Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı  Prof. Dr. Aşan Açıklaması 'Dijitalleşmeyen Ayakta Kalamayacak'

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Aşan Açıklaması 'Dijitalleşmeyen Ayakta Kalamayacak'

Sigorta ve Emeklilik Sektörü Strateji Belirleme Çalıştayı’nda konuşan Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, "Önümüzdeki dönemde artık doğası gereği dijitalleşmeyen hiçbir şeyin ayakta kalması mümkün değil. Birşey ne kadar dijitalleşebilirse o kadar yaşayacak" dedi.



Türkiye Sigorta Birliği tarafından Sigorta ve Emeklilik Sektörü Strateji Belirleme Çalıştayı toplantısı bugün düzenlendi.

Sigorta ve Emeklilik Sektörü Strateji Belirleme Çalıştayı’nda konuşan Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, "Önümüzdeki dönemde artık doğası gereği dijitalleşmeyen hiçbir şeyin ayakta kalması mümkün değil. Birşey ne kadar dijitalleşebilirse, o kadar yaşayacak" dedi.



Düzenlenen toplantıya Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan ve Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürü Murat Kayacı gibi önemli isimler katıldı.



Toplantıda konuşan Aşan, "Önümüzdeki dönemde artık doğası gereği dijitalleşmeyen hiçbir şeyin ayakta kalması mümkün değil. Birşey ne kadar dijitalleşebilirse o kadar yaşayacak" dedi.



Sigortacılık meselesinin bir kaç açıdan önemli olduğunu vurgulayan Aşan,"Türkiye’de bir takım konuları konuştuğumuzda hep şunu söylüyoruz. Diyoruz ki bu konuda çok şey yaptık ama alacak daha çok yolumuz var. Bazı sektörler var ki onlar da bunu bu kadar rahat söyleyemiyoruz. Sigortacılık ve genel anlamda sermaye piyasaları bunun örneklerinden biri." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisinin fonksiyonlarına değinen Aşan, yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçtiği finans, yatırım, insan kaynağı ve strateji alanlarında daha hızlı ve esnek karar alınması için bu ofislerin kurulduğunu kaydetti.

Finans Ofisinin özellikle finans ve sermaye piyasaları konusunda daha hızlı karar alınmasını sağlayacağını ve birtakım konuların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne daha hızlı götürülerek daha hızlı sonuç alınacağını belirterek, "Bu yönüyle baktığınızda da bu dört ofis kamuyla çalıştığından çok daha fazla özel sektörle çalışacak. Sektörle çok iş birliği içinde olacağız. Atandıktan sonra zaten ilk yaptığım işlerden biri hemen sektör temsilcileriyle bir araya gelmek, onlarla tanışmak ve onları dinlemek oldu ki bunları zaten sürdüreceğiz." dedi.



Aşan, sermaye piyasalarının derinleştirilmesi meselesine büyük önem verdiklerini ve Finans Ofisi’nin kurulmasının öncelikli amacının bu olduğunu dile getirdi.

Ofisin bir başka işlevi daha olduğunu bunu çok önemsediğini ve burada bir ilerleme kaydedilebildiğinde bu sorunların ya da bu konuştuğumuz hikayelerin önemli bir kısmını da o yolla çözdüklerini belirten Aşan, "O da İstanbul’un küresel bir finans merkezi haline getirilmesidir. Ben İstanbul’un bunu çok hak ettiğini düşünüyorum ama maalesef 2008’den beri bir anlamda Cumhurbaşkanımızın rüyası diyebileceğimiz bir süreç ama bir türlü istenen şekilde yürütülememiş. Bir çok sebebi olabilir bunun. Çok önemli bir vizyon vardı ama yeterince başarılamadı. Ofise verilen birinci vazife aslında bakarsanız İstanbul’u bir finans merkezi yapma projesini yürütmek ve nihayetlendirmek. Eğer bunu yapabilirsek bunun etrafında bir kurgu oluşturabilirsek o zaman zannediyorum sermaye piyasasının derinleştirilmesi, finansal kesimin çeşitlendirilmesi vs. bunlar açısından da önemli bir yol almış olacağız" dedi.



Aşan, Türkiye’de sigortacılık sektörünün geçmiş yıllara kıyasla çok önemli gelişme ve ilerleme gösterdiğine dikkati çekerek, "Sektörde alınacak daha yol var ama çok daha kurumsallaştığı açık. Zaten Hazine Genel Müdürülüğü de ciddi bir çaba içerisinde, her zaman böyle oldular, onu da biliyorum ama burada belki bir anlamda gündeme getirmek lazım. Acaba sigortacılıkta BDDK tarzı bir yapı kurulabilir mi, yani bire regülasyon kurumu olabilir mi? Belki bunun da sektörün en azından tartışması lazım. Emin olun sektörlerden gelen öneriler en azından alışılagelmişten çok daha hızlı artık tepki alabiliyor. Zaten önümüzdeki süreçte bunu da beraber göreceğiz."

"Birşey ne kadar dijitalleşebilirse o kadar yaşayacak"

Çalıştayla ilgili duygularını dile getiren Aşan,"Seçilen temayı çok önemsiyorum. Önümüzdeki dönemde artık doğası gereği dijitalleşmeyen hiçbir şeyin ayakta kalması mümkün değil. Birşey ne kadar dijitalleşebilirse o kadar yaşayacak. Maalesef bu şu demek; biz insanlık olarak kaybettik demek. Çünkü biz dijitalleşmeyeceğiz, yapabilecek bişey yok artık biz bunu kurduk ve sistem oraya doğru gidiyor. Hangi alan olursa olsun en önemli çabanın bu dijitalleşme meselesi olması lazım. Burada vakit kaybetmememiz lazım. Bazı alanlarda çok geç kaldık geçtiğimiz dönemde hala da belki bazı alanlarda geç kalıyoruz ama şimdi çok daha hazırlıklıyız. Kaçırdığımız o büyük dönüşümlerde çok hazırlıksızdık. Ama şu anda çok hazırlıklıyız özelikle bu dijital dönüşüm meselesine çok hazırlıklıyız. Donanımızın iyi, geldiğimiz iyi ama biraz öngörüyle biraz geleceğe dönük biraz risk alıp bu alanlarda çok hızlı ilerlememiz lazım" açıklamalarında bulundu.

"Toplam teminat gayri safi milli hasılanın şu an 35 katı seviyesinde"

Sigortacılık sektörünün Türkiye finans sektörü içerisindeki payının henüz beklenen seviyeye ulaşmadığını dile getiren Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürü Murat Kayacı, "Bunun çok sayıda nedeni bulunduğunu belirten Kayacı, "Geldiğimiz rakamlar itibarıyla baktığımızda bilhassa muadil olabileceğimiz ya da yakın coğrafya içerisindeki diğer ülkelerle kıyasladığımızda sektörde üretilen kişi başına düşen pirimin ve toplam pirim üretiminin gayri safi milli hasıla içerisindeki payının henüz yeterli düzeyde olmadığına işaret edebilmemiz mümkün." dedi.



Kayacı, "Şöyle bir hususun da altını çizmememiz gerekiyor. Sigortacılık ve özel emeklilik sektörlerimiz de yıllar itibarıyla istikrarlı bir büyümeye devam ediyor. Bilhassa toplam pirim üretimi ve sektörün yoğun bir şekilde yaptığı hasar ödemeleri, bunlara ilaveten özellikle iki veri önemli. Toplam teminat gayri safi milli hasılanın şu an 35 katı seviyesinde ve sektördeki bireysel emeklilik tarafındaki toplam fon büyüklüğünü göz önüne aldığımızda ülkemiz açısından ne derece önemli bir fonksiyonu ifade ettiğini açık bir şekilde belirtmemiz gerekiyor." diye konuştu.



Sektörün sorunlarına ilişkin sektör temsilcileriyle ortaklaşa çalıştıklarının altını çizen Aşan, "Kamu otoritesi olarak bizim üzerimize düşen rol sigortacılığın ve özel emekliliğin gelişmesi ve büyümesinin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak şekilde politikalar üretmekten geçiyor. Bu çerçevede sektörün sorunlarının etkin bir şekilde çözüme kavuşturulması adına sektörle iş birliği içerisinde iletişim kanallarının açık olduğu istişare ve ekip çalışmasını esas alan bir yönetim sergilemeye çaba sarfediyoruz" açıklamalarında bulundu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile