Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gençlerle Buluştu
Erdoğan:(2) 'Bölücü terör örgütü, hiçbir zaman böyle bir şehircilik mantığı yoktur. Onların insana değer verme diye bir mantığı yoktur. Onlar sadece cami, okul, konut hiçbir şey dinlemeden tarihi bina dinlemeden, işte oradaki meşhur saat kulesini, biliyorsunuz, onlara varıncaya kadar hepsini ne yapmışlardır, delik deşik etmişlerdir. Çünkü insana saygısı olmayanın bu tür tarihi eserlere saygısı olur mu? Olmaz ve bunlar da bunu acımasızca yaptılar' 'Bunun yanında da tabii aynı şekilde bundan sonraki sürece yönelik 'Başbakan kim olacak?' sorusunun cevabını da tabii o gün (pazar günü) öyle zannediyorum ki Başbakanımız Ahmet Bey istifasını verecektir. İstifayı verdikten sonra, ben de geciktirmeyi düşünmüyorum, hemen o akşam o gece yeni başbakanı görevlendirip, süratle kabinesini oluşturma imkanını verelim istiyorum' 'Çevreciyiz diye geçinenler, 'Green Peace'ci diye geçinenlerin hiçbirisi bunların aleyhinde hiçbir zaman kalkıp da herhangi bir yayın, herhangi bir söz söylememişlerdir. Ama biz dertliyiz, çünkü biz milletimizi seviyoruz, çünkü biz vatanımızı seviyoruz ve bu vatanda milletimizin en ideal yerlere layık olduklarını ve şu anda bulunan yerlerde kalmamaları gerektiğine inanıyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen, A Haber-Atv ortak yayınındaki 'Gençlerle Büyük Buluşma' programında gençlerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gençlerle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Burası malum sizin eviniz. Şahsımın ne mülküdür, ne malıdır. Sadece buranın bekçisi konumundayız. Buradan milletimize, ülkemize, devletimize başarılı hizmetler verebilirsek ne mutlu bize.' dedi.
Özenle hazırladıkları külliyede bugüne kadar 10 bini aşkın muhtarla bir araya geldiklerini ifade eden Erdoğan, bugün de 81 vilayetten gelen gençlerle birlikte olduklarını söyledi.
Sporcularla ve paralimpik olimpiyatlara katılacak gençlerle de bugün bir araya gelme imkanı bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu imkan bizi ülkemizin tüm insanlarda örnekleriyle, onların temsilcileriyle bir araya gelme fırsatını bizlere veriyor.' diye konuştu.
Beştepe Millet Camisi ile külliye arasında yapılmakta olan kongre salonunun da muhteşem bir eser olacağını, yarı opera binası da denilebilecek binanın bitmiş vaziyette olduğunu belirten Erdoğan, kongre salonunun alt tarafında ise Cumhurbaşkanlığı kütüphanesi yaptıklarını ve bunun Türkiye'deki en büyük kütüphane olacağını ifade etti.
Dünyanın gelişmiş kütüphaneleri incelenerek mimari projelerin buna göre yapıldığını dile getiren Erdoğan, yeni bir bina daha yapılacağını ve burada sergi salonlarının bulunacağını ayrıca aynı anda 2 bin kişiye yemek verilebileceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın AK Parti Genel Başkan adayı olduğu hatırlatılarak, bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğine yönelik bir soru üzerine, kurucu genel başkanı olduğu partinin şu anda yeni bir kongre sürecinin söz konusu olduğunu anımsattı.
'Bu kongre süreci olağanüstü bir kongre süreci. Bu olağanüstü kongreye gidiş kararını zaten Sayın Genel Başkan, biliyorsunuz, almış bulunuyor' ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, temayül yoklamalarının da yapıldığını söyledi.
Temayül yoklamalarının tüm delegelerle yapılmadığını, sadece yetkili kurulların düşüncelerini yansıttığı bir süreç olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin sona erdiğini ve sonucun açıklandığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
'Görünen o ki yani bu olağanüstü genel kurula temayül tek adayla gitme istikametinde. O da yüzde 81-82 oranında bir bütünleşmeyi gösteriyor. Böylece pazar günü yapılacak kongreyle de genel kurul, tüm delegeler, artık oradaki adayla ilgili kararını verecektir ve pazar akşamı da artık gerek partimizin diyeceğim, çünkü kurucu genel başkanı olduğum için bunu söyleyebiliyorum, genel başkanı belli olacaktır. Bunun yanında da tabii aynı şekilde bundan sonraki sürece yönelik 'Başbakan kim olacak?' sorusunun cevabını da tabii o gün öyle zannediyorum ki Başbakanımız Ahmet Bey istifasını verecektir. İstifayı verdikten sonra, ben de geciktirmeyi düşünmüyorum, hemen o akşam o gece yeni başbakanı görevlendirip, süratle kabinesini oluşturma imkanını verelim istiyorum.'
Hafta içi Milli Güvenlik Kurulu toplantısının olduğunu, pazartesi günü de 60 devlet başkanı ve hükümet başkanının katılımıyla Dünya İnsani Zirvesi'nin İstanbul'da toplanacağını anımsatan Erdoğan, kendisinin görevlendirmeyi yaptıktan sonra gece İstanbul'a gideceğini ve sabah saatlerinde de zirveyi yöneteceğini söyledi.
Zirvenin ardından tekrar Ankara'ya döneceğini belirten Erdoğan, 'Önümüze gelecek kabineye de duruma göre onayımızı inşallah hayırlısıyla, neyse vermiş olacağız.' dedi.
Erdoğan, 'Pazar akşamı bir hayli yoğun olacaksınız herhalde, Rize, Ankara, İstanbul' şeklindeki bir ifade üzerine, 'Belki bir gün önceye alırım, duruma göre.' karşılığını verdi. 'Rize bırakıp Ankara'ya gelinir mi?' şeklindeki soru üzerine ise Erdoğan, 'İki gün Rize'deyim, cumartesi akşam buradaki bu muaccel durum sebebiyle gelmek durumunda kalırım.' dedi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde ikamet eden Ayşe Engin isimli gencin, 'Özerklik ilanı adı altında insanımızı, bizi, halkımızı, evinden, barkından eden, esnafımızı işinden alıkoyan bir zihniyete karşı mücadele veriyoruz. Bu mücadeleyi de sizinle beraber refah düzeyimize ulaşabileceğimize inanıyoruz. Hem ilimiz hem bölgemiz hem de ülkemiz adına gerçek refah düzeyine ne zaman ulaşabileceğiz' sorusu üzerine, Diyarbakır'ı iyi bilenlerin sur içinin mahiyetini ve güzelliğini bilmeleri gerektiğini belirtti.
Sur içine 2008'den beri özel bir ilgisi olduğunu ve başbakanlığı döneminde çok güzel bir proje çalışması yaptırdığını anımsatan Erdoğan, tamamıyla yerel mimariyle yaptırdıkları projeyi hayata geçirmeyi çok arzuladığını ifade etti.
Sur içinde bin 160-bin 168 kadar tarihi tescilli bina olduğunu belirten Erdoğan, kendisi arzusunun, tarihi tescilli binaların renövesinin ve restorasyonun yapılmasının ardından sahiplerine bunları teslim etmek olduğunu ancak orada yaşayan tüm vatandaşların bunları almasının mümkün olmadığını söyledi.
Sur içindeki tarihi dokuya uygun olmayan yerlerin rızaya dayalı olarak yıkımının yapılması ve ardından özgün mimariyle sur içinde yeni rezerv alanları meydana çıkararak tarihi ve tescilli binalara zıt olmayan yeni binaların yapılması gereğine işaret eden Erdoğan, 'Bu tür binalara da oradaki vatandaşlarımızı yerleştirelim ve sur içi bir defa hakikaten imrenilecek bir yer haline yeniden gelsin. Şimdi bu konuyla ilgili o projeyi şöyle adeta masa üzerinde seyrettiğim günleri hatırlıyorum. Şu anda da o aklıma geldiği anda 'bu bittiğinde Diyarbakır'ın ne hale geleceğini düşünün' diyorum. Yani Avrupa'dan dünyanın değişik yerlerinden gelenler oraya geldiği zaman nasıl ki Safranbolu evleri denince hakikaten cezbediyorsa sur içi çok ciddi bir cazibe merkezi olacaktır.' diye konuştu.
Sur içinin bir bütünleşme alanı daha olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Orada Dicle akıyor, surlar var. Şimdi o surlarla Dicle'yi bütünleştirdiğiniz zaman, yani oradaki piknik alanlarından tutunuz, bütün seyir teraslarına varıncaya kadar bir de onlar yapıldığı zaman o zaman Dicle bugünkü Dicle olmayacak. Fakat terör örgütü, bölücü terör örgütü, hiçbir zaman böyle bir şehircilik mantığı yoktur. Onların insana değer verme diye bir mantığı yoktur. Onlar sadece cami, okul, konut hiçbir şey dinlemeden tarihi bina dinlemeden, işte oradaki meşhur saat kulesini, biliyorsunuz, onlara varıncaya kadar hepsini ne yapmışlardır, delik deşik etmişlerdir. Çünkü insana saygısı olmayanın bu tür tarihi eserlere saygısı olur mu? Olmaz ve bunlar da bunu acımasızca yaptılar. Ama 'çevreciyiz' diye geçinenler, 'Green Peace'ci diye geçinenlerin hiçbirisi bunların aleyhinde hiçbir zaman kalkıp da herhangi bir yayın, herhangi bir söz söylememişlerdir. Ama biz dertliyiz, çünkü biz milletimizi seviyoruz, çünkü biz vatanımızı seviyoruz ve bu vatanda milletimizin en ideal yerlere layık olduklarını ve şu anda bulunan yerlerde kalmamaları gerektiğine inanıyoruz.'
(Sürecek)