İsviçre'nin Zürih kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Grand Dolder Oteli'nde Türk ve İsviçreli işadamlarının katılımıyla düzenlenen "İsviçre Ekonomi Yuvarlak Masa Toplantısı"na katıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül açılış konuşmasında, Türkiye'de, yalnız, ortaklıklar halinde, Türk şirketleriyle, ya da dışarıda çok büyük iş imkanları olduğunu söyledi.
İş çevrelerinin üst düzey temsilcileriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Gül, "Bugünkü toplantıda İsviçre ile Türkiye arasındaki ilişkilerin lokomotifinin teşkil eden ekonomik ve ticari işbirliğini gözden geçireceğiz. Değerli katkılarınızla ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin çeşitlendirerek geliştirilmesi ve daha güçlü bir şekilde geleceğe taşınmasını sağlayacağız" dedi.
Gül, "Türkiye yüksek büyüme hızı genç ve üretken nüfusu ve küresel kriz karşısında rüştünü ispatlayan güçlü ekonomisiyle fark yaratan bir ülkedir. Dünya ekonomik krizle boğuşurken Finans kuruluşları iflas etmeyip bankaları son 3 yılda kar yazan nadir ülkelerdendir biridir Türkiye, aynı şekilde kriz ortamında notu iki kere üst üste yükseltilen nadir ülkelerden biridir" diye konuştu.
İşadamlarının Türkiye'de iş yapma nedenlerine değinen Gül, "Dünyanın 16'ncı, Avrupa'nın 6'nci büyük ekonomisine sahip olan Türkiye, bu yılın ilk 6 ayında yüzde 12'lik büyüme gerçekleştirmiştir. OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olan Türkiye, Çin ile mukayese edilmektedir. Türkiye'de halen enflasyon tek haneli rakamlarla seyretmekte olup, işsizlik oranı giderek azaltmaktadır. Türkiye, bazı yorumcuların son yıllarda isabetle ifade ettiği üzere Avrupa'nın en sağlıklı adama haline gelmiştir.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören hisselerin değeri rekor düzeyde artış göstermektedir. Türkiye'deki doğrudan ve portföy yatırımları düzenli olarak büyümekte. Kamu maliyesi ise güçlü ve istikrarlı bir görünüm arz etmektedir. Saygın derecelendirme kuruluşları tarafından yapılan değerlendirmelerde Türkiye'nin 2017'de dünyanın en hızlı büyüyen 2'nci ekonomisi haline geleceği de tahmin edilmektedir. Gelişmiş altyapısı Türkiye'yi bir çekim merkezi haline getirmektedir. Asya ile Avrupa'nın
ortasında her iki kıtaya ulaşan Türkiye, haberleşme, enerji ve ulaştırma açısından önemli bir rol oynamaktadır. Avrupa'ya yılda 121 milyon ton petrol taşıma kapasitesine haiz olan Türkiye, 43 milyar metreküp doğalgazı Batı pazarlarına aktarabilecek altyapıya sahiptir. Son yıllarda kararlılıkla sürdürülen özelleştirme programı, yabancı firmalar için yine bir cazibe alanıdır. Özelleştirmeden 40 milyar dolar gelir elde edilmiştir. 80 milyar dolarlık yabancı yatırım gerçekleştirilmiştir. Sayıları 400
dolayındaki İsviçreli firmanın yanı sıra dünya çapında isim yapmış firmaların Türkiye'deki büyük yatırımı ekonomi politikalarının doğru yönde ilerlediğinin işaretidir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin doğu ile batı kuzey ile güneyin buluştuğu noktada yer alması sebebiyle yatırımcılara Avrupa, Orta Asya, Kafkasya ve Orta Doğu coğrafyasına erişim imkanı sunduğunu belirten Gül, "Yaklaşık 1 milyar kişinin yaşadığı bu coğrafyaya Türk firmaları özellikle otomotiv, dayanıklı tüketim mallar ve müteahhitlik sektöründe nüfuz etmiş durumdalar. Türkiye'de faaliyet gösteren İsviçre sermayeli veya İsviçreli girişimcilerle ortaklık halinde kurulan firma sayısı 414'tür. 2002 - 2010 yılları arasında
İsviçre'den Türkiye'ye gelen doğrudan yatırım oranı da 756 milyon dolardır. Avrupa Birliği ile 118, Amerika ile 18, Çin ile 9 milyar dolar ticaret hacmine sahip olan İsviçre ile Türkiye arasında ticari faaliyetlerin değeri 2.3 milyar dolardır. Bu değerler İsviçre ölçeğindeki bir ülke için son derece düşüktür. Bu nedenle sizleri Türkiye'de daha yoğun biçimde iş ve yatırım projelerine imza atmaya davet ediyorum. Bizler de ekonomik işbirliğimizin güçlenmesi için gerekli ortam ve altyapıyı hazır hale
getirmek için azami çaba sarf ediyoruz" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, Haziran ayında imzalanan Türkiye - İsviçre çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasının dün yapılan görüşmeler çerçevesinde parlamentolar tarafından kısa süre içerisinde onaylanacağını belirtti.
Gül ayrıca, "Özel sektörlerimiz arasında kurulacak yakın işbirliği bağlamında elimizden gelen gayreti göstermeye bundan sonra da devam edeceğiz. İsviçre'deki 120 bine yaklaşan Türk toplumu, ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayacak niteliktedir. Elimizde mevcut bulunan bu beşeri unsurdan da yararlanarak ekonomik işbirliğini ileri aşamalara taşıma yolunda her zaman destek olacağımızı ifade ediyorum. Türkiye'nin rahat yatırım yapabileceğiniz bir ülke olduğunu söylemek istiyorum.
Türkiye son yıllarda dışarıya çok açılan bir ülkedir. Müteahhitlik hizmetlerinde büyük altyapı projelerini geliştirmede çok başarılı olmuştur. Dünyadaki müteahhitlik listesine baktığınızda en iyi 2'nci ülke Türkiye'dir. Enerji konusunda birçok gaz petrol boru hatları Türkiye üzerinden geçmektedir ve geçecektir Avrupa'nın değişik enerji kaynaklarına güvenli yoldan ulaşmasının yolu Türkiye'dir. O yüzden Nabucco projesi üzerinde çalışıyoruz, başka projeler söz konusudur, hepsinin üzerinde beraber
çalışabiliriz. Türkiye'nin kendi iç potansiyeli çok büyüktür. Biz şuanda yüzde 11 civarında büyüme gerçekleştirdik. Sene sonunda bunun 8 civarında olacağını tahmin ediyorum ama hala büyümeye ihtiyacı olan bir ülkeyiz. OECD raporları ve diğerleri, Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda büyümeyi sürdüreceğine mutabık Türkiye uzun süredir çok köklü reformlar gerçekleştiriyor. Reformlar hem demokratik ve siyasi hayatıyla, hem de ekonomi ve hukukla ilgili reformlar, bu reformlar el ele devam ediyor" dedi.
Gül, "Türkiye G20 ülkeleri içerisinde. Bugün Kore'de G20 ülkeleri olarak tavsiye edilen birçok reformu, Türkiye geçen yıllarda gerçekleştirildi. Sosyal güvenlik, bankacılık, reformu. O yüzden bu büyük kriz karşısında hiçbir bankamıza 1 dolar bile vermedik biz" dedi.
Türkiye'deki büyük iş fırsatlarına değinen Gül, "Riskler minimumdur ama fırsatlar büyüktür. Türkiye'nin risk primi en az 10 Avrupa Birliği ülkesinden daha düşüktür. Kamu maliyesi sağlamdır, borçlarımızın Gayri Safi Milli Hasıla içindeki oranı çok düşüktür. Bütçe açığımız yine aynı şekildedir. Köklü reformları da yaptığımız için özellikle bankacılık sektöründe zamanında reform yaptığımız için gelecekle ilgili tahmin rahatlıkla yapılır. Yani öngörülebilirliği çok açık olan bir ülkedir. Bu fırsatı
herklesin değerlendirmesini isterim. Türkiye'de, yalnız, ortaklıklar halinde, Türk şirketleriyle, ya da dışarıda çok büyük iş imkanları olduğu kanaatindeyim" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanının ilk ziyaretinin önemine vurgu yapan İsviçre Konfederasyon Başkanı Doris Leuthard ise, bu fırsatla iki ülke arasındaki ilişkileri görüşme fırsatı bulduklarını ifade etti. Yeni ilişkiler geliştirebilmek bakımından iki ülkenin birbirinden faydalanabileceğini ifade eden Leuthard, Türkiye'nin yüzde 7 - 8 büyüme oranlarıyla sağlam bir mali çerçeve çizdiğini söyledi. Turizm sektöründeki gelişmelerden memnuniyet duyduğunu ifade eden Leuthard, her iki taraf açısından bir potansiyel olduğunu
düşündüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile İsviçre'de bulunan ve toplantıda Türkiye'yi tanıtan bir konuşma yapan Türkiye Yatırım Ve Destek Tanıtım Ajansı Başkanı Hüseyin Aslan da, Avrupa'nın en büyük nüfusuna sahip Türkiye'nin dünyanın en büyük 16'ncı ekonomisine sahip olduğunu belirtti. Türkiye'de 63 milyon cep telefonu kullanıcısı olduğunu ifade eden Aslan, bu rakamların teknolojinin Türkiye'de nasıl kullanıldığının işareti olduğunu belirtti. Türkiye'nin en önemli piyasalardan biri olduğunun altını çizen Aslan,
Türkiye'nin en büyük gelişim gösteren ülkelerden birisi olducrkğuna dikkat çekerek, Türkiye'nin otomotiv sektöründe Avrupa'nın en büyükleri arasında olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, Zürih'te 'İsviçre Ekonomi Yuvarlak Masa Toplantısı'na Katıldı
İsviçre'nin Zürih kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Grand Dolder Oteli'nde Türk ve İsviçreli işadamlarının katılımıyla düzenlenen "İsviçre Ekonomi Yuvarlak Masa Toplantısı"na katıldı