Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın Açıklaması (2)

'(Sanatçıların sınırdaki askerleri ziyareti) Ana muhalefet liderinin bu ziyaretten neden bu kadar rahatsız olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Sakil ifadeler kullanarak, ana muhalefet lideri aslında kendini küçük düşürmektedir' 'Öncelikli hedefimiz, Doğu Guta'da yaşanan hadiselerin hiçbir şeklide Kuzey Humus ve İdlib bölgesinde yaşanmaması. Bu çerçevede de rejimin, ateşkesin ihlallerine yönelik hareketlerini durdurma noktasında İran ve Rusya'dan beklentimiz, rejim üzerinde baskı kurmaları, gerekli telkinleri yapmalarıdır ki dün de bu konu, etraflı bir şekilde zirve oturumlarında ele alındı' 'Zaman zaman 'ekonomi koordinasyonunda birtakım görüş ayrılıkları olduğu' şeklinde spekülatif haberler çıkıyor. Bunlar gerçeği yansıtmıyor'

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, sanatçıların sınırdaki askerleri ziyaretine ilişkin, "Ana muhalefet liderinin bu ziyaretten neden bu kadar rahatsız olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Sakil ifadeler kullanarak, ana muhalefet lideri aslında kendini küçük düşürmektedir." dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün özellikle Doğu Guta'da yaşanan hadiseleri de tekrar gündeme getirdiğini, bu konunun muhataplarıyla düzenlediği basın toplantısına da yansıdığını hatırlattı.

"Bizim beklentimiz, Doğu Guta'da yaşananların, Kuzey Humus ve İdlib bölgesinde tekrar edilmemesidir. İdlib bölgesi de çatışmasızlık bölgelerinden bir tanesidir, dört bölgeden biridir ve bizim sorumluluğumuzdadır." ifadelerini kullanan Kalın, bu bölgede, gerek ateşkesin sağlanması ve gözetlenmesi gerek insani yardımların ulaştırılması gerek sivillerin korunması noktasında üzerilerine düşen sorumluluğu yerine getirdiklerini bildirdi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) dün itibarıyla sekiz gözlem noktasını kurduğunu bildiren Kalın, şunları söyledi:

"Geriye dört tane kaldı, dokuzuncu ile ilgili keşif çalışmaları devam ediyor. Çok yakın zamanda da oraya Türk askeri konuşlanacak. Dolayısıyla İdlib bölgesinde Astana süreci çerçevesinde üzerimize düşen görevi de yerine getiriyoruz, bundan sonra da getirmeye devam edeceğiz. Öncelikli hedefimiz, Doğu Guta'da yaşanan hadiselerin, hiçbir şeklide Kuzey Humus ve İdlib bölgesinde yaşanmaması. Bu çerçevede de rejimin ateşkesin ihlallerine yönelik hareketlerini durdurma noktasında İran ve Rusya'dan beklentimiz, rejim üzerinde baskı kurmaları, gerekli telkinleri yapmalarıdır ki dün de bu konu etraflı bir şekilde zirve oturumlarında ele alındı."

- Cumhuriyet tarihinin rekor seviyesi

Kalın, ekonomide son dönemde çok önemli gelişmeler yaşandığına işaret ederek, 2017 yılına ait olan 7,4 büyüme oranının Türk ekonomisinin bünyesinin ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Türkiye'nin G-20 ülkeleri içerisinde ilk, OECD ülkeleri içerisinde de İrlanda'dan sonra en hızlı büyüyen ülke olduğunu ifade eden Kalın, etrafta yaşanan savaşlara, küresel piyasalardaki dalgalanmalara bakılıp bunlarla birlikte değerlendirildiğinde bu ekonomik başarının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını aktardı.

Bu başarının elde edilmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Başbakan Binali Yıldırım'ın yakın takibiyle özellikle teşviklerin ve kredi garanti fonunun devreye sokulmasının çok önemli etkilerinin olduğuna işaret eden Kalın, "Ayrıca yurt içi ve yurt dışı yatırımların giderek hız kazanması da ekonomik büyümeyi besleyen en önemli unsurlardan biri." dedi.

Bu çerçevede, mart ayı ihracatının 15,6 milyar dolarlık değerle Cumhuriyet tarihinin rekor seviyesine ulaştığını anlatan Kalın, "Bu trendin 2018 yılında da devam edeceğini bekliyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Turizm alanında da çok önemli bir artışın gerçekleştiğini kaydeden Kalın, geçen yılın ilk ayına kıyasla Türkiye'ye gelen turist sayısında yüzde 35'lik artış ortaya çıktığını, bunun memnuniyet verici bir durum olduğunu, 2018 yılı içerisinde de turizm sektöründeki bu canlanmanın devam etmesini beklediklerini ifade etti.

Enflasyonla mücadelenin de devam ettiğini belirten Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda yüzde 10'lar civarındaki enflasyonun ilk planda tek hanelere indirilmesi, daha sonra da daha da düşürülmesi konusundaki çalışmalarımız devam edecektir. Cumhurbaşkanımızın konuyu yakından takip ettiğini, Başbakanımızla konuyu takip ettiğini, koordine ettiğini ifade etmek isterim. Zaman zaman 'ekonomi koordinasyonunda birtakım görüş ayrılıkları olduğu' şeklinde spekülatif haberler çıkıyor. Bunların gerçeği yansıtmadığını ifade etmek isterim."

- "Hiç kimse oraya şov amacı ile gitmedi"

Sözcü Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sanatçı ve sporcularla pazar günü Hatay'da bir sınır karakolunu ziyaretine de değindi.

Ziyaretin, Zeytin Dalı Harekatı'nda kahramanca mücadele eden askerlere destek olmak, onların moral ve motivasyonlarını yüksek tutma amacını taşıdığını anlatan Kalın, "Her yönüyle çok güzel bir ziyaret oldu. Hem askerlerimiz, hem genel kamuoyumuz bu süreci yakından takip ettiler." değerlendirmesini yaptı.

Bu tür kritik dönemlerde, sanatçıların, sporcuların, edebiyatçıların, şairlerin ve diğer kanaat önderlerinin milletin, devletin, askerin, polisin yanında durmasından daha doğal bir şey olamayacağına işaret eden Kalın, "Geçmişte de bunun örneklerini pek çok defa gördük. Hiç kimse oraya şov amacı ile gitmedi. Gayet olgun bir şekilde insanlar gelip askerlerimizle birlik beraberlik içerisinde bir akşam geçirdiler, onlara teşekkür ettiler, şehitlerimizi biz orada tekrar rahmetle yad ettik. Bu ziyaret çerçevesinde bu harekatın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha dünyaya göstermiş olduk." diye konuştu.

- "Ziyaretin amacının ne olduğu aslında herkesin malumu"

Harekatın başladığı 20 Ocak'tan bugüne kadar yaşanan olaylara bakıldığında Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı'nda elde ettiği başarıyı hazmedemeyen bazı çevrelerin olduğunun görüldüğünü bildiren Kalın, "Bunu yurt dışında gördük. Çeşitli ülkelerin Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili yerli yersiz açıklamalar yaptığını, 'sivil kayıplar olacağını, Afrin merkezine girilmemesi gerektiği, bunun bir işgal hareketine dönüşme ihtimali olduğu' gibi gerçeklerle hiçbir ilgisi alakası olmayan açıklamaların yapıldığını gördük."ifadesini kullandı.

Bunlara gerekli cevapları çeşitli vesilelerle verdiklerini hatırlatan Kalın, "Evvelsi gün maalesef ana muhalefet lideri de bu konuya çok seviyesiz bir şekilde müdahil oldu. Sanatçılarımıza yönelik ağır ifadeler kullandı." dedi.

Bu ziyaretin amacının ne olduğunun aslında herkesin malumu olduğunu vurgulayan Kalın, fakat tarihi bir referansla bir konuyu hatırlatmak istediğini kaydetti.

İbrahim Kalın, milletin geçen 100 yıllık tarihinde Çanakkale Harbi'nden İstiklal Harbi'ne, Kore Savaşı'ndan Kıbrıs Harekatı'na son olarak da 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşananlara kadar tüm kritik dönemlerde, dönüm noktalarında sanatçıların, sporcuların, kanaat önderlerinin milli bir duyarlılıkla askerin, polisin, milletin, korucunun, devletin yanında olduğunu hatırlattı.

Bunun yeni bir konu olmadığını örneklerle açıklayan Kalın, şunları söyledi:

"1915 yılında Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları'nın kazanılmasından birkaç ay sonra haziran ayı içinde bir grup yazar, Çanakkale'ye davet edilir. Bu dönemin önemli yazarları içerisinde Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Ağaoğlu, Yusuf Razi Bel, Nazmi Ziya Güran, İbrahim Çallı, Ömer Seyfettin, Celal Sahir Erozan, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ahmet Yekta Madran, Müfit Ratip, Ali Canip Yöntem, İbrahim Alaattin Gövsa, Orhan Seyfi Orhon, Enis Behiç Koryürek, Hakkı Süha Gezgin gibi dönemin önde gelen yazarları, şairleri edipleri, Çanakkale'ye gitmişler, çeşitli gözlemler yapmışlar ve döndüklerinde de çeşitli eserler ortaya koymuşlardır, yazılar yazmışlardır."

Kalın, İstiklal Harbi sürecinde de yine benzer tabloların yaşandığının görüldüğüne dikkati çekerek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Dahası Mustafa Kemal Atatürk'ün bizzat kendisinin sanatçılarla her zaman yakın temas içerisinde olduğunu biliyoruz. Kendisinin gerek Çankaya Sofrası'nda gerek diğer mecralarda birçok sanatçı ile birlikte olduğunu onların desteğini aldığını, yeni Türkiye'nin inşasında, Cumhuriyetin ilk yıllarında birlikte neler yapabileceklerine dair görüş alışverişlerinde bulunduklarını biliyoruz. Örneğin Safiye Ayla gibi Müzeyyan Senar gibi İsmail Galip Arcan gibi Behzat Butak gibi Mesut Cemil, Falih Rıfkı Atay, Mihri Hanım, Faruk Nafiz Çamlıbel, Halide Edip Adıvar, Ruşen Eşref Ünaydın gibi birçok dönemin önde gelen yazar, ressam, müzisyenlerinin İstiklal Harbi ve sonrasındaki süreçte ülkenin gelişmesine katkı sağladığını görüyoruz."

Kore Savaşı sırasında imkansızlıklardan dolayı Kore'ye müzisyen heyeti gönderemeyen devletin Kore'ye giden askerler, yaralanıp dönenler için çeşitli etkinlikler düzenlediklerini anımsatan Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kıbrıs Harekatı aynı şekilde. 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleştikten sonra Türkiye'nin birçok yerinde sanatçılarımız, sporcularımız farklı görüşlerden, farklı yaklaşımlardan hareket ederek ülkelerinin, devletlerinin, milletlerinin yanında olduğunu ifade etmişlerdir. PKK ya da DEAŞ terör örgütüne karşı yapılan mücadelede de Türkiye'de çeşitli hadiseler olduğunda hemen ardından yine sanatçılarımız bu süreçlere katılmışlardır. Bu tarihi arka planı da dikkate aldığımız zaman ana muhalefet liderinin bu ziyaretten neden bu kadar rahatsız olduğunu anlamakta biz zorlanıyoruz. Bu tür kerih ifadeler kullanarak, sakil ifadeler kullanarak ana muhalefet lideri aslında kendini maalesef küçük düşürmektedir. Burada da sanatçılarımız doğru bir iş yapmıştır. Askerlerimize moral vermiştir, bundan sonra da askerimizin, polisimizin yanında olmaya elbette hep birlikte biz devam edeceğiz. Onlar bunu bir sanatçı duyarlılığı ile gerçekleştirmiştir, bunu alıp bir siyasi polemik malzemesi yapmak, yapılan işi başka bir şekilde yansıtmaya çalışmak ancak ve ancak maalesef ana muhalefet liderinin siyaset tarzının sefaletini ortaya koymaktadır. Bu üzücü tablo hakikaten Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde olması gereken bir dönemde ne ana muhalefet liderine, ne Türk siyasetine yakışmamıştır."

İbrahim Kalın, sanatçıların dün yaptıkları bir açıklama ile zaten pozisyonlarını net bir şekilde ortaya koyduklarını belirterek, "Bundan sonra da biz birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye'nin en fazla birlik ve dayanışmaya ihtiyaç duyduğu günlerde bu birliği ve beraberliği devam ettireceğiz. Bu konuda herhangi bir tereddüdümüz söz konusu değildir." dedi.

(Sürecek)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile