Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'dan Kıbrıs Vurgusu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk halkını Doğu Akdeniz’deki meşru halk ve menfaatlerini her zaman korumaya devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum. Bu vurgulamanın ne anlama geldiğini görmek isteyenler gelsinler, buradan bu manzaraya baksınlar. 45 yıl önceki durumumuz ne ise, 45 yıl sonraki durumumuzdan bir fark yoktur. Bedel ödenmesi gerekirse, o bedeli ödemeye de her zaman hazır oluruz" dedi.

Başkentte Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İkiz Kuleleri konferans salonunda 1974 yılında Kıbrıs’a çıkarma yapan kahraman gazilere yönelik “Kıbrıs Barış Harekatı Milli Mücadele Madalyaları Tevcih Töreni" düzenlendi.

Törene katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "45 yıl önce göstermiş olduğunuz dik ve heybetli duruşu, 45 yıl sonra aynı şekilde görüyor olmaktan duyduğumuz mutluluğu ifade etmek istiyorum. Tarih boyunca bu topraklar vatan için gözlerini kırpmadan cepheye koşan ve şehadete yürüyen ve gazilik mertebesine erişenlerin üstün cesaretleri ve büyük fedakarlıkları sayesinde bizlere emanet edilmiştir. Zulmün karşısında, korkusuzca duran şehit ve gazilerimiz, bu toprakları bize vatan kılan ilahi berata mühürlerini vurmuştur. Maziden atiye uzanan, mücadele zincirinin her bir halkasında gazilerimiz, şehitlerimiz kalbimizde müstesna bir yere sahiptir. 1974’te adadaki kardeşlerimizin mevcudiyetine kast edenleri, akamete uğratan mücahitlerimizin ise bizlerde yeri çok farklı. Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesi, esenliği için gözünüzü kırpmadan cepheye koşup gazilik mertebesine eriştiniz. KKTC bugün adanın kurucu ve eşit parçasından birisidir. Hak ve eşitlik mücadelesinde nice badireler atlatan, bir çok zorluğa göğüs geren Kıbrıs halkının sabrı ve dirayeti, bizler için gurur kaynağıdır. Bizler canımızla kanımızla her zaman Kıbrıs Türkünün yanında durduk, durmaya devam edeceğiz" dedi.



Rum tarafının uzlaşmaz tutumu

Kıbrıs’ın milli bir dava olduğunun altını çizen Oktay, "Hedefimiz, Kıbrıs Türkü’nün adadaki güvenliği ve meşru haklarının güvence altına alınmasıdır. Bu hedef doğrultusunda yapıcı yöntemlerden yana gayret ve tutum gayretmekteyiz. Burada ilkeli davrandık, ancak çabamız Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle ne yazık ki sonuçsuz kalmıştır. Kıbrıs Türk halkının hala bir çok alanda ambargo ve kısıtlamalara maruz kalıyor olması akıl ve vicdan sınırlarını zorlamaktadır.

Ucu açık müzakere süreçlerinin ve adadaki gerçekleri göz ardı eden yaklaşımların artık bir taraf bırakılması elzemdir. Mevcut statüko sürdürülebilir bir konum değildir. Doğu Akdeniz’de keşfedilen hidrokarbon kaynakları adayı uluslararası arenada daha önemli bir cazibe merkezi haline getirmiş durumda. Türkiye, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının tüm ada halkının refahının artması için bir fırsat olarak kullanılması gerektiğini savunmuştur. Ancak Rum tarafı, tek yanlı tutumuyla doğal kaynakları da paylaşma niyetinde olmadığı yaklaşımını ortaya koymaktadır. Adanın tek sahibi olduğunu zanneden Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türkünü hiçe sayan yaklaşımlarına göz yummayacağız Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdeniz’deki meşru halk ve menfaatlerini her zaman korumaya devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum. Bu vurgulamanın ne anlama geldiğini görmek isteyenler gelsinler, buradan bu manzaraya baksınlar. 45 yıl önceki durumumuz ne ise 45 yıl sonraki durumumuzdan bir fark yoktur. Bedel ödenmesi gerekirse o bedeli ödemeye de her zaman hazır oluruz" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile