Doç.Dr. Memet Işık, “Son yıllarda; hastalıkların tedavisinde bilinen yöntemlere yardımcı olarak tercih edilen ozon tedavisi, normalde iki atomlu olan oksijenin üç atomlu bir şekli olan ozon gazı kullanılarak uygulanır. Oksijen terapisi olarak da adlandırılan bu tedavi; eklem hastalıkları, yaşlılık belirtilerinin geciktirilmesi, iyileşmeyen enfeksiyon hastalıklarının tedavisi, bağışıklık sisteminin baskılanması sonucu ortaya çıkan hastalıkların tedavisi gibi bir çok durumda kullanılan bir tedavi yöntemidir. Oksijenli solunum yapan tüm canlılar için oksijen, hayati bir önem taşır. Oksijen, tıpta tedavi amacıyla iki farklı yöntemle kullanılabilir. Bunlardan biri olan basınçsız oksijen, özellikle hastane kliniklerinde solunum güçlüğünün yaşandığı acil durumlar veya KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) hastaları tarafından kullanılan oksijen gazı tedavisidir. İkincisi, hiperbarik oksijen tedavisi adı verilen yöntemdir. Bu yöntemde oksijen gazı atmosferden çok daha yüksek bir basınç altında verilir. Normal havada yaklaşık olarak %21 oranında oksijen bulunur. Bu iki tedaviden farklı olarak, ozon tedavisi esnasında yüksek basınç altında yüzde yüze kadar çıkarılan oksijen oranı sayesinde vücut sıvıları içerisinde çözünen oksijen miktarı arttığından dokulara ve hücrelere ulaşan oksijen miktarı da artar. Bu sayede damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığın tedavisi mümkün hale gelir. Tıbbi ozonun iyi bilinen bakteri öldürücü, mantar öldürücü ve virüs çoğalmasını önleyici özellikleri vardır. Bu nedenle bakteri ve virüslerin sebep olduğu hastalıkların tedavisinde, iltihaplanmış yaraların dezenfeksiyonunda kullanılır. Kan dolaşımını arttırma özelliği vardır. Dolaşımla ilgili bozuklukların tedavisinde kullanılır. Düşük dozlarda kullanıldığında, vücudun direncini arttırır, bağışıklık sistemini aktive eder. Bağışıklık sisteminin zayıf olduğu veya bozuk olduğu hastalara ozon uygulanmasında çok başarılı sonuçların alınmasını sağlar” dedi.
Ozon tedavisi veya diğer adı ile oksijen tedavisinin, birçok hastalıkta yardımcı tedavi yöntemi olarak sıklıkla tercih edildiğini ifade eden Dr. Işık, bunlardan bazılarını şu şekilde sıraladı:
“1. Damar hastalıkları ve dolaşım bozukluklarının tedavisinde; Bacaklardaki açık yaralar (ulcus cruris), Şeker hastalığına bağlı oluşan yaralar, Yatağa bağlı hastalarda oluşan bası yaraları (yatak yaraları), Pıhtı atması, yada damar sertliği sonucu oluşan damar tıkanıklığına bağlı hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde (felç, felcin önlenmesi)
2. Virüslerin sebep olduğu hastalıkların tedavisinde; Karaciğer hastalıkları, hepatitler, Uçuklar (herpes), AIDS gibi virüs hastalıkları, İyileşmeyen iltihaplı yaralar,
3. Zor iyileşen enfekte yaralarda ve enflamatuar hastalıkların tedavisinde; Enflamatuar barsak hastalıkları (kolit, ülseratif kolit, proktit), Yanıklar, haşlanma ve enfekte yaralar, mantar enfeksiyonları,
4. Kanser tedavisinde tamamlayıcı ya da destekleyici tedavi olarak kullanılır. Ozon bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücut direncinin artmasını sağlar.
5. Otoimmün hastalıkların tedavisinde; Multiple Skleroz, Çölyak,
6. Yaşlılığa bağlı gelişen hastalıklarda; Unutkanlık, Hafıza kaybı,
7. Akciğer ve karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları, şeker hastalığı, cilt hastalıkları, kanser hastalıkları, ortopedik rahatsızlıklar, diş ve diş eti hastalıkları, bağırsak hastalıkları, kadın hastalıkları ve cinsel sorunların tedavisinde de ozondan faydalanılır.
8. Fibromiyalji gibi kronik ağrıların, yorgunluğun giderilmesinde kullanılır. Çağımızda birçok kişinin ortak derdi olan sürekli olarak kendini yorgun, bezgin hissetme durumu ozon yardımıyla giderilir. Ayrıca kanser ağrısı, yaralanma, yanık, kesik gibi travmalar sonucu oluşan veya psikolojik kaynaklı ağrılar da ozonla tedavi edilebilmektedir. Ozonun verdiği yüksek enerji ile yorgunluğa neden olan kimyasal reaksiyonlar önlenir. Yüksek enerjili oksijen, insanların kendilerini zinde ve sağlıklı olarak hissetmelerini sağlar.
Ozonun diğer tıbbi amaçlı kullanım alanları; Anti-aging: Yaşlanma ve yaşlanmanın etkilerinin giderilmesi en azından yavaşlatılması, bedensel ve ruhsal anlamda daha sağlıklı, zinde olmayı sağlar. Detoksifikasyon: Çeşitli nedenlere vücuda giren kimyasal ve biyolojik atıkların zararsız hale getirilmesini sağlar. Bölgesel incelme: Ozon gazının yağ yakma özelliği sayesinde yağ hücrelerine lokal enjekte edilmesi ile bölgesel yağ eritilmesi sağlanmaktadır. Selülit sorunlarının giderilmesi: Ozon sağladığı yüksek enerjili oksijen sayesinde deri hücrelerinin canlanmasını ve gençleşmeyi sağlar. Ozon gazı akciğerlerde tahrişe neden olur, doğrudan solunması sakıncalıdır.”
Damar Ve Dolaşım Bozukluklarına Ozon Tedavisi
Doç.Dr. Memet Işık, ozon tedavisi hakkında bilgiler verdi.