Fidansoy, Mudanya Feribot İskelesi'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, dün Mudanya-İstanbul seferini gerçekleştiren Bursa Deniz Otobüslerine (BUDO) ait "Emir Sultan" adlı deniz otobüsünün, Armutlu açıklarında 5 şiddetinde dalgadan dolayı ön camının kırıldığını hatırlattı.
Bunun üzücü bir olay olduğunu belirten Fidansoy, ''Emir Sultan' gemimiz 2008 modeldir. Türkiye'deki en genç deniz otobüsüdür. Hong Kong'ta 5 sene çalıştıktan sonra bize geldi ve bizim tarafımızdan satın alındı. Dün 16.30'da hareket ederek 18.15'de Mudanya'ya sorunsuz yanaştı. 18.45'te yolcularını aldı ve İstanbul'a doğru hareket etmeye başladı.
O ana kadar havada büyük bir sorun yoktu'' diye konuştu.
Olay anını bir harita üzerinde anlatan Fidansoy, aniden bir dalganın geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Bu dalga iskele baş omuzluktaki camı kırıyor. Cam emniyetli bir cam. Kolay kolay kırılması mümkün olmayan bir cam ve bunun parçaları kesinlikle keskin değil. Dalganın etkisiyle bunun kırılması mümkün değil. Cam aniden kırılıyor, buradaki parçalar önde oturan yolcuların üzerine saçılıyor. Herhangi bir taş atar gibi veya saçma atar gibi saçılıyor. Yolcularımızdan bazılarının yaralanması neden oluyor. Bunun etkisiyle daha sonra gemide bir panik oluşuyor ve kaptana dön talimatı veriliyor. Burada kaptan arkadaşımıza teşekkür ediyorum, büyük bir soğukkanlılık göstererek sağ salim gemiyi Mudanya'ya 20|15 civarında ulaştırıyor.''
- Yolcuların can yeleği giymesi
Şanssız bir olay yaşadıklarını ve arzularının bunun tekrarlanmaması olduğunu ifade eden Fidansoy, şöyle devam etti:
''Yaralananlara geçmiş olsun diyorum, gemide herhangi bir hasar yok. Sadece cam kırılmış durumda ve cam değişerek seferlere başlayacak durumda. Bugün İDO ve bizim bütün seferlerimizin tamamı iptal. Can yelekleri konusunda bazı görüşler oldu. Can yeleğinin giyilmesi belli bir prosedüre tabidir. Can yeleklerinin kaptanın gemiyi terk etme emrini verdikten sonra giyilmesi lazım. Fakat görüyoruz ki; bazı yolcularımız camı kıran dalga gelmeden, kaptandan talimat gelmeden giymeye başlamışlar. Yolcuların tamamı ise cam kırıldıktan sonra giymeye başlamış. Halbuki gemide içeri giren o dalgayla gördüğümüz su var. Onun dışında herhangi bir batma tehlikesi söz konusu değil. Ama bir endişeden dolayı can yeleklerini giymişler.''
- "Böyle bir camın kırılması sorunu şu ana kadar olmamış"
Fidansoy, kırılan camın incelendiğini kaydederek, ''Camı araştırıyoruz, bir parça bulamadık. Dalgayla camın kırılması biraz imkansız görünüyor dün sahil güvenliğin yaptığı incelemeye göre. Kalas su ceplerine geliyor, belki bir kalas parçası gibi bir şey geldi. O da darbe etkisi yaparak camı kırdı ve ondan sonra çekilmeyle geri gitti diye tahmin ediyoruz. Ama parça yok elimizde, tuzla buz tabir edilen şekle gelmiş. Oldukça kalın bir cam, uçaklarda kullanılan camdan daha kalın ve kırılmayacak bir şekilde tasarlanmış. Dün akşam geminin satış müdürü ile görüştüm. Böyle bir camın kırılması sorunu şu ana kadar olmamış ve cam sertifikalı bir cam. Ani bir darbe oldu, yorulma oldu bir şey oldu, ondan dolayı kırılmış. Büyük bir şansızlık oldu. İnşallah bundan sonra böyle bir şey olmaz'' ifadelerini kullandı.
Gemideki kaptanların uzak yol kaptanı olduğunu dile getiren Fidansoy, ''Bütün kaptanlarımız uzak yol kaptanıdır ve bundan sonra deniz otobüsü sertifikalarını almışlardır. Uzak yol kaptanlığı, kaptanlıktaki tecrübenin en üst noktasıdır, yani pilotluktaki f 16 veya f 35 pilotu gibi, çok daha büyük tehlikeler atlatmışlardır. Hatta bir tabir vardır; tırnak içinde söylemek istiyorum, 'Okyanuslardaki dalgaları kaptanlar unutmasın, doğum yapan bayanlar da doğum sırasındaki sancıları unutmasın, ne doğum olur, ne kimse gemiyle seyahat eder'' dedi.
- Gemide yaşananların sosyal medyada yer alması
Fidansoy, gemide yaşananların sosyal medyada yer aldığının hatırlatılması üzerine, ''Gemi batıyormuş gibi bir sıkıntı oldu. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak gibi bir şey var. Gemi su alıyor, batıyor diye bir arkadaşımız panikle yazmış. Ben onu da suçlamıyorum, fakat bunun konfirme edilmesi lazım. İnsan duygusal bir varlık, bu şekilde tepkiler olacak. Daha itidalli olmak lazım, deniz hata affetmeyen bir şey'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, "Geminin normalden hızlı gittiğine dair söylentiler var, doğru mu? şeklindeki sorusu üzerine geminin makine enspektörü Erol Kaymaz ise şu yanıtı verdi:
''Geminin normal şartlarda hızı 30 mildir. Ama biz standart olarak 28 milden hızlı gitmiyoruz. Olay esnasında gemi yaklaşık 10-15 mil arasında süratli. Dalga yüksekliği belli bir seviyeye geldiği zaman siz hızınızı düşürmek zorundasınız, duvar etkisini önlemek için. Kaptan arkadaşımız o prosedüre uymuştur. Dalgalar şiddetlendikçe hızını azaltmıştır.''
Deniz Otobüsünün Fırtınaya Yakalanması
Bursa Ulaşım Toplu Taşım İşletmeciliği Turizm San. ve Tic. AŞ (BURULAŞ) Genel Müdürü Levent Fidansoy, fırtınaya yakalanan deniz otobüsünün camının kırılmasına ilişkin, ''Camı araştırıyoruz, bir parça bulamadık. Dalgayla camın kırılması biraz imkansız görünüyor dün sahil güvenliğin yaptığı incelemeye göre. Kalas su ceplerine geliyor, belki bir kalas parçası gibi bir şey geldi. O da darbe etkisi yaparak camı kırdı ve ondan sonra çekilmeyle geri gitti diye tahmin ediyoruz'' dedi.