Davutoğlu, Konya'da Kebelebek Vadisi'nin temel atma töreninin ardından gazetecilerin dış politika gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.
''Suriye'nin hava sahasının Türk sivil uçaklarına kapatmasını nasıl değerlendiriyorsunuz-'' sorusuna Davutoğlu, şu yanıtı verdi:
''Bildiğiniz gibi geçen hafta bir savunma, askeri nitelikli malzeme taşıdığı tespit edildiği için, bir Suriye uçağını kontrol etmek amacıyla indirdiğimiz için o gün zaten biz, Suriye hava sahasını bundan sonra Türk uçaklarına, sivil uçaklar da dahil kullanılmaması yönünde karar almıştık. Bu sivil havacılara bildirilmişti ve gerekli tedbirler alınmıştı. Dolayısıyla Türkiye'nin almış olduğu bir karardı. Onu teyit etmiş olabilirler ancak bu arada bir başka kararı da dün aldık ve Suriye tarafına tebliğ ettik, Suriye'nin bu kararı alması öncesinde...''
''Kıymeti harbiyesi yoktur''
''Daha önce Suriye askeri uçuşlarına kapattığımız hava sahamızı Suriye uçaklarının kullanacağı sivil uçuşlar için de dün kapatmıştık'' diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çünkü sivil uçuşlar sivil nitelikte yapılan uçuşlardır. İçinde her ne surette olursa olsun, çiftli kullanım tekli kullanım, hiç birisi bu anlamda mazeret değil. Askeri bir makama askeri nitelikli bir malzemenin taşındığı tespit edildiği için Suriye Savunma Bakanlığı'na bu sivil uçuşların istismar edildiği, kötüye kullandığını tespit ettiğimiz için Suriye tarafına dün bildirimde bulunulmuştu. Bundan sonra Türk hava sahasının, kendi halkına savaş açmış bir rejime herhangi bir bir şekilde destek sağlamak üzere askeri bakımdan yapılacak uçuşlara kapanmış olduğunu zaten teyit etmiştik. Dolayısıyla Suriye yönetiminin bu açıklamasının bizim açımızdan bir kıymeti harbiyesi yoktur.''
-Diyalog önerisi-
''Rusya'nın Türkiye ile Türkiye arasında bir diyalog kurulması önerisi var. Suriye yönetiminin bu diyaloğa hazırız şeklinde bir açıklaması oldu. Bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir-'' sorusuna ise Davutoğlu, şu yanıtı verdi:
''Biz Suriye ile diyaloğu 10 yıldır en yoğun şekilde sürdürdük. Suriye'de ilk sosyal hareketler başladığı zaman da aylarca diyalog sürdürdük ve aylarca söylediğimiz tek şey vardı; 'halkınla diyalog kur, sen halkınla dost olursan biz de sana dost oluruz, esas olan Suriye halkıdır.' Ama sen halkını katledersen, on binlerce sivil, şimdi hatta artık yüz binlerce, Türkiye ve çevre ülkelere kaçarken, bizim onlarla dost olmamızın bir anlamı yok. Diyalog ancak anlam taşıdığında ifade eder. Eğer bizimle diyalog sadece bir rejime kendi meşruiyetini takviye edecek bir bir unsur niteliği taşıyacaksa, bunun bir anlamı olmaz. Bizim çağrımız şudur; Esed rejimi önce kendi halkıyla diyalog kurmanın yollarını bulmalı, kendi halkıyla barış yapmadıkça, kendi halkının iradesini öne çıkarmadıkça, kendi halkının hayat hakkına saygı göstermedikçe, bizim için diyalog kapılarını açmanın bir anlamı olmaz.
Düşünün ki bir rejim, Konya'da bu manevi diyarda, yüreğim sızlayarak söylüyorum kendi halkına buradan, Konya'yı bu tepeden topa tutabilir misiniz- Hangi vicdan şu tepeden Konya'yı topa tutabilir, hangi vicdan Konya'nın üzerinde uçaklar uçurup bombalayabilir ya da helikopterlerle bombalayabilir- Halep'te bu oluyor, yüreğimizi yakan budur, Humus'ta bu oluyor, Deyru'z Zor'da da bu oluyor, hatta Şam'da bu oldu. Şam bizim için yüreğimizde yaradır, Halep yaradır.''
-''Bu mesele öncelikle Türkiye ile Suriye arasında...''
''Rusya, indirilen Suriye uçağıyla ilgili yapılan açıklamanın kendilerini tatmin etmediğini bildirdi. Bununla ilgili ayrıntılı bir açıklama yapılacak mı-'' sorusuna da şöyle yanıtladı:
''Şimdi kendi halkına kendi şehirlerine bu zulmü yapan insanların bize diyalog çağrısında bulunmanın ne anlamı var- Kendi halkıyla diyalog kurduğu gün ve kendi halkının iradesine saygı duyduğu gün, bizim herkese kapımız açık ama bizim kendi halkının iradesine saygı duymayanlarla diyaloğun bir anlamı olduğunu düşünmüyoruz. Şimdi tabi Rusya'dan gelen açıklamaları titizlikle takip ediyoruz. Rusya tarafından gereken açıklamalarda bulunuldu. Onun için kamuoyu önünde bu konuda karşılıklı bir açıklama ihtiyacı içinde değiliz. Bu mesele öncelikle Türkiye ile Suriye arasında... Suriye uçağıdır. Ancak giden malzemenin gittiği makam belli, malzemenin niteliği belli, malzemeyi gönderen fabrika belli yani bunun çok açık unsurları var. Tartışılacak bir tarafı yok.''
Davutoğlu: Suriye'nin açıklamasının kıymeti yok
Suriye'den Türkiye'ye gelen misilleme hakkında konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'Suriye yönetiminin yaptığı açıklamanın bizce bir kıymeti yok' ifadesini kullandı.