ortaya çikardi. Yillarca bize demokrasiden bahsedenlerin fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranlarin söz konusu Israil olunca Israil’in çikarlari olunca nasil fasizan haline geldiklerine hep birlikte sahit olduk. Batinin demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düsünce, basin hürriyeti gibi degerleri isin ucu Israil’e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldirildi. Son bir haftadir Amerikan üniversitelerinde yasananlari tüm dünya gibi biz de ibretle takip ediyoruz" diye konustu.



Gezi Olaylari’nda Istanbul’a kamp kuranlarin Filistin protestosunu görmedigini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, "Gazze’deki zulme tepki gösteren aydinlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçilar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararasi basin kuruluslari Gazze’de öldürülen 140’tan fazla gazeteci meslektaslari hakkinda çikip tek bir cümle dahi kuramiyor. Siyonizmin hemen her alanda nasil korkunç bir iklim olusturdugunu, siyasetçilere korku saldigi, santaj yaptigi, devletleri baski altinda tuttugu geride kaldigimiz 7 ay içerisinde çok net anlasilmistir. Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi, Israil’e söz geçirememis, Gazze’deki katliamlarin önüne geçememistir. Toplam 2 milyarlik nüfusu ile Islam dünyasi üzülerek söylüyorum Gazze imtihanini basariyla verememistir. Bütün insanligin gelecegini 5 ülkenin keyfine birakan mevcut yapinin devam ettirilmesi mümkün degildir. Daha adil bir dünyanin mümkün olduguna biz inaniyoruz" ifadelerini kullandi.

"Gazze’nin ve Filistin’in yaninda olmaya devam edecegiz"

Gazzeli kardeslerimizin yasadigi dramlarin gündemden düsürülmemesi noktasinda da çok daha çaba harcayacaklarini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, "Israil’in durdurulmasi, Netanyahu denilen bu kasabin basta olmak üzere sorumlularin hukuk önünde hesap vermesi için de gayretlerimizi artirmaliyiz. Su anda arkadaslarimiz Güney Afrika ile müsterek bir çalismanin içerisinde Lahey Adalet Divani ile münasebetlerini sürdürüyorlar, biz de takipçisiyiz. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkanlarla Gazze’nin ve Filistin’in yaninda olmaya devam edecegiz" dedi.