Demirtaş'tan 'şiddete destek olmayın' çağrısı

Demirtaş'tan 'şiddete destek olmayın' çağrısı

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş açıklama yaptı. Demirtaş, "şiddete destek olmayın" çağrısında bulundu.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sabah saatlerinde HDP heyetinin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından Diyarbakır'da basın toplantısı düzenledi.

İmralı ile yazılı bir mesaj trafiği yaşadıklarını söyleyen Demirtaş, 'Dün gece itibari ile sayın Öcalan ile mesaj bağlantısı kurduk. Kendisinin bu katliam tehlikesine karşı diyalog ve müzakereyi hızlandırma yöntemini bütün taraflara telkin ettiğini önerdiğini belirtmek istiyoruz.' dedi.

'Derhal şiddet durmalı çağrısı' yapan Demirtaş, ' Provokatörler bazı yerlerde devreye girdi, şiddet eylemlerini yapan kişiler oldular. Bayrak yakma, büst yıkma olaylarını yaptılar. Şiddeti büyüten HDP'nin çağrısı değildir. HDP silah, şiddet kullanın demedi. HDP 'birlikte çözelim' dedi. Silahlandırılmış kişilerin nasıl topluma girdiklerini HDP'ye sormasınlar. IŞİD tehdittir. IŞİD gibi barbarlığı topraklarımızda yaşatmayalım, birlikte mücadele edelim.' dedi.

İşte Demirtaş'ın konuşmasından önemli satır başları;

Bugün bu noktaya nasıl gelindiğini doğru analiz edemezsek önyargılardan arınmış şekilde tahlil edemezsek yarın nereye gideceğimizi doğru kestiremeyiz. Bunu HDP karalaması ile dosyayı kapatanlar hata yapmış olurlar. Çözüm sürecinin yarattığı ruh halini unutmamak lazım. Suriye'de yaşanan iç savaşın yaşandığı günden bu yana biz hükümetin dış politikasını eleştirdik, öneriler yaptık ve bu politikanın kırılmalara yol açtığını ifade ettik.

Hükümetin Suriye yaklaşımının Türkiye'deki kırılmalara yol açtığını ifade ettik. Dönemin Başbakan'ı Sayın Erdoğan yaptığı açıklamalarda Suriye iç meselemizdir dedi. Suriye bizim iç meselemizse Kobani'de yaşananlar evimizin içindeki meseledir. Ayrımcı söylemler kırılmalara yol açtı. Türkiye üzerinden ÖSO'ya 200 TIR'dan fazla gönderildi. Bunların bir kısmının El Nusra gibi çetelerin eline geçtiği IŞİD'in kullandığı silahların Türkiye'den giden silahlar olduğu tartışıldı burada bir kırılma yarattı. Kobani'ye sıra gelince insani yardım TIR'ının gönderilmesi için onlarca görüşme yaptık.

'IŞID'E KARŞI HALKIMIZ AÇIK BİR TAVIR GÖRMEDİ'

IŞİD'e karşı açık bir tavır halklarımız görmedi. Tecavüz çetesi Kobani sınırlarına dayandı ve 25 gündür evimizin içine girmeye çalışıyorlar. Tecavüz çetesi dünyanın gözü önünde Kobani'ye girip insanların kellesini kesip, kadınlara tecavüz edip, kadınları satma çağrısında yapıyorlar. Kürtlerin kadınları bize helaldir diye fetva çıkarıyorlar. Biz kendi hükümetimizden vatandaşı olduğumuz ülkeden bu katliama sessiz kalmayalım diye görüşme yapıyoruz, çağrı yapıyoruz.

'KRİTİK DURUMU ANLATMAYA ÇALIŞTIK'

IŞİD'e karşı sert eleştiri yapmayanlar halkımızı copluyor, küfürler yağdırıyor bunlar kırılma yaratıyor. Sayın Başbakan'a da süreçleri dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Rica ettik, durumun kritik olduğunu ve Başbakan'a şunu söyledik: ‘Kürtlerin devleti yok diye mi bu kadar sahipsizler. Davutoğlu da ‘Kürtlerin devleti var, biziz' dedi.

'ÇÖZÜM SÜRECİNİ DOĞRUDAN ETKİLEYEN MEVZUDUR'

Çözüm sürecini doğrudan etkileyen mevzudur. Kobani'ye birlikte yardım edelim. IŞİD'e karşı 40 dünya ülkesi ile koalisyon yapıyorsunuz kendi halkınızla da koalisyon edin. IŞİD tehdittir. IŞİD gibi barbarlığı topraklarımızda yaşatmayalım, birlikte mücadele edelim. Biz toplantı yaptığımız sırada Kobani'den acil telefon geldi. Mürşitpınar Sınır Kapısı IŞİD'in eşline geçebilir dediler. Biz'de halkımızı acil desteğe çağırdık.

'KRİTİK HAMLEYİ YAPTIK, HALKIMIZI GÖREVE DAVET ETTİK'

Kritik hamleyi yaptık halkımızı Kobani ile dayanışma yapmak üzere göreve çağırdık. Şiddet kullanılmadı. Hopa'da da İstanbul'da da, Ankara'da da, Yüksekova'da hareketlilik vardı ama şiddet kullanılmadı. Biz şiddet kullanılması çağrısı yapmadık, insanları silaha davet etmedik. Dünyayı ayağa kaldıran eylemlerle Kobani'nin sesi duyuldu.

Provakatörler bazı yerlerde devreye girdi, şiddet eylemlerini yapan kişiler oldular. Bayrak yakma, büst yıkma olaylarını yaptılar. Sayın Erdoğan sınıra yakın yerlere gelerek öfkenin katlanmasına neden oldu. 'Kobani düştü, düşecek' diye söylemesi öfkeyi arttırdı. Şiddeti büyüten HDP'nin çağrısı değil tahrik edenleri bulmak devletin görevidir. HDP silah, şiddet kullanın demedi. HDP 'birlikte çözelim' dedi.

Silahlandırılmış kişilerin nasıl topluma girdiklerini HDP'ye sormasınlar.

Çözüm süreci, Kobani ayrı denmesi yurttaşlarımızda öfkeye neden oldu. Bizler bu sürece böyle geldik. Şimdi çıkıp HDP suçludur, olanlardan HDP'nin çağrısı vesilesi ile HDP'yi suçlayalım demek çözümü gerçekleştirmez, sorunların çözümünü ortaya koyamaz. Eksiği vardır, fazlası yoktur söylediklerimin. Şu saatten itibaren bizler Ortadoğu konusunda yönümüzü doğru şekilde bulmak istiyorsak el ele vermek zorundayız. Kürt, Alevi, Arap bu ülkenin düşmanı değildir. Suriye'de yaşayanlar bu ülkenin düşmanı değildir. Başımıza gelebilecek en büyük felaket halklar arası, kimlikler arası savaşın gerçekleşmesidir. Biz Türkiye gerçek demokrasi, barış, kardeşlik ülkesi olsun diye uğraşanlardayız. Hala aynı noktada olduğumuzu ifade ediyorum. Kobani kritik saatler yaşıyor. Asla tek bir şiddet eylemine kimse yönelmemelidir. Demokratik anayasal hak olarak protesto hakkını kullanırken şiddet uygulamamalı, şiddet uygulayanlara kimse destek vermemelidir.

“ÖCALAN: DİYALOG YÖNETMİNİ KULLANIN”

Kobani'yi sahiplenme eylemlerine müdahale yapılmamalıdır. Çok büyük katliam zemini ortaya çıkmıştır. Bunun önleminin yolu disiplinle hareket etmekten geçer. Dün gece itibari ile sayın Öcalan ile mesaj bağlantısı kurduk.

Kendisinin bu katliam tehlikesine karşı diyalog ve müzakereyi hızlandırma yöntemini bütün taraflara telkin ettiğini önerdiğini belirtmek istiyoruz.

Bu gösteriler karşısında başka parti mensupları ile çatışmalar yaşandı. Tüm partilere duyarlılık çağrısı yapıyoruz.

Hükümet pratik adımlar atmalıdır, medya HDP'ye yönelik hakaret dilini kullanmamalıdır. Kobani'yi birlikte kurtaralım ki geleceğimizi birlikte kuralım.

YALÇIN AKDOĞAN'LA YAPILAN GÖRÜŞME

Henüz somut program üzerinde uzlaşma sağlanabilmiş değil çözüm süreci ve Kobani ile neler yapılabileceği ne dair. Ama hükümetin tartışmaya açık olduğunu biliyoruz bu nedenle arkadaşlarımız görüşme gerçekleştirdiler. Hükümetimizin yapacakları çok daha önemlidir.

'ŞİDDET KULLANIN ÇAĞRISI YAPMADIK'

Biz kimseye şiddet kullanın çağrısı yapmadık. Sokakta Kobani'ye sahip çıkılacak. Anayasal hukuk çerçevesinde yakma, yıkma, silah, öldürme olmamalıdır. Biz bunu önermiyoruz. Herkesin bu çağrıya uymasını rica ediyoruz. Kobani'ye somut yardım ulaşılmalıdır. PYD'nin talepleri biliniyor, bizim önerilerimiz biliniyor bunlar tartışılabilir. Bir şekilde oraya yardımın ulaşması lazım. PYD destek istiyor. Müzakere sürecinde özellikle genişletilmiş heyetler gibi konularda hızlı adımlar atarak süreci hızlandırmamız lazım.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile