Hükümet tarafından deprem felaketi sonrası yürütülen çalışmalar konusunda bilgi almak üzere öğle saatlerinde Van`a gelen Selahattin Demirtaş, Kültür Parkı`ndaki Belediye Tesislerinde Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, BDP Van İl Başkanı Cüneyit Caniş ile Edremit İlçe Belediye Başkanı A. Kerim Bayan ile birlikte toplantı düzenledi.
Konuşmasına son deprem felaketinde iki gazetecinin de hayatını kaybetmesi nedeniyle basın mensuplarına başsağlığı dileklerinde bulunarak başlayan Demirtaş, bugüne kadar gerçekleşen afet konusunda çok şey söylenmesine rağmen yaşanan sorunların hala çok ciddi bir biçimde devam ettiğini belirtti.
Demirtaş, depremzedelerin çok çeşitli sorunları arasında yer alan barınma sorununun hala öncelikli olarak devam etmesine rağmen çözümün Vanlı depremzedelerin başka kentlere taşınmasında arandığını ifade etti. Kendilerince doğru olan yaklaşımın, mali boyu ve külfeti ne olursa olsun depremzede Van halkının kentte barınma sorunları çözülmüş bir biçimde yaşamlarını sürdürmeye devam etmesi olduğunu belirten Demirtaş, kentte ilk günden bu yana çözülemeyen çadır sorunu konusunda Kızılay dahil, bütün yetkilikurumların ve hükümetin içine düşülen yetersizliği kabul ettiğini savunarak, "Halk bir çeşit göçe zorlandı. Vanlı halkın yüzde 60`a yakın bir bölümü barınma sorununun çözülmesi nedeniyle kenti terk etmek zorunda kaldı. Geriye kalanlar için bile hala prefabrik ve geçici konut sıkıntısı söz konusu. Binlerce depremzede Van`ın zorlu koşulları altında kışı çadırda geçiriyor. Bu kabul edilebilir bir tablo değil" dedi. "SANKİ İKTİDARDA BDP VAR" Tüm olumsuzluklara rağmen AK Parti`nin BDP`ye saldırmaya devam ettiğini öne süren Demirtaş, "Sanırsınız iktidarda BDP var ve tüm yetkiler BDP`nin elinde. Ve yine sanki eksikliğin içerisine düşen BDP`dir. Çok büyük bir dram yaşanan ve yaşanmaya devam edilen Van`da hükümetin çirkin, pragmatist yaklaşımı, Van halkında tarihi bir travma ve izlere yol açmıştır. Van belediyeleri elindeki kısıtlı olanaklarının tümünü depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için harcamış, yine geriye kalan 97 belediye deellerinden geldiğince sorunların giderilmesi noktasında üzerlerine düşeni yapmıştır. Daha düzgün bir yardım koordinasyonu sağlamak amacıyla Van`ı 7 ayrı bölgeye ayırarak her belediye üzerine düşeni yapmıştır. İhtiyaçların karşılanması noktasında Van Valiliği ve hükümet ile koordineli bir çalışmanın olmayacağının, bunun siyasi bir tavır olduğunun anlaşılması üzerine koordinasyonu kendi içlerinde sağlamışlardır" ifadelerini kullandı.
Hükümetin Van`a olan ilgisinin azalmasına rağmen, kentteki trajedinin geçmediğini, sorunlar ve ihtiyaçların devam ettiğini söyleyen Demirtaş, "Kış geçtikten sonra da Van`ın sorunlarını geçmiş olmayacağını, kısa, orta ve uzun vadeli olarak hükümetin bu konuda nasıl bir planlama yaptığını hiç kimse bilmiyor. Van`ın taşınacağını açıkladılar ama nasıl bir strateji uygulayacakları henüz tartışılmış bile değil. Ortaya bir laf atılıp bırakıp gidildi. Van`da kalmaya bile tenezzül etmeyen bazı AK Partililerzamanının çoğunu BDP`ye saldırmakla geçiriyor. Gelsinler buradaki çadırlarda yaşasınlar da Van`ın dramını yaşayarak hissetsinler, yoksa TV ekranlarından BDP`ye saldırmak kolaydır. Belediyelerimizin imkanları zaten kısıtlı ama deprem gibi bir felaketi geçirmiş bir belediyenin ödeneği kesilerek bu yapılmıştır. Ama Erçiş Belediyesi`ne bu yapılmamıştır. Deprem yardımlarının birçoğu bu belediye üzerinden kullanılmaya başlanmıştır ama BDP`li belediye olduğu için bariz bir ayrımcılık yapılmaktadır. Tüm bunlarteşhir etmeden, tartışmadan sorunları çözmek mümkün değildir. Biz bu ayrımcı zihniyeti, partimize dönük düşmanca tavrı unutmayacağız. Van halkı da bunu unutmayacak. Van, AK Parti için gözyaşıdır. Fakat gözünden düştükçe Van halkı onu silmesini de bilir" iddialarında bulundu.
Demirtaş, daha sonra pazar günü yapılacak olan BDP kongresine katılmak üzere Van`dan ayrılarak Hakkari`ye hareket etti.
Demirtaş Deprem Bölgesinde
Barış ve Demokratik Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, neredeyse Van halkının yüzde 60`ının kenti terk etmek zorunda kaldığını belirterek, "Van halkı göçe ve bir şekilde sürgüne zorlanmıştır" dedi.