Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Mersin'den karayoluyla Adana'ya geçen Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, kentteki ilk ziyaretini Çukurova Üniversitesi'ne (ÇÜ) gerçekleştirdi. ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu'nu makamında ziyaret ederek, görüş alışverişinde bulunan Klaus'a eşi Livia Klausova ile birlikte Çek Cumhuriyeti Sanayi ve Ticaret Bakanı Martin Kuba, Çek Cumhuriyeti Kabine Başkanı ve aynı zamanda da Cumhurbaşkanı Danışmanı olan Jiri Weigl, Çek Cumhuriyeti Dışişleri BakanYardımcısı Viladimir Galuska, Çek Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Vaclav Hubinger, Çek Cumhurbaşkanlığı Askeri Büro Komutanı Zdenek Jakubek de eşlik etti
CUMHURBAŞKANI KLAUS'A 'ŞEMSİYE'Lİ KORUMA
Rektörlük makamında gerçekleştirilen ve samimi bir ortamda yapılan görüşmede Rektör Alper Akınoğlu, Cumhurbaşkanı Klaus'a bir mozaik hediye ederek, onlara ÇÜ hakkında kısa bir brifing verdi. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşmenin ardından Vaclav Klaus, ÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde bir amfide öğrencilerle bir araya gelerek, Çek Cumhuriyeti ve Avrupa'da yaşanan son gelişmeler hakkında öğrencilere açıklamalarda bulundu, kendisine yöneltilen sorulara da yanıt verdi. Salonda genişgüvenlik önlemleri alınırken, korumalardan birinin öğrenciler tarafından olası bir 'yumurtalı saldırısı'na karşı elinde şemsiye tutması dikkat çekti
'TÜRKİYE, BİRÇOK AB ÜLKESİNE GÖRE DAHA DİNAMİK BİR YAPIYA SAHİP '
Türkiye'nin demokratik bir ülke olmasının yanında özellikle son dönemlerde hızlı bir büyüme eğilimi gösterdiğini, bu konudaki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini anlatan Klaus, 'Türkiye, tüm bu özellikleriyle birlikte normal bir AB'ye üye bir ülkeden çok daha farklı ve dinamik bir yapıya sahip ' dedi. AB'nin oluşum süreci ve bugün geldiği nokta hakkında açıklamalarda da bulunan Klaus, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecini de değerlendirdi. Türkiye'nin bu süreçte daha çok çalışması ve uyum süreciniçabuk atlatması gerektiğinin altını çizen Klaus, 'Bugün AB, kendi içindeki entegrasyonu da sağlamaya çalışıyor. Bugünkü süreç, ne yazık ki istenilen düzeyde değil. AB ülkeleri de kendi aralarında bir uyum süreci yaşıyor. Sarkozy ve Markel, bu süreci daha da hızlandırıp, birliği daha üst seviyeye taşımaya çalışıyor. Tüm bunlar da AB'ye alınacak üye sayısının da düşeceğini gösteriyor ' dedi
'TÜRKİYE'NİN AB'NİN SUNACAĞI İMAJA İHTİYACI VAR MI BİLEMİYORUM '
AB'ye üye olmanın özellikle eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) üyesi ülkelerle bir dönem komünist rejimlerle yönetilen ülkeler için önemli bir prestij olduğunu anlatan Klaus, Türkiye'nin bu prestiji isteyip istemediği ya da böylesi bir imaj kazanmaya ihtiyacı olup olmadığını konusunda net bir düşünceye sahip olmadığının altını çizdi. AB'ye üye olmanın, ülkelere çok büyük bir pazar oluşturduğunu kaydeden Klaus, bu pazar büyüklüğünün de ülkelere önemli bir gelir kapısı oluştururken, AB'ninsağladığı mali transferler ülke ekonomisine katkı sunarken, dile getirildiği kadar da büyük bir mali transfer olmadığı uyarısında bulundu ve medyada bu konuda yer alan kimi haberlerinse abartıldığı görüşünü savundu
Avrupa ekonomisindeki kötü gidişatın, dünya ekonomisini nasıl etkileyeceği yönünde bir soruya da yanıt veren Klaus, AB'nin 'dünyanın merkezi' olmadığının altını çizerek, dünya ekonomisini daha iyi bir noktaya taşıyacak olanınsa gelişmekte olan ülkeler olduğunu ifade etti. Avrupa ekonomisindeki olumsuz tablonun, dünya ekonomisini çok fazla etkileyeceğini düşünmediğini kaydeden Klaus, bu konudaki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, konferansın ardındanöğrencilerle ayaküstü sohbet edip, hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra üniversiteden ayrıldı.
Cumhurbaşkanı Klaus'dan 'AB' Yorumu
Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, Türkiye'nin demokratik bir ülke olmasının yanında hızlı bir büyüme eğilimi gösterdiğini ifade ederek, Türkiye'nin bu yapısıyla da birçok Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeden daha dinamik bir yapıya sahip olduğunu söyledi.