Davutoğlu, Pbs'e Konuştu

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki krizin Türkiye için ''dev boyutta güvenlik tehdidi oluşturduğunu'' söyledi.

Davutoğlu ayrıca, Türkiye'nin Suriye konusunda BM'den hayal kırıklığı duyduğunu belirterek, ''Bu, hem BM hem de tüm uluslararası camia için bir sınav ve şu ana kadar BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye krizi konusunda herhangi bir karar üzerinde mutabık kalamamış olması çok büyük bir başarısızlık'' dedi.

Davutoğlu, PBS televizyonunda yayınlanan ''NewsHour'' programında Margaret Warner'ın sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin Suriye konusunda BM'den hayal kırıklığı duyduğunu belirten Davutoğlu, bunun çeşitli nedenlerinin bulunduğunu, bunlardan birini insani perspektifin oluşturduğunu söyledi.

Davutoğlu, Türkiye'deki kamplarda 90 bin, çeşitli kentlerde de 40 bin civarında sığınmacının yer aldığını ifade ederek, bunun bir insani trajedi olduğunu kaydetti.

Davutoğlu, ''Bu, hem BM hem de tüm uluslararası camia için bir sınav ve şu ana kadar BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye krizi konusunda herhangi bir karar üzerinde mutabık kalamamış olması çok büyük bir başarısızlık. Siyasi boyutu bir tarafa bırakın, insani zeminde bile, bu durum bunun bedelini ödeyen Türkiye ve diğer komşu ülkeler için büyük bir hayal kırıklığı'' diye konuştu.

-''Suriye rejimine çok kararlı mesaj verilmeli''-

Davutoğlu, ''BM ve uluslararası toplumun insani kriz konusunda neler yapması gerektiğine'' dair soruyu şöyle yanıtladı:

''Öncelikle, Suriye rejimine, izledikleri politikanın kabul edilemez olduğu ve böyle devam etmeleri halinde belli tedbirlere başvurulacağı yönünde net bir sinyal ve çok kararlı bir mesaj verilmeli.

Güvenlik birimlerinin hava unsurlarıyla, topçu birlikleriyle, tanklarla kentlere saldırması ne demek- Savaşta bile bir kentsel alana hava bombardımanı ya da topçu ateşiyle saldırı düzenlemek suçtur. Ve şu ana kadar, BM'den, Suriye rejiminin sivillere karşı giriştiği bu mezalime son vermesi yönünde net bir mesaj gelmiş değil. En azından bu yapılmalı''.

Davutoğlu, ''O zaman, Türkiye'ye sadece sığınmacılarla ilgilenilmesi konusunda yardım etmekten öte, çok daha geniş boyutlu bir adımdan söz ediyorsunuz-'' sorusu üzerine, ''Evet, tabi ki. Bir komşu olarak, güvenli bir yere sığınmak ya da gıda ve ilaç bulmak için Türkiye'ye kaçan Suriyeli kardeşlerimize yardım etmek adına elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Bu, bir komşu olarak bizim sorumluluğumuz'' dedi.

Türkiye'nin şu ana kadar 300 milyon dolar bedel ödediğini ve bu rakamın her geçen gün arttığını belirten Davutoğlu,''Bundan şikayet etmiyoruz. Bu bizim Suriye'deki kardeşlerimize karşı etik ve insani sorumluluğumuz. Ancak diğer adımlar konusunda, uluslararası aktörler arasında daha iyi bir koordinasyon olmalı'' diye konuştu.

-''Dev boyutta güvenlik tehdidi''-

Davutoğlu, ''Güvenlik Konseyi'nin harekete geçememesinden kimi sorumlu tutuyorsunuz-'' sorusu üzerine, herhangi bir isim vermek istemediğini, ancak bilindiği gibi BM Güvenlik Konseyi'nin şu ana kadar hiçbir karar üretemediğini söyledi.

''Çin ve Rusya'yı mı kastediyorsunuz'' sorusuna, ''Tabi, Rusya ve Çin geçmişte bazı kararları bloke ettiler'' yanıtını veren Davutoğlu, ''ABD daha fazlasını yapabilir mi-'' sorusu üzerine de ''Tabi ki ABD ve diğer 5 + 1 ülkeleri daha kararlı, daha 'tek sese' ve net bir mesaja sahip olmalı. BM Güvenlik Konseyi uzlaşı sağlayamasa bile, uluslararası toplum olarak yapılabilecek başka şeyler de var'' dedi.

Davutoğlu, ''Suriye'deki krizin Türkiye'ye ne derecede güvenlik tehdidi oluşturduğu'' sorusuna cevaben, ''Dev boyutta bir güvenlik tehdidi oluşturmakta. Neden- Çünkü bu ülkeyle 911 kilometrelik sınıra sahibiz ve şu anda bu sınırda bir iktidar boşluğu var. Bazı terör örgütleri, PKK ve hatta El Kaide'nin bazı unsurları, bu iktidar boşluğunu istikrarsızlık yaratmak amacıyla kendi çıkarları için kullanmaya yeltenebilirler. Bugün bile, Türkiye'de çok sayıda terör eylemi, PKK terör eylemleri görüyoruz, bu iktidar boşluğunu kullanıyorlar'' diye konuştu.

Muhabir: Mehmet Toroğlu

Yayıncı: Göksel Sözer
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile