Davutoğlu-Zvizdiç Ortak Basın Toplantısı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, milletvekilliği dokunulmazlığına ilişkin olarak, "Şimdi bize düşen, ne yapacağımız hususu, bu çerçevede anayasada değişiklik, geçici anayasa maddesi içinde olmak üzere yaparak süreci başlatmak. Biz, bu konuda süreci derhal başlama talimatını da arkadaşlara verdim" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Bosna Hersek Başbakanı Denis Zvizdiç, Çankaya Köşkü’nde yaptıkları başbaşa görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Davutoğlu, konuşmasında Boşnakça olarak konuk Başbakana ’Hoşgeldiniz’ diyerek, "Bosna Hersekli herkesin kalbinde bir Türkiye sevgisi vardır. Her bir köşesini büyük bir hayranlık ve hasretle dolaştığım Bosna Hersek’i ülke siyasetimizin en önemli ayaklarından biri olarak görüyorum. Birlikte iki ülkenin geleceği konusunu ele aldık, bölgesel konuları gözden geçirdik. Bizim Bosna Hersek’in içinde bütün unsurların barış içinde yaşaması, toprak bütünlüğünün sağlanması konusunda ilkeli bir tutumuz olduğu açıktır. Türkiye’nin her zaman Bosna Hersek’in yanında olacağını bir kez daha ifade ediyorum. Bosna Hersek’in ekonomik kalkınması için Türk şirketlerini yatırım yapması konusunda teşvik ettik" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, et ithalatında temin edilen kotanın uzatılması konusunda prensip kararının daha önce teyit edildiğini ifade etti.

Serbest Ticaret Anlaşması’nın derinleştirilmesi konusunun da ele alındığını anlatan Davutoğlu, Bosna Hersek’te yıkılmış eserlerin yapılması konusunda gerekli çalışmaların yapıldığını ve önümüzdeki ay Ferhat Paşa Camii ve pek çok eserin aslına uygun inşası konusunda çaba içinde olduklarını ifade etti.

Bosna Hersek’in AB ve NATO bağlamında üyelik sürecini yakından takip ettiklerini belirten Davutoğlu, Bosna Hersek’in üyelik başvurusunu önemli bulduklarını anlattı. Davutoğlu, NATO ortaklık eylem planı kapsamında Bosna Hersek’e destek verdiklerini ve Bosna Hersek’in NATO’ya üyeliğinin önemini dile getirdi. Davutoğlu, önümüzdeki haftalarda Bosna Hersek ziyaretinin planlandığını ifade etti.

Bosna Hersek Başbakanı Zvizdiç ise, Türkiye’nin Bosna Hersek’in AB ve NATO üyeliği konusunda her zaman destekte bulunduğunu belirterek, Türkiye’nin Bosna Hersek’e yaptığı yatırımlar dolayısıyla Türkiye’ye teşekkür etti. Türkiye’nin dost bir ülke olduğunu anlatan Zvizdiç, Türkiye’nin etik bir şekilde diğer ülkelere de yardımlarını sunduğunu ve Suriyeli mülteciler konusunda yapılan yardımların takdire şayan olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin küresel anlamda etik bir örnek teşkil ettiğine dikkati çeken Zvizdiç, çok kısa bir süre önce İstanbul ve Ankara’da yaşanan terör olaylarından dolayı üzüntü duyduklarını ifade etti.

Zvizdiç, bu tür olaylarla mücadelede Bosna Hersek’in her zaman Türkiye’nin yanında olduğunu vurguladı.

Et ithalatı gibi projelerin Bosna Hersek’e katkıda bulunduğunu anlatan Zvizdiç, Bosna Hersek’in sunabileceği bütün fırsatların görüşmede ele alındığına işaret etti. Beş alanda 100’den fazla projenin hazırlandığını anlatan Zvizdiç, şu anda çok önemsenen projelerde Bosna Hersek’in sahip olduğunu ifade etti.

Bosna Hersek’in Avrupa yolunda sağlam adımlarla ilerlediğini belirten Zvizdiç, bu bağlamda Türkiye’ye dost bir ülke olarak NATO yolunda sağladıkları destekten dolayı teşekkürlerini sundu. Güçlü bir yatırımın yapılması için doğru bir zamanın olduğuna işaret eden Zvizdiç, bu projelerin gerçekleştirilmesi için görüşmelere hazır olduklarını söyledi.

Zvizdiç, dost ülke Türkiye’den Bosna Hersek’e yönelik yatırımların artarak devam edeceğini umduklarını, mal değişimi ve ticaret anlamında ilişkilerin yüzde 100 artması yönünde umutlu olduklarını ifade etti.

Zvizdiç, şu anda 500 milyon dolayında cereyan eden mal değişimlerinin 1 milyar euro olarak artabileceğini ve 2018 için hedefin bu olabileceğini kaydetti.

Zvizdiç, Mayıs ayında Bosna Hersek’te gerçekleştirilecek iş forumu ve Ferhat Paşa Camii’nin açılışına Başbakan Davutoğlu’nu davet etti.

Davutoğlu ve Zvizdiç, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. “Bosna Kasabı” olarak bilinen Karadziç’e verilen cezaya ilişkin soruya Zvizdiç, "Ceza, bazen gecikmiş veya yavaşlatılmış bir ceza olabilir. Resmi olarak verilen kararlar hakkında konuşamayacağım, kişisel olarak benim tutumumu arzedebilirim. Onu bütün suçlamalardan soyutlayan kararın verilmesi, Bosna Hersek’te yaşanan gerçek olayları yansıtmamıştır. Bosna Hersek’te çeşitli zulümlerde bulunan insanların yaptıkları karşılıksız kalmıştır. Tarihi gerçekler olmadan barışın sağlanması mümkün olmayacaktır. Tarihin doğru gerçekler üzerine kurulu olması gerekiyor. Srebrenitsa’daki soykırımı bütün dünya kabul etmiştir. Kararın gerçek soykırım kurbanlarını derinden yaraladığını söyleyebilirim. Açılmış yaraların kapanması için hiçbir şekilde yeterli olmamıştır" karşılığını verdi.

Aynı soruya Davutoğlu, "Kimse hiçbir gerekçeyle Bosna’da yaşanan acıyı hafife alamaz. Son alınan karar, yıllar sonra da olsa savaş suçlarının karşılığını bulması açısından önemlidir ama yeterli değildir. En büyük cezayı zaten insanlık vicdanında aldılar. En barbarca cinayetler Bosna Hersek’te işlendi. Kimse bunu yok sayamaz" cevabını verdi.

AK PARTİLİ ENSARİOĞLU’NUN ’YASAMA, YÜRÜTME VE YARGI’ AÇIKLAMASI

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun "Parlamenter sistem bizim işimize gelir, yargı da bizde, yürütme de bizde, yasama da bizde. Bizim yani Meclis’in AK Parti hükümetini denetlemek gibi bir şeyi olabilir mi?" açıklamasının sorulması üzerine Davutoğlu, "Türkiye anayasal çerçevesi belli olan demokratik hukuk devletidir. Yasama, yargı ve yürütmenin yetki ve sorumluluklarının nereden başladığını ve bittiğini ortaya koyar. Anayasayı değiştirmek istesek de, bunun için çaba sarfetsek de bu anayasal çerçevenin bugün geçerli olan anayasal çerçeve, yürütme, yasama, yargı ilişkilerinde de geçerlidir. Yargı, kesinlikle bu anlamda yürütmeden veya yasamanın etkisinden, özellikle yürütmenin etkisinden bağımsız olarak işlevini sürdürmektedir. Yürütme, yasama ilişkileri de bugünkü anayasal çerçeve içinde yürümektedir. Bunların birbirlerin tahakküm ettikleri gibi bir algıyı yansıtmak, bu konuda bir hükümde bulunmak doğru değildir. Hükümetimizin, AK Parti’nin görüşü açık ve nettir. Türkiye, demokratik hukuk kuralları içinde yasama, yürütme ve yargının sınırlarının belli olduğu bir çerçevede politika yürütmektedir" dedi.

ERDOĞAN’IN “TERÖRE DESTEK VERENLERİN VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMASI İÇİN ADIM ATILABİLECEĞİ” YÖNÜNDEKİ AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ’teröre destek verenlerin vatandaşlıktan çıkarılması için adım atılabileceği’ yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Davutoğlu, "Yeni bir düzenleme yapılması icap ederse terörle mücadele bağlamında bunu da değerlendiririz’ dedim ama var olan çerçeve bu. Şu anda 7Hükümet olarak böyle bir çalışma yapıldı mı?’ sorusuna da verdiğim cevap, şu anda böyle bir çalışma gündemimizde yoktu. Bunun çerçevesi, terörle mücadele bağlamında değerlendirmesini her zaman yaparız. Esas itibarıyla da bu teröristlerin psikolojik ve manevi bağları kopmuş olduğu için zaten bu terörist faaliyetleri yapmaktadır" diye konuştu.

İSRAİL İLE İLİŞKİLER

İsrail’le ilişkilerin sorulması üzerine Başbakan Davutoğlu, İsrail’le yürütülen görüşmelerin bir zamandır devam ettiğini belirterek, "Bugünlerde de bu görüşmeler sürüyor. Bu görüşmelerde en başından temel ilkelerimiz belli, eğer taleplerimiz karşılanırsa atılacak adımlar bellidir. Önemli bir zeminde seyrettiğini ifade edebilirim" dedi.

MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIKLARI

Başka bir gazetecinin milletvekili dokunulmazlığı konusunda CHP’nin teklifinin ulaşıp ulaşmadığına ilişkin sorusuna Davutoğlu, "Dokunulmazlıklar meselesinde bizim ilkeli tutumumuz karşısında muhalefet partileri birer birer tutumlarından vazgeçen tavırlar sergiliyorlar. Biz çok açık hiçbir şeyden çekinmiyoruz. Dokunulmazlık konusunda bütün dosyaların gelmesi için de gerekli çalışmaları yapacağımızı ifade ettik. CHP, önce ne yapacağını bilemedi, sonra karşı teklif gibi bazı teklifler getirdi. Son olarak ifadelerinden anlaşılıyor ki bu meydan okumanın karşısında olumlu bir cevap verecek cesaretleri, yürekleri, temiz vicdanları yok. Şimdi bize düşen, ne yapacağımız hususu, bu çerçevede anayasada değişiklik, geçici anayasa maddesi içinde olmak üzere yaparak süreci başlatmak. Biz, bu konuda süreci derhal başlama talimatını da arkadaşlara verdim" karşılığını verdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile