DDK’nın raporunda Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun(TAPDK) düzenleme ve denetim sorumluluğunu etkin bir şekilde yerine getirmediğine dikkat çekilerek, ikincil mevzuatın tam ve zamanında uygulamaya konulamadığı vurgulandı. Kurum ve Kurul arasında çok başlılık yaşandığına işaret edilen raporda, TAPDK’nın gelir fazlalarının genel bütçeye tam olarak aktarılmadığı tespitinde bulundu. Denetim raporunda TAPDK yatırım programlarının 2006-2008 yılları arasında ödenek tutarları ile nakdi gerçekleşmeler arasında çok büyük farklar olduğunu belirtilerek,bankayla yapılan kurum personelinin maaş ödemeleri protokolün yetkisiz bir personel tarafından yapıldığı vurgulandı.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun(TAPDK) 17 Şubat’ta karara bağlanan 2006, 2007 ve 2008 Yılları Faaliyet ve İşlemlerinin Denetlenmesi Raporu’nda TAPDK’nın yönetiminde “iyi yönetişim” ilkelerine uygun bir yönetim anlayışının geliştirilmesinde başarı sağlanamadığı, düzenleme ve denetim görev ve sorumluluğunun etkin bir şekilde yerine getirilemediği, ikincil mevzuatın tam ve zamanında uygulamaya konulamadığı, veri oluşturma ve analiz kapasitesinin oluşturulamadığı belirtildi. Kurum kültürünün ve bilgi birikiminin oluşturulmasında mesafe kaydedilemediğinin vurgulandığı denetim raporunda kurum faaliyetlerinin nitelikli uzman personel marifetiyle yürütülmediğinin altı çizildi. Başbakanlığa gönderilmesi önerilen denetleme raporunda TAPDK’nın uygulamalarından kaynaklanan hata ve eksiklikler ile şu önerilere yer verildi:
KURUM VE KURUL ARASINDA ÇOK BAŞLILIK VAR
-Kurum ve Kurulun görevleri yeterince ayrıştırılamadı. Bu durum, Kurul ile Kurum arasında yetki ve görev çatışmalarına yol açtı. Bu nedenle, TAPDK’nın faaliyet ve işlemlerinde bütünsellik sağlanamayıp, verimsizliğin gelişmesine artmasına zemin hazırlandı. Üst Kurul üyeleri, yönetim kademelerindeki işlere müdahil olurken, basit mal ve hizmet satın alımları ile her düzeydeki işler Kurul kararıyla yapıldı. Bu çerçevede Kurum Başkanının Kurumun icra organı olarak nitelendirilmesi ve yetkilerinin açıkça yazılması; hizmet birimlerinin yönetiminin ise münhasıran Başkanlığa bırakılmasının Kurumun etkin yönetilebilmesi ve yönetimde çok başlılığın önlenmesi açısından gerekli olduğu değerlendirildi.
İKİNCİL MEVZUAT ÇIKARILAMADI
-İkincil mevzuatın çıkarılamadığı, bu durumun Kanunla Kuruma verilen görevlerin yerine getirilmesini aksattığı, hatta Kanun’un bazı hükümlerinin uygulanmasını imkansız hale getirdiği anlaşıldı.
-Kurumun kuruluşundan bu yana tütün ve alkol sektörüne hizmet eden ulusal ve uluslararası akreditasyonu olan uluslararası platformda referans laboratuvar niteliğini haiz bağımsız bir laboratuvar tesis edilemedi.
KURUM GELİR FAZLALARI GENEL BÜTÇEYE TAM AKTARILMAMIŞ
-Kurum gelir fazlalarının genel bütçeye tam olarak aktarılmadığı tespit edildi. Bu itibarla, söz konusu işlemlerdeki sorumluluğun ve sorumluların belirlenebilmesi amacıyla Başbakanlıkça inceleme yapılması gerekmekte,
YATIRIM PROGRAMLARINDA ÖDENEK İLE NAKDİ GERÇEKLEŞMELER FARKLI
-Kurum yatırım programlarının 2006 ile 2008 yılları arasında ödenek tutarları ile nakdi gerçekleşmeler arasında çok büyük farklar olduğu görüldü. Bu itibarla, Kurum yatırım programlarının gerçekçi olarak belirlenmesi gerekmekte.
-Kurul üyeleri ile Kurum personelinin, Kurul kararı ile değişik tarihlerde yurt içi ve yurt dışında düzenlenen ve masrafları, düzenleyen kuruluşlar tarafından karşılanan konferans, sempozyum, seminerler ve ziyaret gibi çeşitli faaliyetlere katıldıkları tespit edildi. Bu itibarla, kamu görevlileri için belirlenen etik davranış ilkelerine aykırı bulunan söz konusu uygulamalara son verilmeli.
PERSONEL MAAŞ ÖDEMELERİ PROTOKOLÜ YETKİSİZ PERSONELCE HAZIRLANDI
-Kurum personelinin maaş ödemelerinin yapılması ile ilgili olarak, banka ile yapılan Protokolün yetkisiz bir personel tarafından yapıldığı ve Bankaca tahsis edilen paranın sarfında gerekli titizliğin gösterilmediği tespit edildi. Bu itibarla, Kurumca başlatılan soruşturmanın sonuçlandırılması sağlanmalı.
-2008 yılında doğrudan temin yöntemi ile yapılan sürücü hizmeti alımı ile ilgili olarak iki farklı Hizmet Alımı Tip Sözleşmesinin imzalandığı ve böylece Kurum zararına yol açıldığı tespit edildi. Bu itibarla, söz konusu işlemlerdeki sorumluluğun ve sorumluların belirlenebilmesi amacıyla Başbakanlıkça inceleme yapılmalı.
TAPDK’NIN ANALİZ KAPASİTESİ BULUNMUYOR
-Kurulun 2006-2008 yıllarında almış olduğu kararlar tetkik edildiğinde, ana fonksiyonları olan düzenleme ve denetim yetkisinin kullanımına yönelik kararlarının, idari nitelikteki (rutin) kararlarına nazaran daha az olduğu görüldü. Öte yandan, TAPDK’nın düzenleme ve etkin bir denetleme fonksiyonunun yerine getirilebilmesi için gerekli olan bir veri oluşturma ve analiz kapasitesinin bulunmadığı kaydedildi.
DENETİM STANDARTLARI BELİRLENMEDİ
-Denetim faaliyeti, bandrol denetimi kapsamında ağırlıklı olarak Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından ifa edildi. Tütün kontrolüne ilişkin faaliyetler ise Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde yürütülüyor.
-TAPDK’da denetim standartlarının belirlenmediği, sadece Denetim Daire Başkanlığı Personel Eğitim Notlarının kullanıldığı anlaşılmış olup, bağlayıcılığı olan, formel nitelikte bir “Denetim Rehberi” oluşturulmalı, bu rehber sürekli geliştirilip güncellenerek kullanıma sunulması sağlanmalı.
EĞİTİM ÇALIŞMALARI İHMAL EDİLDİ
-Kurum tarafından tütün ürünlerinin zararları konusunda uyarıcı ve eğitici mahiyette programların hazırlanmamış olup, bu konularda kamuoyu araştırmaları ve anket gibi çalışmaların yapılmamış olduğu tespit edildi. Aynı durum, alkol tüketiminde de geçerli.
-Kamu kurum ve kuruluşlarına teknik eğitim ve destek verme faaliyeti, 2006-2008 yılları arasında gerçekleştirilemedi.
SAVUNMA ALINMADAN PARA CEZALARI VERİLDİ
-Kurumun ilgili dairelerince idari para cezalarının uygulanmasından önce ilgilinin savunmasının alınmadığı, Kurumun mevzuatında da bu yönde bir düzenleme bulunmadığı anlaşıldı.
-Karar alma sürecinde şeffaflığın güçlendirilmesi için Kurulca alınan “emsal” niteliği olan kararların kurumun internet sitesinde özet olarak yayımlanması sağlanmalı.
-Kurul kararı ile suç duyurusunda bulunulmak üzere Müşavirliğe iletilen bazı konularla ilgili suç duyurusu işlemi yapılmasının geciktirildiği anlaşıldı. Bu itibarla, söz konusu hususların giderilmesini teminen gerekli tedbirlerin alınması sağlanmalı.
ATAMALARDA KURUM İHTİYAÇLARI DİKKATE ALINMADI
2006?2008 yılları arasında kuruma yapılan açıktan ve naklen atamalara ilişkin dosyaların incelenmesi sonucunda Kuruma yapılan bazı atamalarda Kurumun görev alanının gerektirdiği niteliklerin aranılmasında yeterli dikkat ve özenin gösterilmediği anlaşıldı. Bu nedenle, yapılacak atamalarda öncelikle Kurum ihtiyaçlarının gerektirdiği niteliklerin aranılması konusunda gerekli hassasiyet gösterilmeli.
SÖZLEŞMELİ SİSTEME GEÇİLMELİ
-Tütün piyasasında, açık artırmalı sistem düzenlemesinin kaldırılarak sözleşmeli sisteme geçilmesi ve tütün üreticilerinin örgütlenmesine ilişkin zorunluluk getirilmesi gerektiği dile getirildi.
-Kurulun yapısında tütün-tütün mamulleri ile alkol ve alkollü içkiler sektörünü temsil eden sektör temsilcilerinin bulunmasının yararlı olacağı düşünüldü.
-Üyelerin aday gösterilme yöntemi ve görev süresinin tekrar gözden geçirilmesi ve ikinci defa atanma imkanının kaldırılması gerekli.
KURULUN KARAR ÜRETME KAPASİTESİ ARTIRILMALI
Kuruldaki oylamalarda, oyların eşitliği halinde karar alınamadığı, konunun sonraki toplantılara havale edildiği, ancak mevzuatta bu sorunun çözümüne dair bir hüküm bulunmadığı anlaşıldı, Oyların eşitliği halinde Başkanın bulunduğu tarafın çoğunluk sayılacağına dair yönetmelikte düzenleme yapılarak Kurulun karar üretme kapasitesinin artırılması gerekiyor.
BOŞALAN KURUL ÜYELİKLERİNE ATAMA YAPILAMADI
Boşalan Kurul üyeliğine yasal süresi içinde atama yapılmadığı görüldü. Bu itibarla, boşalan Kurul üyeliklerine atamaların zamanında yapılması sağlanmalı.
DDK: Tütün ve alkol piyasası etkin bir şekilde denetlenemiyor
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun raporu, Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'ndaki(GSYİH) payı 2008 yılında yüzde 2.53 olan ve o yıl tahsil edilen Özel Tüketim Vergileri'nin yüzde 30.8'ini, toplam vergi gelirlerinin de yüzde 7.7sini oluşturan tütün ve alkol piyasasının etkin bir şekilde denetlenemediğini ortaya çıkardı.