'Dede Korkut, Dünya Edebiyatında Da Temel Kaynak Eserdir'

Doç. Dr. Emeksiz: 'Dede Korkut'un anlatıları, Rus doğu bilimci Barthold’un iddialarının aksine, Osmanlı devrinden itibaren, kimisi müstakil bir boya yer veren, Kahire, Türk Dil Kurumu yazmalarında, kimisi mecmua ve cönklerde, kimisi derleme kitaplarda, süreli yayınlarda, hatta arasında Ermenice eserlerin bile bulunduğu yüzden fazla eserle Türkiye’de kayıt altına alınmıştır'

'Dede Korkut'un Paltosu' kitabının yazarı Doç. Dr. Abdulkadir Emeksiz, 'Dede Korkut boyları sadece Türk edebiyatında, Türk dünyası edebiyatında değil dünya edebiyatı ölçeğinde de temel kaynak eserlerden biridir.' dedi.

Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliğince (İLESAM) düzenlenen 'Çınaraltı Sohbetleri'nin 80. programında, Doç. Dr. Abdulkadir Emeksiz konuşmacı oldu.

Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi'nde gerçekleşen etkinlikte AA muhabirine açıklamada bulunan Doç. Dr. Abdulkadir Emeksiz, kitabı yaklaşık beş yılda hazırladığını belirterek, 'İlgili okumalar, alınan notlar, beklenen yayımlar ve bunların değerlendirilmesi safhasının dışında altı ay kadar da yazma süreci oldu. Dede Korkut’un Paltosu bir anlamda boy incelemesidir. Bamsı Beyrek Boyu’na ayrılmış bir çalışmadır.' ifadesini kullandı.

Doç. Dr. Emeksiz, kitapta, ilk defa 1917 yılında basılan, aradan neredeyse bir asır geçmesine rağmen yayımlanmamış olan bir Bamsı Beyrek çeşitlemesinin tam metin olarak yayımlandığı bilgisini verdi.

Sözlerini, 'Dede Korkut boylarından Bamsı Beyrek boyunu, 'kardeş anlatılar' dediğimiz Alpamıs, Bamsı Beyrek, Bey Böyrek ve Şah Kasım metinleriyle bir arada, epizodik incelemeye ve karşılaştırmalı analize tabi tutarak ele almaya gayret ettim.' diye sürdüren Emeksiz, şunları anlattı:

'Kitapta, Bamsı Beyrek boyunun bugüne kadar tespit edilebilmiş en geniş çeşitleme listesi ve Anadolu sahası ağırlıklı olmak üzere konu hakkında yapılmış yayınların tanıtımına yer verdim. Kitapta ayrıca, pek çok farklı müstear isimlerle eser vermiş olan ve Şah Kasım hikayesini Himmetzade S. Abdullah imzasıyla yayımlayan yazarın kim olduğunu okuyuculara ve meraklılara tanıtmaya çalıştım.'

Emeksiz, kitapta, Kırımlı Süleyman Sudi Bey’i hayatı ve eserleriyle tanıtmayı amaçladığını ifade ederek, halk edebiyatı, halk bilimi, yeni Türk edebiyatı sahalarında çalışılmayı bekleyen 40’dan fazla eseri de ilim aleminin dikkatine sunduğunu aktardı.

Kitabı hazırlarken Dede Korkut konusunda yapılmış olan doktora ve yüksek lisans tezlerini de incelediğini dile getiren Emeksiz, şunları söyledi:

'Bilimsel toplantılarda sunulan bildiriler, doğrudan konuyu ele alan veya dolaylı olarak konuya yer veren Türk ve yabancı araştırmacıların çalışmalarından da faydalandım. Yazılı kaynaklar dışında sözlü kaynaklara bağlı olarak alan araştırması yöntemleriyle elde edilmiş metinleri de kullandım. Bibliyografik ve ansiklopedik mahiyetteki eserlerden de istifade ettim.'

- 'Kitabımın Türk kültürüne hizmet yolunda bir adım olmasından mutluluk duyarım'

Doç. Dr. Emeksiz, Dede Korkut'un destan, destani hikaye, hikaye, hatta masal formlarında Türk kültür ve edebiyat tarihi, tarih derinliği ve coğrafi alan genişliği bakımından müstesna bir eser olduğunu vurgulayarak, Anadolu’da Tepegöz, Deli Dumrul ve Bamsı Beyrek anlatılarının diğer boylara nispetle daha fazla bilinir olduğunu ifade etti.

Dede Korkut'un Bey Böyrek, Akkavak Kızı, Gözel Ahmet gibi farklı adlarla Bayburt başta olmak üzere Anadolu’nun hemen her yerinde yaşamayı sürdürdüğünü hatırlatan Emeksiz, şöyle konuştu:

'Dede Korkut'un anlatıları, Rus doğu bilimci Barthold’un iddialarının aksine, Osmanlı devrinden itibaren, kimisi müstakil bir boya yer veren, Kahire, Türk Dil Kurumu yazmalarında, kimisi mecmua ve cönklerde, kimisi derleme kitaplarda, süreli yayınlarda, hatta arasında Ermenice eserlerin bile bulunduğu yüzden fazla eserle Türkiye’de kayıt altına alınmıştır.'

Emeksiz, hikaye formunun dışında Türk ve dünya edebiyatında masallarda, romanlarda, tiyatro oyunlarında, sinema filmlerinde ve resim sanatında Dede Korkut’tan esinlenmeler olduğuna değinerek, kitabının Türk kültürüne hizmet yolunda bir adım olmasından mutluluk duyacağını belirtti.

Kitabın adını, Dostoyevski'nin 'Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık' sözünden hareketle verdiğini dile getiren Emeksiz, şunları aktardı:

'Dostoyevski bu sözüyle Rus ve dünya edebiyatında önemli yer tutan gerçekçilik akımının köklerini Gogol’e dayandırır. Ben de kitap tamamlandığında, isim ararken, şair arkadaşım Bahtiyar Aslan’ın tavsiyesiyle bu isimde karar kıldım. Dede Korkut boyları sadece Türk edebiyatında, Türk dünyası edebiyatında değil dünya edebiyatı ölçeğinde de temel kaynak eserlerden biridir. Dede Korkut Kitabı’ndaki 12 boyun, 12 anlatının dışında bu paltodan çıkan yüzlerce metin olduğuna vurgu yapmak için de bu ismi tercih ettim.'

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile