Darbe Girişiminin Meclis Tanıkları Anlatıyor

CHP Grup Başkanvekili Gök:'Evden çıkarken darbe teşebbüsü olabileceğini düşündüğüm ve darbenin yaratacağı sonuçları çok iyi bildiğim için damadımı bir köşeye çekip, 'Ailemi sana emanet ediyorum, sabah ne olacağını bilmiyorum' dedim' 'Sığınaktaki herkes demokrasinin bedelini ödemeye hazırdı ve çok metanetliydi. Akıbetimizi bekliyorduk' 'Siyasette kutuplaşma ve çatışma yaşayan partilerin böylesine bir olayda her şeyi bir tarafa bırakarak parlamentonun, milli egemenliğin ve demokrasinin yanında saf tutması, cumhuriyet tarihimizin en önemli gecelerinden birini yaşattı'

SEVAL GÜLER - CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, FETÖ'nün darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz gecesi yaşadıklarına ilişkin, 'Evden çıkarken darbe teşebbüsü olabileceğini düşündüğüm ve darbenin yaratacağı sonuçları çok iyi bildiğim için damadımı bir köşeye çekip, 'Ailemi sana emanet ediyorum, sabah ne olacağını bilmiyorum' dedim' ifadelerini kullandı.

Darbe girişiminin Meclisteki tanıklarından Gök, o gece yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Gök, 15 Temmuz gecesi kendilerini ziyarete gelen kızı, damadı, 40 günlük torunu, eşi ve diğer kızıyla evinde olduğunu aktararak, saat 22.30'da gelen telefonlardan, ülkede olağanüstü bir durum yaşandığını öğrendiğini söyledi.

Aklına ilk gelenin, ülkenin bir terör saldırısı ile karşı karşıya kaldığı olduğunu dile getiren Gök, ancak Boğaziçi Köprüsü'nde askerler bulunduğunu öğrenmesi ve Ankara semalarında savaş uçaklarının dolaştığını gözlemlemesi üzerine bir darbe girişimi yaşandığını tahmin ettiklerini anlattı.

Gök, partisinin diğer yöneticileri ile görüşerek Genel Merkez'de toplanma ve bir durum değerlendirmesi yapma kararı aldıklarını ifade etti. Gök, Genel Merkez binasına geldiklerinde binaya yakın bir mesafedeki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin üzerinde de jetlerin uçtuğunu gördüklerini ve darbe teşebbüsü yaşandığından emin olduklarını belirtti.

Hızla bir bildiri hazırlayarak darbeye karşı olduklarını ve parlamenter sistemin yanında durduklarını tüm kamuoyuna duyurduklarını aktaran Gök, ardından da Ankara'da bulunan milletvekilleriyle parlamentoya geçtiklerini dile getirdi.

-'Eşime ve kızlarıma durumu hissettirmemeye çalıştım'

Gök, darbenin yaşandığı gece evden çıkarken yaşadıklarını şöyle anlattı:

'40 günlük torunum Uzay da bizimle birlikteydi. Ben darbe teşebbüsü olabileceğini evden çıkarken de değerlendirdiğim için bir darbenin yaratacağı sonuçları da çok iyi bildiğimden dolayı damadımı bir köşeye çektim, 'Ailemi sana emanet ediyorum, sabah ne olacağını bilmiyorum' dedim. O şekilde evden çıktım. Damadım şaşkınlık içinde beni dinledi. Ona metanetli olmasını söyledim. Çünkü her darbenin ardından biz biliriz ki siyasetçiler gözaltına alınır, tutuklanır. Partinin yönetici konumunda bulunan bizlerin de böyle bir sonuçla karşılaşmaması zaten mümkün değildi. Bunu bilerek yola çıktık. Eşime ve kızlarıma durumu hissettirmemeye çalıştım. Evde kızlarımın ve küçük torunumun olduğu bir ortamda heyecan duymalarını istemedim. Duygularımı sadece damadımla paylaştım.'

Meclis Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ile AK Parti Grup Başkanvekillerini arayarak darbeye karşı olduklarını onlarla da paylaştığını belirten Gök, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bombalandığı bilgisini de onlara ilk veren kişi olduğunu ifade etti.

-'12 Eylül'ün ilk dakikalarının ilk mağdurlarından biriyim'

Gök, 12 Eylül askeri darbesi döneminde üniversite son sınıf öğrencisi olduğunu söyleyerek, darbe ve sonrasının çok karanlık bir dönem olduğunu, Türkiye'nin hala o günlerin olumsuz izlerini silmeye çalıştığını vurguladı.

12 Eylül'ün günümüze kadar uzanan acılar ve mağduriyetler doğurduğunu söyleyen Gök, şu değerlendirmede bulundu:

'12 Eylül'ün ilk dakikalarının ilk mağdurlarından biriyim. Bir arkadaşım TRT'de bildiri yayınlandığını söyleyerek beni darbeden haberdar etti. Sabah 5 gibi dışarı çıkmak durumunda kaldım. Her yerde askerler vardı. Evimizin bulunduğu yerde duvarlarda, 'Kahrolsun faşizm' gibi yazılar vardı. Bir asker beni görünce yanına çağırdı, 'Duvardaki yazıları sil' dedi. Ben de, 'Niçin silecekmişim?' diye karşılık vermem üzerine sırtıma dipçikle vurdular. 12 Eylül'ün ilk sabahının ilk mağduriyetlerinden birini yaşadım. Darbelerin yaşatacağı karanlık süreçleri biz çok iyi biliyoruz. Ülke her darbe döneminde 30, 40 yıl geriye gitti. Türkiye hala bunun sancılarını yaşıyor. O darbenin izlerini silmeye çalışırken bir başka darbe girişimi ile karşılaştığımızda biz CHP olarak demokrasinin ve parlamentonun yanında tereddütsüz yer aldık.'

Gök, muhalefet partilerinin darbe karşısındaki kararlı ve dik duruşlarının iktidar partisinde güçlü bir moral motivasyon etkisi yarattığına dikkati çekerek, 'Meclise geldiğimizde AK Parti'li arkadaşların yanımıza gelerek bize sarılmaları o duygusal tabloyu işaret ediyordu. Uzun zamandır iç siyasette kutuplaşma ve çatışma yaşayan partilerin böylesine bir olayda her şeyi bir tarafa bırakarak parlamentonun, milli egemenliğin ve demokrasinin yanında saf tutması bence cumhuriyet tarihimizin en önemli gecelerinden birini yaşattı.'sözlerine yer verdi.

-'Kızlarım beni görünce gözyaşları içinde kaldılar'

Gök, Meclis bombalanmaya başladığında rüya gördüklerini zannettiklerini, böyle bir barbarlığın yapıldığını düşünmek bile istemediklerini, ancak şiddet karşısında acı bir gerçekle yüz yüze bulunduklarını anladıklarını söyledi.

Meclis bombalanırken bunun canlı yayınlarda son dakika bilgisi olarak aktarıldığının altını çizen Gök, şöyle dedi:

'Sığınaktaki herkes demokrasinin bedelini ödemeye hazırdı ve çok metanetliydi. Akıbetimizi bekliyorduk. Sabah ortamın güvenli olduğu bilgisi geldikten sonra sığınaktan çıkabildik. Evime gittim. Sığınakta telefonla görüşme imkanı çok sınırlıydı. Biz oradayken canlı yayınlardan Meclisin bombalandığını tüm Türkiye gibi ailemde seyretmiş. Çok heyecanlanmışlar, panik içindeydiler. Kızlarım beni görünce gözyaşları içinde kaldılar. Akıbetimizi düşünüp çok endişelenmişler. Ailelerimizin bekleyişi bizim bekleyişimizden çok daha farklı bir tabloda cereyan etmiş. Onlar televizyonlarda canlı yayınlarda olanları izliyordu. O akşamın sabahı ailelerimizle de çok yoğun duyguların yaşandığı bir gün oldu. Ailelerimiz hayatımızla ilgili endişeleri çok yüksek düzeyde yaşadılar.'

Gök, yaşananlardan sonra siyasette yeni bir dile ihtiyaç olduğunu, bu dilin uzlaşma temeli üzerine kurulması, 15 Temmuz gecesinin bir milat kabul edilmesi ve daha demokratik bir ortam için herkesin elinden gelen çabayı göstermesi gerektiğini de vurguladı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile