Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın müzakere süreciyle ilgili ortak açıklamasıyla ilgili olarak, "Son derece olumlu ve gelecekte yapılacak müzakerelere ışık tutucu nitelik taşıyor" dedi.
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'na girişinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Kıbrıs'ta müzakereler neticesinde kalıcı, kapsamlı ve başta belirtilen ilkelere uygun şekilde bir barışın gerçekleşmesini ümit ettiklerini söyledi. Kıbrıs Türk tarafının sürecin tıkandığı yerlerde, süreci açan taraf olduğunu belirten Davutoğlu, müzakere sürecinde Türk tarafının yoğun çabasıyla son iki ay içinde önemli ilerlemeler sağlandığını kaydetti. Müzakerelerin "zihinsel egzersizler" olarak kalmaması gerektiğinin altını
çizen Davutoğlu, müzakerelerin hedefinin açık olması ve kaydedilen gelişmelerin de ortaya konulması gerektiğini belirtti. Davutoğlu, ilerlemelerin kayda geçmesine ilkesel olarak büyük önem verdiklerini, 30 Mart'ta seçimler öncesinde iki lider arasında son görüşme yapıldığı için süreçte nerede olunduğunun tespiti açısından bu açıklamayı çok olumlu gördüklerini söyledi. Bakan Davutoğlu şunları kaydetti:
"Bu açıklamayla ortaya konan temel prensiplerin de, seçim sonrasında sürecek müzakereler için bir anlamda zemin teşkil ettiğini düşünüyoruz. Belli aralıklarla bu açıklamaların yapılması, sürecin nerede olduğunu göstermesi açısından önem taşır."
"CLINTON İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ OLUMLU"
Davutoğlu, Washington Büyükelçisi Namık Tan'ın görevine dönüşüne ilişkin olarak da bir tarih belirlenmediğini, konuyla ilgili duyurunun önümüzdeki günlerde yapılacağını kaydetti. "Son telefon görüşmesi sonrasında bu noktada olumlu bir seyir olduğunu" belirten Davutoğlu, "Kaygılarımızı giderici, beklentilerimizi karşılayıcı mesajlar artmaktadır" diye konuştu.
Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile yaptığı görüşmeyi "son derece verimli ve yapıcı" olarak niteledi ve Clinton'ın Türkiye-Ermenistan normalleşmesinin yanında Azerbaycan-Ermenistan arasındaki süreçteki gelişmeleri kendisine aktardığını söyledi. "Bu konuda Türkiye'nin kanaatlerini, beklentilerini, kaygılarını doğrudan aktarma imkanı buldum" diyen Davutoğlu, Clinton'ın kendisine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington'da yapılacak toplantıya katılmasına verdikleri önemi teyit ettiğini
bildirdi ve şöyle devam etti:
"Türk-Amerikan ilişkilerinin taşıdığı stratejik boyutun farkında olduklarını bir kez daha söylediler. Biz de bu konuyu değerlendireceğimizi söyledik. Bu konuyu değerlendiriyoruz, ancak önemli olan hem Türk-Amerikan ilişkilerinin kapsamlı işbirliği boyutunun sürdürülebilir olması, hem Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin hayatiyetinin sağlıklı bir şekilde sürmesi hem de Kafkaslar'da kalıcı ve adil bir barışın yerleşmesini sağlamak. Ben bu üç konuda son haftalardaki gelişmeler sonrasında çok daha
iyimser ve ümitli bakabileceğimizi düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde bu konulardaki çabalarımız artacak, kararlarımız da bu yönde olacaktır. Sayın Başbakanımızla tekrar istişare ettikten sonra bu kararları duyururuz."
Başbakan Erdoğan'ın Washington'a gitmesi durumunda eşlik edip etmeyeceği ve orada Ermeni diasporası ile görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, alınacak karar çerçevesinde bir gidiş söz konusu olursa Başbakan Erdoğan'la beraber olacaklarını belirtti. Davutoğlu, geçenlerde yaptığı bir televizyon görüşmesinde söylediği hususun "ilkesel bir husus" olduğunu vurgulayarak, "Hemen bu gezi için geçerli olduğunu düşünmemek lazım" dedi.
Türkiye-Ermenistan normalleşmesinin dışında "Türklerle Ermenilerin her yerde birlikte olabilmeleri, konuşabilmeleri" açısından diaspora ile görüşmeyi önemli gördüklerini ifade eden Davutoğlu, önümüzdeki dönemde bunların hepsinin değerlendirilecek hususlar olduğunu sözlerine ekledi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Sırbistan Parlamentosu'nun "Srebreniça katliamı" nedeniyle özür dilemesiyle ilgili olarak 30 Mart'ta alınan bu kararın Balkanlar'da barış ve istikrar için "çok önemli" bir karar olduğunu belirterek,
"Biz bunu Balkanlar'daki problemlerin psikolojik bakımdan, psikolojik eşiğin aşılması bakımından çok önemli görüyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin Balkanlar politikasının "çok açık ve net" olduğunu ifade eden Bakan Davutoğlu, son 6-7 ayda Balkanlar'da çok aktif bir rol üstlenildiğini kaydederek, "Bu politikanın esası bütün ülkeler için güvenlik, karşılıklı üst düzey diyaloğun ülkeler arasında sürdürülmesi, ekonomik kalkınma ve alışverişin artırılması ve kültürel çoğulculuğun muhafaza edilmesidir" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, Bosna Hersek ile Sırbistan'ın Balkanlar'daki barış ve istikrara yönelik ortak bir yaklaşım içinde olmalarının sevindirici olduğunu, Türkiye'nin de bu politikanın yerleşmesi için aktif bir politika sürdürdüğünü söyleyerek, şunları kaydetti:
"Bosna Hersek'in istikrarı, Balkanlar'ın istikrarı açısından en temel unsurdur. Bosna Hersek'in toprak bütünlüğünü koruması, Bosna Hersek içinde yaşayan değişik grupların birbirlerine güven duygusu içinde yaklaşmaları Balkan barışı açısından büyük önem taşıyor. Bu güven unsurunun yerleşmesi için de Sırbistan'ın katkısı gerekiyordu. Sırbistan Parlamentosu'nun aldığı bu karar bu yönde psikolojik eşiğin aşılması yönünde olumlu bir karardır."
Türkiye'nin Bosna Hersek'i NATO ve AB bağlamında desteklediğini belirten Davutoğlu, son zamanlarda Türkiye'nin çeşitli ülkelerde Bosna Hersek'in dostları grubu oluşturma yönünde gayretleri olduğunu, ayrıca Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek üçlü görüşmelerini başlattıklarını ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte 5 Mart Pazartesi günü Bosna Hersek'e bir ziyaret yapacaklarının altını çizen Davutoğlu, bu ziyarette bütün taraflarla görüşmelerde bulunacaklarını belirtti.
(DUY-CC-Y)
Davutoğlu: ABD ile görüşmeler olumlu yönde
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın müzakere süreciyle ilgili ortak açıklamasıyla ilgili olarak, "Son derece olumlu ve gelecekte yapılacak müzakerelere ışık tutucu nitelik taşıyor" dedi