Rona Yırcalı, düne kadar Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne girmesini istemeyen, liderlerinin beyanatlarıyla da hala bunu her fırsatta ifade etmekten geri kalmayan Fransa ve Almanya kuruluşlarının bugün Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri`nde Türklerle birlikte yatırım yapmak istediklerini, Türkiye ile "joint wencher" şeklinde olmak istediklerini bildirdi. Rona Yırcalı, bu etkinin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan`ın izlediği dış politikanın büyük tesiri olduğunu vurguladı.TERÖR TEPKİSİRONA YIRCALI: "YÜREĞİMİZ PARÇALANIYOR"Balıkesir Sanayi Odası`nın aylık olağan meclis toplantısına başkanlık eden A. Rona Yırcalı gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öncelikle son günlerin birinci gündemi olan terör saldırılarını konuşan Rona Yırcalı, artık sivil halkı hedef almaya başlayan terörün ülkeyi yöneten irade tarafından bir an önce önünün alınıp sona erdirilmesi gerektiğini söyledi. Bunun kolay bir iş olmadığını belirten Yırcalı, "Yüreğimiz parçalanıyor. Türkiye`nin her yerinde, her kesime bu saldırılar olmaya başladı. Büyükşehirlerde, şehir dışında, genç çocuklarımıza, hiç bu işlerle alakası olmayan tesadüfen oradan geçen aileler ve çocuklara karşı yapılan bu hareketleri, hücumları maruz görmek, ne olursa olsun, hedefi neye doğru olursa olsun haklı görmenin imkanı yok. Bunların son bir-iki ay içinde şimdiye kadar görmediğimiz şekilde tırmandığını görmekten hicap duyuyoruz, üzüntü duyuyoruz. Ekonomik konuları, siyasi konuları hepsini bir tarafa bırakın, ama bunların bir an önce bitmesini, kesilmesini, son bulmasını arzu ediyoruz. Ama kolay bir iş değil. Bize bir yetki verseler, şu heyete bir yetki verseler, bunu en kolay, en çabuk, kesin şekilde nasıl bitirebiliriz diye herhalde çeşitli arkadaşlarımızdan çeşitli fikirler çıkar. Dolayısıyla bizi idare edenlerin, hükümetin de bu hisleri paylaştığına eminiz. Ama bütün dünyada olduğu gibi bunların kısa zamanda bitirilmesini arzu etmekle beraber nasıl olacağı hakkında tabii ki bizlerin bir fikri yok. Ama inşallah bizi idare edenler, bu işte yetkili, etkili olan insanların bunu bir an önce yapmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.TÜRKİYE BÜYÜYOR DÜNYA GIPTA İLE İZLİYORDEİK İcra Kurulu Başkanı A. Rona Yırcalı, içeride yaşanan terör olayları ve tatsızlıklara rağmen Türkiye`nin bugün dünya çapında geldiği ekonomik ve siyasi konumunun tartışılmaz bir büyüme içerisinde olduğunu, bunu tüm dünya ülkelerinin büyük bir dikkat ve gıpta ile izlediğini bildirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın Amerika ziyareti, Obama`nın Başbakan Erdoğan ile görüşme talebi ve bir buçuk saat süren görüşmeleri, Erdoğan`ın BM`de yaptığı konuşmasının son dönemde bütün dünyanın gündemine oturduğunu kaydeden Rona Yırcalı, "Tüm bu handikaplara rağmen ekonomimizin ilerlemesini herkesin gıpta ile seyrettiğini, Türkiye`den her platformda sitayiş ile bahsettiklerini görmekteyiz" dedi. DEİK olarak önümüzdeki aylarda Newyork`ta Türkiye`de yatırım yapılmasıyla ilgili büyük bir toplantı planladığını anlatan Yırcalı, konu Türkiye`ye yatırım olunca çok fazla sayıda iştirak talebinin olduğunu, bu sebeple iki defa salon genişletmek zorunda kaldıklarını anlattı. Bunun dahi çok önemli bir gösterge olduğunun altını çizen Rona Yırcalı, ABD Başkanı Barak Obama`nın Newyork ziyaretinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme talebi, ardından BM`nin açılış haftasında yoğunluğa rağmen Erdoğan ile bir buçuk saat görüşme yapmasının Türkiye`nin ekonomik ve siyasi olarak dünyada geldiği yerin önemini göstermesi açısından çok önemli olduğunu ifade etti
"TÜRKİYE`NİN İLERİSİ AYDINLIK"Ekonomideki gelişmeler ve Türkiye`nin büyüme trendinin içerideki hadiselere karşı bir kalkan oluşturup güç kaynağı teşkil etmesi gerektiğini söyleyen DEİK Başkanı Rona Yırcalı şöyle konuştu;"Bu hadiseler hepimizi üzüyor, ama şunu da hemen ifade edelim ki bütün bunlarla beraber Türkiye`nin hem siyasi hem ekonomik bakımdan dünyada olan yerinin gün geçtikçe sağlamlaştığını, gün geçtikçe ileriye doğru gittiğini görüyoruz. Seyahatlerimizde bunların iyi örneklerini, önemli göstergelerini görmekteyiz. Sayın Başbakanımızın Newyork`ta yaptığı toplantılarda bütün yetkililer, diğer ülkelerin temsilcileri kendisiyle görüşmek, bu bölge ve diğer bölgelerdeki hadiseler hakkında onun bilgisini almak ihtiyacını hissediyor. ABD Başkanının BM`nin açılış haftası olan bir zamanda Newyork şehrinde ne kadar sıkışık bir program içinde olursa olsun bir buçuk saat gibi bir zaman Türk Başbakanı ve beraberindeki bakanlar ve diğer yetkilileri kabul ederek böyle bir zaman dilimi içinde görüşmesi bence bunun bir göstergesi. En uzun zamanı bizim Başbakanımıza ayırması, birçok konuda devamlı istişare durumunda olması, bu ihtiyacı hissetmesi Türkiye`nin bugün geldiği noktayı göstermektedir. Hangi siyasi fikirde olursak olalım ekonomide olan gelişmeleri ve ilerlemeleri görmemezlikten gelemeyiz. Tabi eksikler var, cari açık meselesinde, genç işsizliğin büyüklüğü, gelir dağılımındaki meseleler, gençlerin eğitimi meselelerimiz var. Ama bugün Türkiye en yüksek büyümeyi gösteren, bütün dünyadaki bu krize rağmen gene istikrarını, büyümesini sağlayabilen, ihracatını öngörülen şekildeki seviyelerde götürebilen bir ülke. Bugün açıklanan sanayi üretim rakamlarıyla gene geçen döneme nazaran fazlalaştırabilen bir ekonomi içinde olduğumuzu görüyoruz. Dolayısıyla bunun çok önemli olduğunu, tüm bu handikaplara rağmen ekonomimizin ilerlemesinde herkesin gıpta ile seyrettiğini, Türkiye`den her platformda sitayiş ile bahsettiklerini görmekteyiz. Bu zor günlerde bunu bilmemizde, düşünmemizde fayda var. Bunlardan zorluklara karşı kuvvet kazanmak durumundayız. Önümüzdeki aylar içerisinde Newyork`ta Türkiye`ye yatırım yapılmasını organize eden bir toplantı yapacağız. DEİK organizasyonundaki o toplantıya iki kere salon büyütmek zorunda kaldık, oradaki katılmak isteyenlerin adedinden. Bu Newyork`ta yapılacak bir, bir buçuk günlük toplantı, konusu da Türkiye`de yatırım yapılması. Buna iştirak etmek isteyenler her gün çoğalıyor. Bundan 4-5 sene önce bu şekilde değildi. Bir de ekonominin her tarafta geriye gittiği, insanların ne zaman, neyi yapacağını bilmediği bir zamanda Türkiye`ye ekonomik olarak nasıl baktıklarını, nasıl ilgilendiklerinin görülmesi bakımından önemli. 12-14 Ekim tarihinde Ekonomiden Sorumlu Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan ile beraber Madrid`e gideceğiz. Biz daha geç olmasını istedik, ama oradaki firmalar ısrarla bizim oraya bu sefer muhakkak gelmemizi istediler, DEİK`in organizasyonu ile. Sayın Başbakanımızın başkanlığında 3-5 Ekim tarihinde Güney Afrika gezisi var. Türkiye`nin yurt dışı temaslarındaki önemini anlatmak için birkaç misal vermeye çalışıyorum. Bizim AB`ye girmemizi istemeyen, hatta zaman zaman liderlerinin verdiği beyanatlarla önlediklerini düşündüğümüz Fransa, Almanya gibi kuruluşlar Ortadoğu`da, Türk Cumhuriyetleri`nde bizimle beraber yatırım yapmak için bize müracaat ediyorlar. Bizimle beraber olmak yani joint wencher şeklinde olmak istiyorlar. Libya`da bizim desteğimizi istiyorlar. Mısır`da DEİK`in organize ettiği toplantıda Türklerle Mısırlılar arasında bin 302 ikili görüşme oldu. İşte bunları da bilerek hareket etmeliyiz. Türkiye`nin ilerisi aydınlık."
Deik Başkanı Yırcalı:
TOBB Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra Kurulu Başkanı A.