Damat, Louis Vuitton'a Fransız Kaldı, Frankfurt Borsasına Göz Kırpıyor

Bu bizce LouisVuitton`un kurucu ortaklarından biri olduğu L Capital`in vermiş olduğuteklif kadar önemli bir teklif. Bu konuda görüşmemiz devam ediyor``-``Hatta Frankfurt Borsası başkanı veya başkan yardımcısını da şubatbaşında Türkiye`ye bekliyoruz``-``Karşıdaki grubun (L Capital) büyüklüğüne bakarak aceleci davranmakistemiyoruz. Değerlendirmeyi yaparken büyüme planlarımıza uygun olanı vebize en çok katkısı olacak işbirliğini yapmak istiyoruz``-``Ülkemizde tanınan yerli bir grubu satın almak için 6 aydır pazarlıkmasasındayız``İSTANBUL - 31.12.2011 - Fatma Metin Günaydın - Geçtiğimiz günlerde Fransız moda devi Louis Vuitton`un kurucu ortaklarından biri olan, bünyesinde birçok uluslararası markayı barındıran L Capital`den ortaklık teklifi alan Damat markasıyla tanınan Orka Group, şimdi de Frankfurt borsasından gelen halka açılma teklifini değerlendiriyor.

Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, L Capital`in teklifinin kendileri için sürpriz olmadığını, bunun dışında dünyada moda perakendesinde güçlü olan birçok yatırım grubunun zaten ilgisini çektiklerini ve bu konuda da çeşitli opsiyonlara açık olduklarını belirtti.

Bu teklifleri değerlendirme sürecinde olduklarını ifade eden Orakçıoğlu, ``Karşıdaki grubun büyüklüğüne bakarak aceleci davranmak da istemiyoruz. Değerlendirmeyi yaparken büyüme planlarımıza uygun olanı ve bize en çok katkısı olacak işbirliğini yapmak istiyoruz`` dedi.

Kendileri açısından en az bunun kadar önemli bir gelişme daha olduğunu dile getiren Orakçıoğlu, şunları kaydetti:``Şu anda bir danışmanlık şirketi Almanya`da Frankfurt Borsasına girmemiz konusunda bize çok ciddi bir teklifte bulundu. Bu bizce Louis Vuitton`un vermiş olduğu teklif kadar önemli bir teklif, çünkü böyle bir teklifi kabul edersek Frankfurt Borsasında ilk Türk firması olacağız. Bir yatırım danışmanlık firması ile bu konuda görüşmemiz devam ediyor. Hatta Frankfurt Borsası başkanı veya başkan yardımcısını da şubat başında Türkiye`ye bekliyoruz. Orada Türk firmalarının Frankfurt Borsasında olması konusunda yeni bir süreç başlatmak istiyorlar. Aslında dikkati çeken biziz. Bu teklifleri götüren biz değiliz, bu teklifler bize geliyor.``Finans sektöründe çok farklı enstrümanlar olduğunu gördüklerini belirten Orakçıoğlu, ``Ama bu enstrümanların hangisi bizim önümüzdeki büyüme planlarımıza güç katacak, gerçekten de bu konuda biraz dikkatli ve seçici davranmak istiyoruz. Tek bir bakış açısı ile seçenekleri değerlendirmek istemiyoruz, geniş bir perspektifle değerlendirmek istiyoruz`` dedi.

Süleyman Orakçıoğlu, dünyanın en önemli borsalarından birinde olabilme konusunda Orka Group`un dikkati çekmesini bir avantaj olarak gördüklerini, bu konuyu 2012`de değerlendireceklerini kaydetti.

Bunu sadece grubun başarısı olarak görmediklerini, aynı zamanda ülkenin başarısı olarak da gördüklerini söyleyen Orakçıoğlu, Türk markalarının bölgede etkinliğinin giderek artacak olmasının dünyadaki yatırımcıların gözünü Türkiye`deki firmalara, markalara çevirmesine neden olduğunu belirtti.

Orakçıoğlu, ``Yurt dışında 2-3 perakende grubundan teklif aldıktan sonra böyle bir teklif gelince biz ister istemez biraz daha düşünmemiz gerektiğini hissettik. L Capital dışında 2-3 yatırım grubundan daha teklifler almıştık ama Frankfurt Borsasından böyle bir teklif gelince, süreç farklı bir konuma geldi`` diye konuştu.

-``Satın alma konusunda yurt içinde ve yurt dışında teklif götürdüğümüz gruplar var``-Gelen teklifleri değerlendirirken aynı zamanda satın alma konusunda yurt içinde ve yurt dışında teklif götürdükleri gruplar bulunduğunu açıklayan Orakçıoğlu, ``Bu dönemi satın alma ve birleşme konusunda avantajlı bir dönem olarak düşünüyoruz. Ülkemizde tanınan yerli bir grubu satın almak için 6 aydır pazarlık masasındayız. Bir Türk girişim grubu ile birlikte satın almak için masadayız. Finansmanı bir konsorsiyum halinde birlikte sağlayacağız`` dedi.

Son 3 yılda Orka Group`un 2,5 kat büyüdüğüne, bu büyümenin de kriz döneminde gerçekleştiğine işaret eden Orakçıoğlu, 2010`da yüzde 54, 2011`de yüzde 40 büyüme gerçekleştirdiklerini, 2011`i 183 mağaza ile kapattıklarını vurguladı.

Süleyman Orakçıoğlu, ``Çevre ülkelerde de etkinliğimizi giderek artırıyoruz. Romanya`da şu anda 4 mağazamız var, çok yakın zamanda bunu 10`a çıkaracağız. Damat Tween ile özellikle yurt dışında gelişmiş moda merkezlerinde oluyoruz ama D`S Damat markasıyla çevre ülkelerde ve rekabetçi pazarlarda yer alıyoruz. 2012`de bayilerle birlikte 60 mağaza düşünüyoruz. Bunların 40 tanesini biz 20 tanesini bayiler açacak. Bu 60 mağazanın 25`i yurt dışında olacak`` diye konuştu.

-Giresun`daki fabrika yatırımı...-Giresun`da yapmayı düşündükleri fabrika yatırımıyla ilgili olarak da Orakçıoğlu, şunları kaydetti.

``Örme ve gömlek üretimi konusunda yeni bir yatırımı 2012`nin ikinci yarısında hayata geçirmeyi planlıyoruz. Fabrika yerini satın aldık. Giresun organize sanayi bölgesi içinde. Başlangıçta 5 milyon liralık yatırım planlıyoruz. Bu yatırımın 1.5-2 milyon lirasını şu ana kadar gerçekleştirdik. Burada yapmayı planladığımız toplam yatırım tutarı 15 milyon lira.``Grup olarak üretimde 300 kişi, yeni açılan mağazalarda da 300 kişi olmak üzere 2012`de 550-600 kişilik ek istihdam yaratacaklarını düşündüklerini söyleyen Orakçıoğlu, grup cirolarının 2011 yılında 220 milyon lira olduğunu, bunun 30 milyon lirasını ihracatın oluşturduğunu 2012`de de 285 milyon lira ciro ve 40 milyon lira ihracat hedeflediklerini kaydetti.

-``Tam atak yapacağımız dönemde birbirimizle kavga etmeyelim``Bazı tekstil ve konfeksiyon ürünleri ithalatına getirilen ek vergi konusunda sektörde yaşanan tartışmalara da değinen Orakçıoğlu, şunları kaydetti:``Sektörde sivil toplum örgütlerinin bir bütünlüğünün olmadığını görmek bizi üzüyor. Önümüze gelen tarihi fırsatları değerlendirmek yerine, enerjimizi birbirimizle kavga ederek harcıyoruz. İtalya, İspanya tamamen krizle boğuşurken, tam atak yapacağımız dönemde birbirimizle kavga etmeyelim. Herkes baktığı yerden kendini haklı görüyor. Herkesin haklı olması bir şeyi çözmüyor. Tavsiyem; bir konsensüs sağlamak için gerekirse 3 gün toplantı yapılması, ondan sonra ortak strateji planı hazırlaması. Günlük kavgalardan artık bize bir fayda yok.``(FM-