Türkiye'ye sığınan Suriyeli Kürtler'in barındığı Suruç çadır kentinin resmi açılışı dolayısıyla düzenlenen programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Fuat Oktay'ın yanı sıra çok sayıda milletvekili, bürokrat ve sivil toplum kuruluşunun temsilcisi katıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, çocuk ve savaşın yan yana gelemeyecek iki kelime olduğunu belirtti.
Savaşlarda en fazla zararı çocukların gördüğünü ifade eden Erdoğan, sokaklarda oyun oynaması gereken çocukların savaşın ortasında kalmasının izahının mümkün olmadığını söyledi.
Erdoğan, savaşın çocukların hafızasında derin izler bıraktığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Sokaklarda oyun oynaması gerekirken neyin kavgasını verdiğimizi ve çocuklarımıza oturup izah etmemiz gerekir. Sabahları neden bomba sesiyle uyandıklarını mermilerin onlara nasıl yakın olduğunu açıklayacağımızı bulmamız gerekir. Çocukların küçük bedenlerinin savaşın ağır yükünü nasıl taşıyacaklarını kendimize sormamız gerekir. Savaş en çok çocukları vuruyor. sadece oyunlarını ve oyuncaklarını elinden almıyor, geleceklerini de elinden alıyor. Çünkü savaş en çok onların hafızasında iz bırakıyor. Savaşta çocuk olmak çocukluğunu yaşayamamak demektir. Dünyanın büyükleri olarak bunun hesabını vermek zorundayız. Uluslararası toplum olarak bu insanların başka ülkeye göç etmelerinin hesabını vermemiz gerekir.''
''Hanımefendiler beyefendiler, Ortadoğu'nun yangın yeri olduğu bir coğrafyada, işte bu sorumluluk duygusu içerisinde ülkemize hoş geldiniz demek istiyorum'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Lütfen bu karşılaşmayı misafire ev sahibinin tereddütsüz kapıyı açması olarak kabul edin. Çocukların masumiyetini kadınların içine akıttığı gözyaşını görürüz, ahlak ve medeniyet anlayışı bunu gerektirir. Çocukları bombaların altında bırakamayız, kadınları umutsuzluğa babaları çaresizliğe terk edemeyiz. Türkiye bu felsefeyle kapıları ardına kadar açtı."
- "Türkiye kardeşlerin vatanı"
Suriyeli Kürtler'in Kobani normale dönene kadar Türkiye'de en iyi şekilde ağırlanmaya devam edeceğine dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin farklı etnik kökendeki insanların huzur içerisinde yaşadığı bir ülke olduğunu anlattı.
Erdoğan, Türkiye'nin 4 yıldır Suriyeli ve Iraklı mazlumlara yardım elini uzattığına değindiği konuşmasında şunları kaydetti:
"Kobani halkı yada Ayn el Arap halkı şehirleri yeniden imar edilene kadar bizim misafirimizdir. Türkmeniyle, Arabıyla, Kürdüyle ülkemiz bir kardeşlik yurdudur. 100 yıl önce bu topraklar kardeş halkların vatanıydı. Bugünde aynı düşünceyle dil ve din ayrımı yapmaksızın kapılarımız tüm mazlumlara açıktır. Elbette evlerinizde olduğunuz kadar sizleri rahat ettirmeyebiliriz. Çocukların hayalinde kendi kaldırımlarında oynamak, kadınların hayalinde evlerinde uyanmak, erkeklerin aklında her sabah kendi tezgahlarını açmak vardır. Bunu sizin kadar bizde isteriz fakat ne yazık ki savaş ve terörden beslenenler oldukça uluslararası toplum bunu destekledikçe, bu realiteyle yüzleşmek zorundayız."
Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için kendi öz kaynaklarından 5 buçuk milyar dolar harcadığını ifade eden Erdoğan, yardımların tüm kamu kurum ve sivil toplum kuruluşlarının elbirliğiyle sürdürüleceğini vurguladı.
(Sürecek)
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Eşi Emine Erdoğan, Şanlıurfa'da (1)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Kobani halkı yada Ayn el Arap halkı, şehirleri yeniden imar edilene kadar bizim misafirimizdir'' dedi.