* Yahşi Batı’yı seyrettin mi?
- Hem de birkaç defa seyrettim.
* Ne düşünüyorsun?
- Çoook güzel, masal gibi.
* Nasıl bir karakter canlandırdın?
- Kalamiti Jane’den etkilenen bir karakter. 23 yaşlarında... Erkeksi, silahlı, atlı bir kadın. Küçükken babamın sırtına çıkıp, Kalamiti Jane olurdum ben. O yüzden “Yahşi Batı” işi olunca babam çok duygulandı.
* Cem Yılmaz’la çalışmak hayal ettiğimiz kadar eğlenceli mi?
- Cem, eğlenceli ve rahat biri. Eğlenceyi doğuran da o rahatlıktır zaten. Ben Cem’i çok kıskanıyorum.
* Neden kıskanıyorsun?
- Bütün hayallerini gerçekleştiriyor ve insanları da hayallerine ortak ediyor. Onun masalının bir parçası olmak çok güzel.
* Genelde herkes benzer roller oynar. Ve belli bir karakter üzerlerine yapışır. Bu sende olmadı...
- İşimin bir parçası farklı karakterlere bürünmek. Kendimden sıyrılmak hoşuma gidiyor. Oyunculuğun hakkını verdiğimi hissettiğimde mutlu oluyorum.
* “Yahşi Batı”ya hazırlanırken western seyrettin mi?
- Seyretmez olur muyum? Hepimiz western’le büyüdük zaten. Pazar günlerimizin vazgeçilmeziydi. Rahmetli dedem çok severdi film seyretmeyi. Film seyretme alışkanlığı da ondan geçti bana. Fotoğraf çektirme, poz verme sevdası da ondan geldi. Onun profesyonel bir makinesi vardı, durmadan ona poz verirdim. ılk fotoğrafçım dedemdi yani.
BU DONUK BAKIŞLI KIZ NASIL KOMEDİ OYNAR
* Türkiye’de oyunculuk yapmak tatmin edici mi?
- En azından koşulları kendime bir engel görmeden, yapmak istediğim her şeyi yapıyorum.
* Doğru söylüyorsun. Sonuçta “Güneşi Gördüm” filmiyle Oscar aday adayısın. Oscar’a bu kadar yaklaşmak nasıl bir duygu?
- Oscar’ların ütopik bir şey olmadığını çok önceden beri biliyordum zaten. Daha yaşayacak çok hikaye, gidecek çok yol var.
* “1 Kadın 1 Erkek” bu aralar çok seviliyor. Emre Karayel ile nasıl bir araya geldiniz?
- Yönetmenimiz Müge Turalı’nın aklına Emre geliyor. Yapımcımız Mehmet Altıoklar da beni öneriyor. Herkesin ilk tepkisi “Ay bu donuk bakışlı kız nasıl komedi oynar!” olmuş ve itiraz etmişler.
* Şu anda seni komedi dışında bir projede düşünemiyorum bile.
- Bu da yanıltmasın seni sakın... şaşırtmayı seviyorum. Bambaşka bir halde çıkarım yine karşına.
* Herkes “1 Kadın 1 Erkek”i doğaçlama zannediyor. Ama değilmiş bildiğim kadarıyla.
- Yüzde yüz doğaçlama değil. Çok iyi bir metin geliyor ve onun üzerine kendimden de bir şeyler katıyorum.
KADIN NEVROTİK BİR VARLIKTIR
* İlişkilerini nasıl yaşarsın?
- Bilmem. Uzlaşmayı severim, inatlaşmayı da severim. Değişkenimdir ama vefalıyımdır.
* Sende bir “Beyza’nın Kadınları” sendromu var gibi... Kaç kadın barındırıyorsun içinde?
- Hepimiz o kadar çok kadın barındırıyoruz ki içimizde. Bu bana özgü değil. Kadın nevrotik bir varlıktır bence. Ama özgürlükleri kısıtlandıkça, farklı kişilikler türetiyorlar. Bir yerden bastırınca, diğer yerden fırlıyor hesabı.
* Çok iniş çıkışların var mıdır?
- Hem de çok. İçimde fırtınalar koparken etrafım güler bana. Kardeşim mesela. “Off nereden nereye geçtin. Nasıl geldin bu konuya şimdi” der o anlarda. Ben de onları gülerken görünce mutlu oluyorum ve sinirim geçiveriyor.
BAĞIMLI OLMAK BANA GÖRE DEĞİL
* Asla onsuz yapamam dediğin bir şey var mı?
- Bir şeye bağlı olmayı çok seviyorum ama bağımlı olmak bana iyi gelmiyor. Bir şeye de bağımlılığım yok açıkçası. Her duruma alışabilir insan. şu yaşıma gelene kadar bunu öğrendim.
* İlk aşkını hatırlıyor musun?
- Tabii ki! ılk aşkım ilkokuldaki ılker’di. Ama çok kısa sürdü. Sonrasında yine ilkokulda beş sene süren Cihan vardı.
* Platonik miydi?
- Yok canım, karşılıklıydı.
* Kendini güzel bulur musun?
- Genellikle evet.
* Aklınla mı, kalbinle mi hareket edersin?
- Kalbimi dinlerim. Çünkü akıl her zaman doğru söylemiyor ve sonunda acı çeken akıl değil, kalp oluyor.
* Kendine olan güvenin nereden geliyor?
- Ailemden. Ailem hayallerimin üzerine oturmadı. Birey olduğumu hep hissettirdiler.
ANNEMİN SANCISI DİSKODA TUTMUŞ
* Nasıl bir ailede büyüdün?
- 18 yaşıma kadar Manisa’daydım. Çok renkli, neşeli, duygularını aşırı ve dışarı vurarak yaşayan, kalabalık bir ailede büyüdüm. Çok sevgi dolu bir ailem var. Sevgiye karşı hiç özlemim olmadı. Annem ve babamla aramızda sadece 20 yaş fark var. Dolayısıyla beraber büyüdük. Doğum hikayem de çok enteresandır. Annem babam diskoya gitmiş, doğum çantası da arabadaymış; annemin sancısı tutarsa hastaneye koşsunlar diye. Aynen de öyle olmuş. Sancı diskoda gelmiş...
Demet Evgar: Ben hep kalbimi dinlerim
“1 Kadın 1 Erkek” dizisine kadar herkes onu soğuk, donuk bakışlı bir kadın sanıyordu. Ama o dizi tüm önyargıları yıktı. Hatta şu anda Demet Evgar'ı komedi dışında bir projede düşünmek bile zor neredeyse... Şu sıralar “Yahşi Batı”daki rolü ile de gündemde olan başarılı oyuncu, All dergisinin sorularını cevapladı.