Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk:

Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti

Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Cindoruk burada Mustafa Balbay'ın tutukluluğu, Ali Bardakoğlu'nun görevini bırakması ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Hüsamettin Cindoruk ve Demokrat Parti heyetinin Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaretinde konuşan Cemiyet Başkanı Veli Altınkaya, Kayseri basının 100. yılını kutladığını bildirdi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "100 yıllık bir basın tarihi olan Anadolu'da Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın cezaevinde olması bize yakışmıyor. Bu ne demokrasiye ne de bize yakışıyor. Özgürlükten yana olan halkımıza da yakışmıyor. Basının zafiyeti, devletin zafiyetidir. Basın zayıf olursa devletimiz de zayıf olur" diye konuştu.
Kayseri'nin, Türkiye için örnek bir şehir olduğunu ve geçmişinde alimleri barındırdığını söyleyen Hüsamettin Cindoruk, "Burada Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ile de ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı çok yürekli bir biçimde yaptı ve çok önemli ölçüde, bilim sınırları içinde yaşattı. Onun döneminde diyanet çok kritik dönemlerden geçti. Dinle ilgili tereddütler ortaya çıktı. Din ile hükmetme yöntemleri ortaya çıktı. Ama Ali
Bardakoğlu hoca döneminde diyanet siyaset dışı kaldı. Diyanette din ile siyaseti bir araya getirmeye kalkışmadı. Dinin siyasete müdahalesi olmadı. Din teşkilatının 95 bin camisi siyasetin dışında kaldı. Onu tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.
Hüsamettin Cindoruk, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatı konusunda sorulan bir soru üzerine ise şunları söyledi:
"Hatırladığım kadarıyla 14-15 Nisan tarihlerinde Asya turundan dönmüştü. 'Bu sefer çok yorgunum. Bana çok yemek yedirdiler. Çok yemek yediğim için doktor bana kızdı ve dışarı çıktı' dedi. Zor yürüyordu. İki gün sonra karşılaştık ve yine midesinden şikayetçiydi. Daha sonra bir telefon geldi ve yoğun bakımda olduğu söylendi. Ben yanındaydım. Doktorlar gerekli müdahaleyi yaptı. O zamanki başhekim, 'Eks oldu' dedi. Beş profesör rapor hazırladı. Kaya Toperi de gözyaşları içinde basın açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanı benim önümde vefat etti. Eceli ile ölmüştür. Şahit olarak ifade ediyorum, önümde vefat etti. Zehirlenme belirtileri görmedik. Ailenin bunu sorgulamasını da normal karşılıyorum. Cumhurbaşkanı'mız eceli ile vefat etmiştir."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile