Denizbank Ve TÜRSAK'tan 'İlk Senaryo Yarışması'

DenizBank'ın, TÜRSAK işbirliğiyle hayata geçirdiği "İlk Senaryo Yarışması"nın tanıtımı, Hakan Ateş, TÜRSAK Vakfı Onursal Başkanı Engin Yiğitgil, İlk Senaryo Yarışması Jüri Başkanı Fehmi Yaşar ve oyuncu Deniz Çakır'ın katılımıyla yapıldı.

Ateş, kültür sanatın farklı alanlarını toplumun geniş kesimleriyle buluşturma misyonunu, toplumsal sorumluluklarının en önemli bileşenlerinden biri olarak gördüklerini belirterek, bu doğrultuda, DenizBank'ın kuruluşundan bu yana kültür sanatın farklı alanlarına destek sunduğunu dile getirdi.

Ateş, şöyle konuştu:

"Deniz Kültür iştirakimiz aracılığıyla tiyatrodan senfonik müziğe, operadan edebiyata, belgeselden sinemaya onlarca ses getiren projeye imza attık. Sıkı bir sinamasever ve sanat aşığı olarak, ülkemizde sinema sanatının yaygınlaşması ve nitelik anlamında gelişimi yönünde 20 yılı aşkın süredir büyük çaba sarf eden TÜRSAK Vakfı ile bu işbirliğinde güçlerimizi birleştirmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu değerli işbirliği sayesinde DenizBank olarak, Türk ve dünya sinemasında kalıcı eserlerin oluşması için en önemli ihtiyaç alanlarından biri olan özgün senaryo yazımına önemli bir katkı sunacağımıza inanıyoruz. İlk Senaryo Yarışması sonucunda birinciliği kazanacak senaryoyla sinemamıza belki de yepyeni bir soluk getirmesine aracı olmak, bizim için büyük bir övünç vesilesi olacak. DenizBank olarak bundan önce olduğu gibi bundan sonra da 'sanata evet' demeyi sürdüreceğiz."

Ateş, bir gazetecinin "senaristlerden biri size başrolde oynamanızı teklif etse cevabınız ne olur" sorusuna, "Yazılan hikayeleri canlandıranlara gıpta ediyorum. Vaktinde çocuk saati ve seslendirme sanatçılığı gibi 10 küsür yıl deneyimim olmuştur ama o kadar zaman geçti, o kadar çok şey değişti ki şu anda hiç bir şekilde öyle bir iddiam olmadığı için herhalde teşekkür ederdim ama çok da mutlu olurdum" cevabını verdi.

-"Büyük sorunları büyük kurumlar çözer"

TÜRSAK Vakfı Onursal Başkanı Engin Yiğitgil de söz konusu iş birliğinin senaryo yazımıyla ilgili olması bakımından kendisi için çok büyük önem taşıdığını ifade etti.

Yiğitgil, "Büyük sorunları büyük kurumlar çözer. DenizBank gibi bugüne kadar birçok kültür projesine imza atmış bir kurumun, 25 yıllık geçmişi olan TÜRSAK ile fikir ortaklığı yapması beni mutlu eden ayrı bir güzellik. Bu işbirliği, Türkiye'deki diğer kurumlar için bir örnek teşkil ederse sevincimiz bir kat daha artacaktır" dedi.

Yiğitgil, yarışmanın herkese açık olduğuna ve son başvuru tarihinin 31 Temmuz olduğuna dikkati çekerek, yarışma ile ilgili detayların "tursak.org.tr" adresinde yer aldığını bildirdi.

Jüri Başkanı Fehmi Yaşar ise şunları kaydetti:

"Sinemamızın yüz yıllık deneyiminin boşa gitmemesi için, sektör olmak için, emeklerin, enerjilerin ve çok zor bulunan paraların heba olmaması için Türkiye sinemasında yapılan filmlerin sette değil masa başında bitmesi gerekir. Bu hamle ancak sorunlarını sağlam metotlarla çözmüş bir senaryo ile olur. Denizbank ve TÜRSAK Vakfı olarak bu ortak çalışmayla sinemada yaratıcılığın önünü açmak, evrensel birikimleri buluşturmak ve yöntemsizliğin yarattığı kayıpları yok etmek istedik."

Proje bütçesinden, 1. olacak senaryo yazarına ayrılacak payın 15 bin lira olacağını belirten Yaşar, "Esas olarak senaryo yazarını bir süreçte bütün sinemanın önemli birikimiyle buluşturmaya uğraşıyoruz. Yarışmacı, jürideki herkesten senaryosuyla ilgili tüm analizleri alıyor. Sonra biz onu bir uzmanla baş başa bırakıyoruz. Eğer birinci olursa da hem ulusal hem de uluslararası bir senaryo doktoruyla, ünlü bir senaristle onu baş başa bırakıyoruz. Bu da verilebilecek en büyük destek ve maddi karşılığı da ölçülemez. Önemli olan bu süreci başlatmak" diye konuştu.

-"Öykü konusunda anlamadığım bir şekilde sıkıntı yaşıyoruz"

Oyuncu Çakır da oyuncuları, yönetmenleri ve yapımcıları tetikleyen en önemli unsurun senaryo olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Benim hayatımı değiştiren filmler, şarkılar, romanlar ve tiyatro oyunları var ve hepsinin çıkış noktasındaki öykü aslında çok önemli. Ama maalesef biz anlamadığım bir şekilde sıkıntı yaşıyoruz. Çünkü bu topraklar, öykü anlamında kısır topraklar değil. Buradan çok hikayeler geçmiş ve geçmekte. Biz çok renkli insanlarız. Ne kadar bizi sansürlemeye çalışsalar da ufkumuz, dünyamız, hayal gücümüz ve hikayelerimiz çok geniş."

Konuşmaların ardından, iş birliğine yönelik protokol imzalandı.