‘Darbe Davaları, Demokratikleşme ve Şeffaflaşmada Daha İyi Döneme Götürüyor’

‘Darbe Davaları, Demokratikleşme ve Şeffaflaşmada Daha İyi Döneme Götürüyor’

Samanyolu Haber Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar, Ergenekon, Balyoz, 12 Eylül ve 28 Şubat davalarının, Türkiye’yi şeffaflaşma ve demokratikleşme açısından daha iyi bir döneme doğru götürdüğünü söyledi.

Samanyolu Yayın Grubu, seyircilere grubu tanıtmak, yayın ilkelerini anlatabilmek ve daha iyi hizmet verebilmek için düzenleyeceği buluşma programı çerçevesinde Denizli’ye geldi. Programdan önce Genel Yayın Yönetmeni Yıkar, Genel Müdür Yardımcısı Rıdvan Kızıltepe, haber sunucusu Kemal Gülen, Davetsiz Misafir programının sunucusu Turgay Başyayla ve Farklı Desenler'in Hayrettin'i İskender Altın, Denizli İşadamları Derneği (DİAD)’ni ziyaret etti.

Ziyarette çalışmaları hakkında bilgi veren DİAD Başkanı Erdem Aydın, “Parmağınızı dünya haritasının neresine koyarsanız koyun, biz oraya gidebiliyoruz. Üyelerimizi, doğru ticaret yapacakları insanlarla buluşturuyoruz. Denizli 1993’ten itibaren dünya standartlarında iş yapabiliyor. Yönünü Avrupa ve Amerika’dan dönmeden yeni pazarlar arıyor. Ortadoğu, Asya ve Afrika’da işadamlarını yönlendirerek Denizli ekonomisine katkı sağlıyor. Geçen yıl sosyal sorumluluk projesi olarak Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nın Denizli'de yapılmasına, okuma salonlarının açılmasına destek olduk.” dedi.

Metin Yıkar da faydalı yayıncılık anlayışı ve sorumluluk bilinciyle haberleri doğru bir şekilde kamuoyuna aktarma çabasıyla ekranlara getirmeye çalıştıklarını belirtti.

Yıkar, “Ekiplerimiz sadece Türkiye’deki değil, dünyanın her yerindeki olayları hızlı bir şekilde ekrana getirmeye çalışıyor. Şu an Türkiye’de en hızlı hareket edebilen, habercilik anlamında ekiplerden birisiyiz şükürler olsun. Samanyolu Haber, Türkiye’nin en çok izlenen haber kanallarından birisi olma yolunda ilerliyor. Elimizdeki ölçümlere göre insanlar, güvenli bir kaynaktan haber almak istediğinde STV’ye bakıyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin dört beş yıldır değişim ve dönüşüm yaşadığını dile getiren Yıkar, “ Bir taraftan devam eden Ergenekon süreci, öbür taraftan Balyoz davası, yeni 28 şubat soruşturması gibi olaylar, Türkiye’nin şeffaflaşma ve demokratikleşmesi yolunda önemli adımlar attığı anlamına geliyor. Bundan önceki dönemlerde 12 Eylül’ü yakın geçmiş kabul edersek, Türkiye bir darbe süreci yaşadı. Hepimiz gördük ki darbe denen şey, bir günde yapılan şey değil. Onun öncesinde olan birkaç yıllık hazırlık sonucu gelinmiş bir nokta. 28 Şubat’ı biraz deştiğimizde görüyoruz ki Türkiye’yi yeterince gerebilmek için belli argümanları kullanmışlar ve bunları kamuoyuna dikte etmeye çalışmışlar.” şeklinde konuştu.

2003 yılında yeni bir darbe hazırlığı yapıldığının, bugün Balyoz davası takip edildiğinde anlaşıldığını vurgulayan Yıkar, “O zaman da Türkiye’yi belli bir yere götürmeye çalışmışlar. Demek ki belli aralıklarla kamuoyu üzerinde baskı yaparak ve insanları bazı yanlışlara, hattâ yalanlara inandırarak, sanki doğruymuş gibi, ‘Ne olur biri gelse de bizi kurtarsa.’ havasına getirmişler. Sonra bir gece darbe yapıp çıkmışlar. Bizim görevlerimizden birisi, o güne kadar gelecek kısımlarda yanlış bilgilendirmelere karşı muhafaza etmektir. Doğru neyse insanlar onu bilsin. Bir provokasyonsa bunun provokasyon olduğunu bilsinler. Birilerini kışkırtmak için ne yapmak istiyorlarsa, sokaklara neden insanları dökmenin bir anlamı olduğunu kamuoyu bilsin.” ifadelerini kullandı.Türkiye’de birilerini kışkırtıp sokağa dökmek için yayın yapıldığında veya büyük bir gazetede bu yönde manşet atıldığında artık çok kısa sürede ortaya çıkarılıp bunları yapan kişilerin yüzüne vurulduğunu anlatan Yıkar, şunları kaydetti: “Şükürler olsun ki Türkiye’de insanlar bugün kime güveneceğini, kimin doğru söylediğini ayıt edebiliyor. Bundan sonraki süreç, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve şeffaflaşması açısından daha iyi bir döneme doğru gidiyor. Biz toplumun içinde bir bireyiz, üzerimizde düşen vazifeyi kendi içimize dönüp baktığımızda hakkıyla yapıyorsa bizim için vazife yapılmış demektir. Herkes kendisi için böyle düşünebilir. Herkes kendi vazifesini en iyi şekilde yaparsa Allah'ın izniyle işler iyiye doğru gider diye düşünüyoruz.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile