METİN GİRGİN - Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca terör örgütü DEAŞ'a yönelik soruşturma sonunda, sözde "Kocaeli emirleri"nin de aralarında olduğu 29'u tutuklu, 1'i firari 49 sanık hakkında 4,5 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca Kocaeli'de DEAŞ'ın kurucusu ve sözde il emirleri firari sanık "Ebu Erva" ve "Ebu Bedevi" kod isimli M.S.Ö, tutuklu şüpheliler "Ebu Musab" kod isimli F.A, "Ebu Urve" kod isimli C.E, "İmran" kod isimli T. K. ve M.Z.Y'nin de aralarında olduğu 49 sanık hakkında "terör örgütü kurma ve yönetme", "terör örgütüne üye olma" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından hazırlanan bin 384 sayfalık iddianame, 6. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.
Mahkemece kabul edilen iddianamede, örgütün kuruluş amacı, yapısı, ideolojisi, Türkiye'deki eylemlerinin yanı sıra Müslümanların yaşadığı tüm ülkelerin terör örgütünün hedefinde olduğu vurgulandı.
İddianamede şüpheliler hakkında 4,5 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
- İllegal mescitlerde hücre yapılanması yürütmüşler
İddianamede, Kocaeli Emniyet Müdürlüğünün tespitleri, tanıkların ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan sanıkların ifadeleri, ele geçirilen dijital materyaller ve dokümanlarla sosyal medya hesaplarından elde edilen deliller sonucunda, örgüt elemanlarının, Kocaeli'de faaliyet gösteren "Takva Mescidi" ve "Takva Cemaati" çatısı altında faaliyet gösterdikleri yer alıyor.
DEAŞ'ın Kocaeli yöneticilerinden, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen C.E, iddianamedeki ifadesinde, El Kaide güdümündeki oluşumlara dayanan ve bu gruplardan ayrılan M.S.Ö'nün, F.A. ve kendisinin 2010 yılından itibaren teşkilatlandırılmaya başlanılan, katılan kişi sayısının artmasıyla birlikte 2013 yılında Darıca, Dilovası, Çayırova ve Gebze bölgelerinde DEAŞ silahlı terör örgütü ideolojisinde örgütsel faaliyet yürütmek maksadıyla Darıca İstasyon Mahallesi'nde mescit adı altında bir mekanın kiralanmasıyla "Takva Mescidi" adıyla faaliyetlerine devam eden bir oluşum olduklarını anlattı.
- Ayetlerin bütünlüğünü bozarak ideolojik eğitim vermişler
İddianamede, "Ebu Urve" kod adıyla C.E'nin sözde emirliğindeki faaliyetlerine şu şekilde yer verildi:
"Düşüncelerini benimsemeyen herkesi kafir ilan ettikleri (Tekfir), Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve kanunlarını tanımadıkları, Türkiye'yi Darülharp (Gayrimüslimlerin yaşadığı, Müslümanların hakim olmadığı yer) olarak gördükleri, resmi nikaha ve seçimlerde oy kullanılmasına karşı oldukları, gruba yeni katılan şahıslardan grup emiri tarafından biat alındığı, grup üyelerinin 'Alim ve Davetçi' şeklinde bir yapılanmasının olduğu, 'Alim' sınıfında yer alan şahısların dini medrese eğitimi (Selefi akidesine göre) aldıkları ve 'Davetçi' sınıfında yer alan şahısların ise gruba eleman kazandırma çalışmaları yürüttükleri, söz konusu mescit içerisinde derse gelen şahıslara sözde ders adı altında DEAŞ silahlı terör örgütünün hedef ve ideolojisi doğrultusunda, Kur'an-ı Kerim içerisinde bulunan ayetleri anlam bütünlüğünden koparacak şekilde, ağırlıklı olarak 'cihat', 'tağut', 'tekfir' konularında örgütsel, ideolojik eğitim verildiği belirlenmiştir."
Derse gelen örgüt üyelerinin dini hassasiyetleri kullanılarak sözde cihat yapmak üzere yapı mensubu örgüt üyelerinin güdülendiği anlatılan iddianamede, il genelinde terör örgütü DEAŞ içerisinde faaliyet gösteren örgüt mensuplarını bir araya getirmek, örgütsel motivasyonu sağlamak, örgütün güçlü olduğu imajını vermek, örgütsel birlikteliği sağlamak için piknik ve gezi gibi etkinlikler düzenlendiği aktarıldı.
- "29 Ekim öncesi İzmit'i kana bulayacaklar"
İddianamede, 27 Ekim 2015'te 155 Polis İmdat hattını arayan bir kişinin"Derince'de oturan M.Z.Y. ve T.E, Gebze'de ikamet eden C.E, arkadaşı İ.Ö, Dilovası'nda oturan A.P. ile soyadını bilmediğim Y. isimli kişi, IŞİD'çidir ve Suriye'ye gelip gidiyorlar, 29 Ekim öncesi İzmit'i kana bulayacaklar." şeklinde ihbarda bulunduğu, ihbarı değerlendiren güvenlik güçlerinin örgütle iltisaklı ihbarda adı geçen bazı şüphelilerin de aralarında olduğu 11 kişiyi yakaladığı belirtildi.
İddianamede, örgüt üyelerinin, örgütün kurucusu Ebu Bekir El Bağdadi'nin söylemlerinin bulunduğu video görüntülerini örgüt içinde yaydıkları kaydedildi.
- "Cin çıkarma" seansları yapmışlar
Ele geçirilen cep telefonlarındaki video görüntülerinde, tutuklu ve tutuksuz bazı şüphelilerin de aralarında olduğu DEAŞ üyelerinin gözleri kapalı bir vaziyette sırt üstü yatarak, bazı ayetlerin okunduğu seanslarda "Rukye-cin çıkarma" işlemleri yaptıkları iddianamede yer aldı.
"Cin çıkarma" işlemlerinde kullanılan ve incelenen dijital materyal içerisinde WhatsApp görüşmelerinde mesaj olarak alınıp gönderilen, çeşitli ayetlerin yazılı olduğu Word tarzı ve Pdf formatında özel olarak hazırlanmış T.K'ye ait öz geçmiş detayının da olduğu dokümanların bulunduğunun görüldüğü belirtilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Çatışma bölgelerinde faaliyet yürütürken yaralanan ve ölen Yabancı Terör Savaşçısı (YTS) adı verilen kişilerin eşlerine ve çocuklarına Kocaeli'de kalacak yer barınma, yiyecek giyecek gibi her türlü ihtiyaçlarını karşıladıkları, şahısların DEAŞ terör örgütü ile iltisaklı şahısların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla aldıkları lojistik malzemelerini Darıca'da bulunan depoda muhafaza ettikleri, örgüt mensuplarının çocuklarının devlet okullarında eğitim almasını istemedikleri, bu nedenle 'Minik Kalpler Okulu' adı altında alternatif eğitim alanı oluşturdukları, çocuk kitapları, sınav kağıtları, ders notları ve doğrultuda basılmış yayınlarla örgüt mensuplarının evlerinde veya bu amaç için tahsis edilen yerlerde Ö.K. ve E.E. tarafından eğitim verildiği, C.D'nin ise örgüt mensuplarının çocuklarına örgütsel eğitim verdiği tespit edilmiştir."
- Örgütün dağılma sürecinde kaçak yollarla Türkiye'ye girmişler
İddianamede, şüphelilerin HTS kayıtlarında yapılan incelemede, Kocaeli'den DEAŞ saflarında silahlı mücadele göstermek için illegal yollardan çatışma bölgelerine gittikleri, bazılarının öldüğü veya yaralandığı, DEAŞ içerisinde silahlı faaliyet gösterirken örgütün dağılma sürecine girmesinden sonra Türkiye'ye illegal yollardan giriş yapmaya çalışırken yakalanarak sevk edildikleri adli mercilerce tutuklu yargılanmalarına karar verilen şüphelilerin bulunduğu aktarıldı.
Şüphelilerin, örgütsel faaliyetleri esnasında gizlilik kurallarına riayet ettikleri, deşifre olmamak adına kod adı kullandıkları, teknik takibe yakalanmamak için genellikle yabancı şahıslar adına GSM hattı kullandıkları, görüşmelerinde adli ve istihbari birimlerce yapılan teknik takiplere yakalanmamak için internet uygulamaları üzerinden irtibat sağladıkları, yine teknik takibe yakalanmamak amacıyla ile sık sık GSM hattı değiştirdikleri ortaya çıkarıldı.
Örgütsel faaliyetlerinin deşifresini engellemek amacıyla, örgüt üyelerinin birbirleriyle "TrueCrypt", "Conversation", "Telegram", "Instagram", "WhatsApp", "Chat With" şifreli mesajlaşma programları üzerinden görüşme gerçekleştirdikleri, Suriye'ye giderek örgüte katıldığı belirlenen bir kısım şüphelinin, önce "Takva Cemaati" ve "Takva Mescidi"nde ideolojik eğitim aldıkları tespit edildi.
- İstenen cezalar
İddianamede, firari sanık örgütün sözde Kocaeli emiri "Ebu Erva" ve "Ebu Bedevi" kod isimli Mehmet S.Ö. ile örgütün Kocaeli sorumluları tutuklu şüpheliler "Ebu Musab" kod isimli F.A, "Ebu Urve" kod isimli C.E, "İmran" kod isimli T.K. ve M.Z.Y. hakkında "Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 15 yıldan 22 yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor.
Tutuksuz 43 şüpheli hakkında "terör örgütüne üye olma" suçundan 10 yıldan 15 yıla, 1 şüpheli hakkında da "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanıkların, Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesince Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda temmuz ayında yargılanmasına başlanacak.
DEAŞ'ın 'Kocaeli Emirleri' Şifreli Görüşmüş
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca terör örgütü DEAŞ'a yönelik soruşturma kapsamında sözde 'Kocaeli emirleri'nin de aralarında olduğu 29'u tutuklu, 1'i firari 49 şüpheli hakkında 4,5 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame 6. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi İddianamede örgüt mensuplarının deşifre olmamak için birbirleriyle 'TrueCrypt', 'Conversation' ve 'Chat With' şifreli mesajlaşma programları üzerinden görüşme gerçekleştirdikleri yer aldı