İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın başlamasının ardından Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, celse arasında 26 Mart 2012 tarihinde savcılıktan mahkeme dosyasına 4 ek delil klasörünün gönderildiğini ifade etti.
Söz konusu klasörlerin mahkemeye daha önce gönderilmesinin sehven unutulduğunu belirten Yılmazabdurrahmanoğlu, söz konusu klasörlerin dizin içerisinde yer almadığından tarandıktan sonra gönderilmesi için yeniden Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini tutanağa geçirdi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine bugün devam edilen duruşmada, tutuksuz sanıklar 68’liler Vakfı Genel Sekreteri Namık Kemal Boya ve emekli Albay Aydın Ortabaşı savunmalarını yaptılar. Haklarındaki suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, beraatlerini talep ettiler. Duruşmada söz alan avukat Hasan Gürbüz, müvekkili hakkında bulunan kırmızı bültenle yakalama kararının kaldırılmasını talep etti. Avukat Gürbüz ayrıca, müvekkilinin ifadesinin istinabe yolu ile alınmasını talep etti.
Duruşma devam ederken mahkeme başkanı taranması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na geri gönderilen 4 klasörün savcılık tarafından mahkemeye geri gönderilerek, mahkemenin söz konusu klasörlerin taranmasının istenildiğini tutanağa geçirdi. Taleplere ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Uysal, dava dosyasının aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeni ile Poyrazköy davası ile birleştirilmesini talep etti.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, ÇYDD davası ile Poyrazköy davaları arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan iki davanın birleştirilmesine hükmetti. Avukat Hasan Gürbüz’ün müvekkilinin kırmızı bültenle aranma kararının kaldırılması ve istinabe yolu ile ifadesinin alınması taleplerini de reddeden mahkeme heyeti, celse arasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen 4 klasörün taranarak sanık ve avukatlara verilmesine hükmetti .
ÇYDD Davası Poyrazköy Davası İle Birleştirildi
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) dava dosyası Poyrazköy davası ile birleştirilirken, dava konusu olan 4 klasörün sehven unutularak mahkemeye gönderilmediği ortaya çıktı.