ARDA VE TERİM'E DESTEK!
Doğrusu ben bu ülkenin bir cumhurbaşkanı olarak buna çok üzüldüğümü açık ve net söylemek isterim. Milli takımımız Avrupa Şampiyonası'nda. Ve bu Avrupa Şampiyonası esasında, ben buna tabii ki bir yerde de talihsizlik diyorum. Farklı yaklaşımlar olabilir, herkesin düşüncesi saygındır. İlk iki maçta takımız ne yazık ki üst üste iki mağlubiyet aldı. İkinci maçta tribünlerden bugüne kadar göklere çıkardığımız takım kaptanımıza karşı yapılan tezahüratları ben hiçbir şeyle izah edemiyorum. Bugüne kadar, bunca zamandır, bu evladımız, bu kardeşimiz bu milli takımda oynamış, hep takdir etmişiz, hep alkışlamışız. Yani bir anda ne oluyor da 'dışarı çık' diye bu tür tezahüratlar, yuhlamalar vesaire. Peki utanmıyor musunuz ya Öbür tarafta İspanyol geliyor, sarılıp kucaklayıp Barcelona'daki arkadaşını, Atletico Madrid'deki arkadaşını orada teskin etmeye çalışıyor. Ve siz orada yuhalıyorsunuz
Öbür tarafta bakıyorsunuz başarılı teknik direktörün kızana sosyal medyada yapılanları ben bir baba olarak asla kabul edemem. Böyle bir şey olamaz. Sporda galibiyetler de mağlubiyetler de art arda gelebilir.
'GÖZLERİNİ NEFRET BÜYÜMÜŞ SANATÇILAR'
Ülkemizde adeta kendi ülkesine, kendi milletine husumet içinde olan ve kendilerine sanatçı diyen, aydın diyen bir kesimin de var olduğunu üzüntüyle görüyoruz. Hatta bu kesim, sanat ve spor camiasının önemli bir bölümünü de baskısı ve tasallutu altında tutuyor. Bunların gözlerini öylesine bir nefret bürümüş ki milli ve yerli duruş sahibi sanatçılarımızı, sırf bu onurlu tavırlarından dolayı linç etmeye kalkıyorlar. Teröristlere destek verirken çok cesur ve istekli olan bu kesim, konu ülkenin ve milletin birliği, beraberliği, kardeşliği olduğunda, hemen işi slogana ve yalana döküyorlar. Bu tavrın sanatla, sanatçılıkla bir ilgisi yoktur.