Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı:

Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı:

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, yarınların teminatı olan gençleri daha iyi anlamanın çok önemli olduğunu unutmamak gerektiğini söyledi.

DES Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) tarafından 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bin 251 genç üzerinden yapılan araştırma raporu açıklandı. Raporu açıklayan Avcı, Türk gençliğinin en çok eğitimden şikayetçi olduğunu ifade ederek, "Türk gençliği eğitim sisteminin en büyük sorununu "ezberci eğitim", "sınıfların kalabalılığı" ile "okulların temiz ve güvenli olmaması" olarak görüyor" dedi.

Anket sonuçlarına göre, gençliğin yüzde 45.7‘si ilk ve ortaöğretimde verilen eğitimi "yetersiz", yüzde 28.5‘i "ezbere dayalı", yüzde 19.5‘i "basmakalıp" buldu. Eğitimin "kaliteli ve eşitlikçi" olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 4.4. oldu. Gençlerin yüzde 46.3‘ü Türk eğitim sisteminin "ezbere dayalı" olmasından şikayet ederken, yüzde 19.8‘i "her yıl yapılan değişikliklerden", yüzde 11.5‘i de "deney ve uygulama yapılmamasından" yakındı. Ankete katılanların yüzde 37.5‘i eğitimin amacının "meslek edindirmek",

yüzde 31.3‘ü "gelişme ve ilerleme sağlamak", yüzde 23.4‘ü ise "topluma yararlı insanlar yetiştirmek" olması gerektiğini dile getirdi.

Gençlerin yüzde 40.5‘ine göre en kaliteli eğitimi fen liseleri veriyor. Fen liselerini, Anadolu liseleri ve kolejler izliyor. "Düz liselerin" kaliteli eğitim verdiğini düşünenlerin oranı yüzde 3.5. İmam Hatip Liselerinin kaliteli eğitim verdiğini düşünenlerin oranı yüzde 11.7. Meslek okullarının kaliteli eğitim verdiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 1.5.

Ankette, özel okul ve kolejlerde okumak isteyenlerin oranının yüksek çıktığı görülüyor. Gençlerin yüzde 76.5‘i özel okul ve kolejlerde, yüzde 10.5‘i devlet okullarında, yüzde 8.9‘u yurtdışındaki okullarda okumak istiyor. Gençler, devam edeceği okulu seçerken eve yakın olmasına veya bulunduğu çevreye göre değil, iyi eğitim vermesini dikkate alıyor.

Katılanlar yüzde 88.9‘u ise özel okulların devlet okullarına göre daha kaliteli eğitim verdiğini düşünüyor. "Okullarda verilen eğitim günlük hayatta işinize yarıyor mu?" sorusuna ise gençlerin yüzde 75.1‘i tarafından "hayır" cevabı verildi.

Okul ihtiyaçlarının bütçelerini etkilediğinden yakınan gençlerin oranı yüzde 79.5‘i buluyor. Gençler en fazla kurs ücretlerinin aile bütçelerini zorlamasından şikayetçi olurken, bunu servis ücretleri, beslenme ve okul kıyafetleri izliyor. Gençlerin yüzde 96.5‘i devlet okullarında kesinlikle kayıt parası alınmamasını isterken, "Okullarda toplanan karne, diploma, temizlik, güvenlik, kırtasiye gibi paraların" devlet tarafından karşılanmasını isteyenlerin oranı ise yüzde 93.2‘de kalıyor. Gençlerin yüzde

81.2‘si okullarda toplanan paraların gerekli yerlerde kullanılmadığını düşünüyor.

Gençlerin yüzde 51.4‘üne göre okulların en büyük sorunu "sınıfların kalabalık" olması. "okul içinin ve çevresinin yeterince temiz olmamasından" yakınan gençlerin oranı ise yüzde 60.5. Gençlerin yüzde 74.8‘i okulları yeterince "temiz ve güvenli" bulmadığını dile getiriyor. Okulunda spor salonu, laboratuar, her zaman kullanabileceği bilgisayar ve internet ile şahsına ait dolap olmasını isteyenlerin oranı ise yüzde 97.7.

Meslek liseleriyle ilgili soruları da yanıtlayan gençlerin yüzde 81.4‘ü, "Meslek liselerinin meslek kazandıramadığı" görüşünde. Yüzde 87.5‘i Meslek lisesi mezunlarının üniversite sınavlarında başarısız olduğunu düşünüyor. Gençlerin yüzde 76.6‘sı aile ve çevrenin zoruyla ve ekonomik nedenlerle Meslek lisesine gittiğini söylüyor.

Okulların meslek seçiminde öğrencileri objektif ve bilinçli olarak yönlendirmediği görüşünü belirtenlerin oranı yüzde 91.3. KPSS‘de kopya, YGS‘de şifre ve Güneydoğudaki toplu kopya iddialarının ardından ÖSYM‘ye güvenen gençlerin oranı ise yüzde 47.7‘e inmiş durumda.

"Okullarda kıyafet serbest olmalı mı?‘‘ sorusuna gençlerin yüzde 17.3‘ü karşı çıkarken, yüzde 49.4‘ü okula her gün kitap ve defter getirilmesinin yanlış olduğunu düşünüyor. Mevcut yazılı ve sözlü sınav uygulamasının sağlıklı olmadığını düşünenlerin oranı yüzde 67‘6 iken, gençlerin yüzde 82.8‘i öğretmenini ve okulunu kendisi seçmek istiyor. Gençlerin yüzde 79.9‘u resmi tören ve bayramlarda tören kıtası olarak kullanılmalarından sıkıldıklarını söylerken, yüzde 15.1‘i Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin

zorunlu olmamasını istiyor. Ders saati sayısının artırılmasını istedikleri dersleri Beden Eğitimi, Müzik, Resim gibi sportif ve sanatsal dersler olarak sıralıyor.

DESAM‘ın yaptığı çalışmayla Türkiye‘nin en büyük sosyal katmanı olan gençliğin iç dünyasına ulaşmayı hedeflediklerini ve çeşitli parametrelerinin yer aldığı bu araştırma ile başta aileler, yöneticiler ve politikacıların dikkatini çekmeye çalıştıklarını belirten DES ve DESAM Genel Başkanı Gürkan Avcı, "Gençlerimizi daha iyi anlayabilmek, onlarla daha sağlıklı ve yoğun iletişim kurmamız için bu ve benzeri çalışmaların anlamı çok büyüktür. Bu alanlarda ne yazık ki ülke olarak elimizde fazla kaynak ve

araştırma bulunmamaktadır. Bu konudaki boşluğun bir an evvel kapanması için DES‘in diğer kurumlara da örnek olmasını diliyorum. Çünkü yarınımızın teminatı olan gençlerimizi daha iyi anlamanın çok önemli olduğunu unutmamalıyız" dedi.

DESAM raporunun çok iyi incelenmesi gerektiğini, gençlik ve eğitim politikalarının çok dikkatli hazırlanması gerektiğini kaydeden Avcı, 19 Mayıs‘ın beden eğitimi hareketlerinden ibaret kutlamalarla geçiştirilemeyecek bir bayram olduğunu kaydederek, "Dün olduğu gibi, ülkemizin geleceğini bugün de gençlerimize emanet ediyoruz. Kendilerine olan güvenimizin sarsılmayacağının bilincinde olan gençlerimiz, ülkemiz üzerinde dolaşan kara bulutların da farkındalar. Özlenen Türkiye‘ye ulaşabilmek ise, gençlerimizin

her dönemde 19 Mayıs ruhunu özümsemelerine, sahiplenmelerine ve tarihlerini bilmelerine bağlıdır" dedi.

Gençleri, bugünkü, birtakım kabul edilmez genel durumları açısından suçlamanın çok kolay olduğunu fakat bu suçlamayı yapmadan önce büyükler olarak kendimize de çeşitli sorular sormamız gerektiğini ifade eden Avcı, "Peki, bizler gençlerimiz için ne yaptık? Gerekeni hakkıyla yapabildik mi? Sanırım, artık toplum olarak gençlerimiz için bir şeyler yapmanın zamanı çoktan gelmiştir. Hiç değilse, bundan sonra gençlerimize sahip çıkalım, onların sorunlarını sıkıntılarını anlamaya, paylaşmaya ve çözmeye

çalışalım. Düşünce ve eylemlerimizle, her aşamadaki siyasetteki uygulamalarımızla gençlerimizi kazanma yoluna gidelim. Önemli olan, gençlerimizi kazanmaktır. Onları, ülkenin yakın gelecekteki sahipleri gibi görüp, ona göre bir siyaset izlemektir. Yoksa, yılda bir kez gösteri düzenlemekle gençlerimiz için bir şeyler yaptığımızı sanıyorsak çok aldanırız. Daha iyi geleceğin ancak, daha iyi gençler yetiştirmekle elde edilebileceği inancı ile başta Türk Gençliğimiz olmak üzere herkesin 19 Mayıs

Gençlik ve Spor Bayramı‘nı kutlar, şanlı al bayrağımızın sonsuza dek yükselerek yurdumuz şafaklarında dalgalanmasını dilerim" dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile