Darbeye giden süreçte işlemedikleri suçtan dolayı cezaevinde yatan çift, referandumu bekliyorÇocuklarından ayrılıp cezaevinin yolunu tuttular, aynı acıların yaşanmasını istemiyorlar

Maraş Olayları döneminde, fırıncılıkla geçimlerini sağlarken, hiç işlemedikleri bir suç yüzünden cezaevinde yatan Süleyman ve Hacer Tepebaşılı çifti,

Maraş Olayları döneminde, fırıncılıkla geçimlerini sağlarken, hiç işlemedikleri bir suç yüzünden cezaevinde yatan Süleyman ve Hacer Tepebaşılı çifti, referandumda evet oyu kullanacak. Çocuklarından ayrı bırakılarak, cezaevine konan ve bütün düzenleri bozulan çift, darbeye giden süreçte yaşanan olayların sıkıntılarını hatırlamak dahi istemiyor.

Türkiye'yi 12 Eylül darbesine götüren süreçte, dış güçler tarafından sergilenen Maraş Olayları, birçok kişinin mağdur olmasına ve suçsuz yere cezaevinde yatmasına sebep oldu. Olayların yaşandığı tarihte, Kahramanmaraş'ın İsa Divanlı Mahallesi'nde fırıncılık yaparak geçimini sağlamaya çalışan Tepebaşılı ailesi de bu mağduriyeti yaşayanlardan. İşlemedikleri bir suç yüzünden çocuklarından ayrı bırakılıp, cezaevinde yatan Süleyman ve Hacer Tepebaşılı çiftinin başına gelenler, o dönemde yaşanan hukuksuzluğu da gözler önüne seriyor.

Komşuları gibi, ilgileri olmadığı halde, hem sıkıyönetim yasağının delindiği hem de evlerin yakıldığı gerekçesiyle ifadesi alınmak üzere, askerler tarafından götürülen Süleyman Tepebaşılı, kendisini bir anda cezaevinde bulmuş. Kocasının nereye götürüldüğünü soran Hacer Tepebaşılı da eşine yardım ettiği gerekçesi öne sürülerek, henüz 11 aylık çocuğunu da bırakmak zorunda kalarak cezaevinin yolunu tutmuş. Daha sonraki günlerde bebeğini yanına alan ancak, cezaevinin olumsuz koşulları yüzünden hiçbir şey yediremeyen Tepebaşı için zor günler başlamış. Cezaevine girdikleri süreden itibaren 6 ay boyunca birbirlerinden hiçbir şekilde haber alamayan çift, daha sonra sadece akrabaları sayesinde, birbirlerinden haberdar olabilmiş. Kendisi 5 yıl, eşi de 3,5 yıl cezaevinde yatan Süleyman Tepebaşılı, yaşadıkları sıkıntıları anlatırken o günlere geri dönüyor. Hâkimin kendisine 'Bir taş atmanıza gerek yok. Sıkıyönetim kanununa göre 6 yıl 8 ay gününüz var.' sözünü unutamayan ve bunun suçsuz yere yattıklarının önemli bir delili olduğuna inanan Tepebaşılı, kendilerine evlerin yakılmasına aracılık ettikleri yönünde iftirada bulunulduğunun da altını çiziyor.

Fırıncılıkla ailesini geçindirirken, işlemedikleri bir suç yüzünden hüküm giyerek, çok zor günler geçirdiklerini anlatan Tepebaşılı, 12 Eylül'de tutuklananlarla da aynı koğuşu paylaştıklarını vurguluyor. O dönemde, dışarıdan yemek getirilmesinin yasaklandığını söyleyen Tepebaşılı, yaşanan meşakkatli günlerin tekerrür etmesini istemediğini belirtiyor. Bu sebeple, darbecilerin hazırladığı anayasanın, değiştirilmesi yönünde atılan adımı önemli gördüğünü dile getiren Tepebaşılı, 'evet' yönünde oy kullanacağına dikkat çekiyor.

Eşiyle birlikte cezaevinin yolunu tutan ve 11 aylık bebeğini bırakmak zorunda kalan Hacer Tepebaşılı da kendi hallerinde geçim mücadelesini sürdürürken, karşılaştıkları durumu gözyaşları ile hatırlıyor. O zamanlarda perişan olduklarını anlatan Tepebaşılı, "Allah bir daha milletimize, memleketimize öyle sıkıntılar yaşatmasın. Hiçbir alakamız yokken bizi cezaevine götürdüler. Damdan düşmüş gibi ne olduğunu anlayamadık. Hapis yattığımız sürece, suçsuz yattığımız için her gün tahliye bekledik. Çok kötü günler gördük. Kimse yaşamasın bu günleri bir daha. Bu yüzden de biz referandumda 'evet' diyeceğiz." diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile