'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Ve Güçlü Türkiye Konferansı'

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu, '(Seçilen kişi normal değilse, akli melekelerinde problem varsa ne olacak) diye soruyorlar. Bu, 80 milyon insanla dalga geçmektir. Bu kadar insanın yüzde 50+1'inin seçeceği insan, herhalde Türkiye'yi temsil edebilecek kabiliyet ve yeteneğe sahip olacaktır. Milletimizin sağduyusuyla, aklıyla dalga geçmeyin.' dedi.

Türkmenoğlu, Orhangazi Belediyesince bir düğün salonunda düzenlenen 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Güçlü Türkiye Konferansı'nda yaptığı konuşmada, anayasa değişikliğinin Türkiye'ye getireceği yenilikleri anlattı.

Birtakım yanlış bilgilerle halkın yanıltıldığını ifade eden Türkmenoğlu, 'Anayasa değişikliğini damdan düşermiş gibi yansıtıyorlar. Anayasa değişikliği, AK Parti'nin meselesi değil, gelecek nesillere bırakacağımız Türkiye'nin meselesidir. Gelecek nesillere problemsiz, sorunları çözülmüş, demokrasisi tam olarak işleyen bir Türkiye bırakmak istiyorsak buna geç bile kalındı.' diye konuştu.

Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanına çok fazla yetki verildiği yönünde görüşler dile getirildiğini aktaran Türkmenoğlu, şunları söyledi:

'Zaten şu anda 1982 Anayasası'na göre cumhurbaşkanının çok yetkisi var ama sorumluluğu yok. Şu andaki sistem, hem AK Parti hem de Cumhurbaşkanının lehine. Niye değişiklik istensin? Ülke sevdalısı insanlar, diyorlar ki 'Biz kaybetsek de ülke, millet kazansın.' Hiç kimse kendi şahsı için yola çıkmıyor. Değişiklikle cumhurbaşkanına sorumluluklar yükleniyor. Ne kadar yetkisi varsa o kadar da sorumlu olacak ve yargılanma yolu açılacak.'

- 'Demokraside uzlaşma kültürü istiyoruz'

Türkmenoğlu, yargıda tarafsızlığı ve bağımsızlığı iyi bir şekilde korumaya çalıştıklarını ifade ederek, şöyle dedi:

'Son yıllarda yargının bir kısmının başkalarının yargısı olduğunu, başkalarından emir aldığını, kafasını başkalarına kiraya verdiğini gördük. 'Milletvekili sayısı niye 600'e çıkarıldı?' deniyor. Türkiye, 80 milyonluk bir ülke. Şu anda nüfus oranına baktığımızda Türkiye'de 146 bin kişiye bir milletvekili düşüyor. Avrupa'da bu orana baktığımızda 45 ila 50 bin kişiye bir milletvekili düşüyor. Türkiye'de CHP'nin iktidar olduğu tek partili dönemlerde 43 bin kişiye bir milletvekili düşüyormuş. Yani şu andaki sisteme göre 3'te 1 daha az. Türkiye'nin nüfusu arttı. Demokraside temsilin daha rahat olabilmesi için 50 milletvekilinin artırılması kadar doğal bir şey yok. Bu sayı, 50 artırıldığında Türkiye'deki bir milletvekilinin temsil ettiği kişi sayısı 110 bin civarında oluyor. 'Seçilen kişi normal değilse, akli melekelerinde problem varsa ne olacak?' diye soruyorlar. Bu, 80 milyon insanla dalga geçmektir. Bu kadar insanın yüzde 50+1'inin seçeceği insan, herhalde Türkiye'yi temsil edebilecek kabiliyet ve yeteneğe sahip olacaktır. Milletin sağduyusuyla, aklıyla dalga geçmeyin.'

- 'Amaç, Türkiye'de uzlaşma kültürünü sağlamak'

'Cumhurbaşkanı Meclisi feshederse Meclis dağılacak ama Cumhurbaşkanı görevine devam edecek' yönünde eleştiriler yöneltildiğine de değinen Türkmenoğlu, 'Aksine böyle bir şey yok. Feshetme yetkisi diye bir şey. Cumhurbaşkanı, Meclisin yenilenmesine karar verirse kendi görev süresi de seçimlerle birlikte bitiyor. Şu anki anayasada Cumhurbaşkanı isterse Meclisi feshedebilir ama kendi görevi devam eder. Burada amaç, Türkiye'de uzlaşma kültürünü sağlamak. Türkiye, kavgalardan ve kaoslardan çok çekti. AK Parti'nin 2023, 2071 hedefleri var. Bunun için çalışacağız ama her zaman ülke başında baki olmayacağız. Farklı siyasi partiler de gelecek. Geldiklerinde ülkede artık kaos, uzlaşmazlık olmasın. Demokraside uzlaşma kültürü Türkiye'ye gelsin, yerleşsin istiyoruz.' sözlerine yer verdi.