Gül, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) verdiği iftar ile Birlik'te 10| ve 20| yılını dolduran üyelere yönelik hizmet şeref belgesi ve plaket törenine katıldı.
Türkiye'nin en büyük sivil kurumu olan TOBB'da Türk müteşebbislerinin temsilcileriyle iftar yapıp hasbihal etmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten Gül, ramazanın bütün bölge ve tüm insanlar için huzura vesile olmasını temenni etti.
Cumhurbaşkanı Gül, "bugün rahat bir şekilde dışarıdaki nefis Ankara havasında iftar açtıklarını" söyleyerek "Gerek Türkiye içerisinde gerek Türkiye'nin çevresinde ne kadar zorluklar içerisinde olan insanlar olduğunu eminim hepimiz de hatırımızda tuttuk. Dolayısıyla onların da ağzının tatlı olması hepimizin en büyük arzusu çünkü bizim mutlu olmamız çevremizdeki insanların da mutlu olmasıyla ilgili. Bundan dolayı Türkiye olarak hep beraber şüphesiz ki elimizden gelenleri yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Başbakan olduğu 2002 yılından itibaren, dışişleri bakanı ve cumhurbaşkanı olduğu 7 yıl boyunca iş adamlarıyla her vesileyle beraber olduklarını ve Türk özel sektörlerinin geleceğini, sektörün problemlerini konuştuklarını ve yaptığı bütün ziyaretlerde büyük uçaklarda beraber gittiklerini ve gidilen her yerde hep iş konseyi toplantıları yaparak o ülkenin de iş dünyasıyla yalnızca siyaset değil, ticaret yatırım ve yeni imkanları konuştuklarını anlattı.
Gül, iş adamlarına önemli görevler verdiklerini, diplomasi yaptırdıklarını da ifade ederek şunları dile getirdi:
"Filistin'de Filistin-İsrail barışını nasıl temin edebiliriz diye bir taraftan Dışişleri, bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak uğraşırken Türk özel teşebbüsünü de sizin vasıtanızla devreye soktuk. Gazze'ye hep beraber gittik sizlerle ve Gazze'de büyük bir sanayi bölgesi teslim alıp orayı Odalar Birliği olarak sizin çalıştırmanızı ve Filistinlilere iş imkanı, üretim imkanı sağlamanızı temin etmek için bu görevi verdik. Buna siz başladığınız ama maalesef ortaya çıkan yeni durum, saldırılar, Gazze'nin tarumar edilmesi, yerle bir edilmesi, binlerce Filistinlinin katledilmesi bu imkanı gerçekleştirmeyi mümkün kılmadı. Ama bundan yine vazgeçmedik. Bu sefer sizden Filistin'in diğer yanında, Cenin'de aynı şekilde bir sanayi bölgesi kurmanızı istedik ve bununla ilgili faaliyetlerinizi yaptınız ve bildiğim kadarıyla bununla ilgili önemli bir adım da atıldı 10 milyon doları transfer ettiniz. Bütün bunlar dünyada birçok ülkenin yapmak isteyip de yapamadığı konulardı."
Gül, Odalar Birliğinin sadece mensupların zenginleşmesi, sadece onların problemleri için değil, Türkiye'nin dertleri ve aynı zamanda Türkiye'nin dostlarının meseleleriyle de yakın ilgilendiklerini söyleyerek "Bunları hep beraber yaptık. Hatta öyle oldu ki Türkiye dışındaki işlerinizi hep beraber takip ettik. Sadece bir projeyi Türk iş adamlarına almak için gittiğimiz ülkeler oldu. Telefon ettiğimiz krallar emirler, sultanlar, cumhurbaşkanları, yazdığımız mektuplar... Ve neticede siz kazandınız, Türkiye kazandı sizin sayenizde" diye konuştu.
Görev süresinin dolmak üzere olduğunu hatırlatan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bununla ilgili çalışmalar yapılırken 'acaba cumhurbaşkanımızın mektupla telefonla bizzat giderek konuşarak müdahil olduğu ve Türkiye'nin, Türk işadamlarının kazandığı projelerin toplam değer nedir' diye bir çalışma yaptılar. 35 milyar dolarlık işi Türk iş adamları, Türk müteahhitleri ve sizler aldınız. Tabii sizin bu başarınız, bu kapasiteniz olmasa ben hiçbirinizi tanıtamazdım. Size güvenmezsem, o işi yapacağınıza, o milyar dolarlık projeleri gerçekleştirebileceğinize referans olamazdım. Dolayısıyla esas maharet sizdeydi. Siz gücünüzü koydunuz, kabiliyetiniz gösterdiniz, o büyük işleri başarabileceğinizi söylediniz, biz de arkanızda durduk ve neticede kazanan hep beraber olduk, Türkiye oldu."
Cumhurbaşkanı Gül Tobb'un İftarına Katıldı (1)
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sadece bir projeyi Türk iş adamlarına almak için gittiği ülkeler, telefon ettiği krallar, emirler, sultanlar, cumhurbaşkanları, yazdığı mektuplar olduğunu belirterek "35 milyar dolarlık işi Türk iş adamları, Türk müteahhitleri ve sizler aldınız. Tabii ki sizin bu başarınız, bu kapasiteniz olmasa ben hiçbirinizi tanıtamazdım. Size güvenmezsem, o işi yapacağınıza, o milyar dolarlık projeleri gerçekleştirebileceğinize referans olamazdım. Dolayısıyla esas maharet sizdeydi. Siz gücünüzü koydunuz, kabiliyetiniz gösterdiniz, o büyük işleri başarabileceğinizi söylediniz, biz de arkanızda durduk ve neticede kazanan hep beraber olduk, Türkiye oldu" dedi.