Denizli'deki FETÖ'nün Darbe Girişimi Davası

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan davanın görülmesine devam edildi Tutuklu sanıklardan Somer, firari sanık eski kurmay başkanı Demir'in 'Halkın üzerine sürün geçin arabayı' dediğini söyledi.

Denizli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan, aralarında eski Denizli Garnizon ve 11. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır'ın da bulunduğu 40'ı tutuklu 64 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince Denizli Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki Turan Bahadır Salonu'nda görülen davanın 7. duruşmasına, sanık, sanık avukatları ile yakınları katıldı.

Sanık ve avukatların esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmalarını yapmaya devam ettiği duruşmada, tutuklu sanıklardan eski teğmen Muhammet Ekinci'nin avukatı, müvekkilinin eşinde ByLock çıktığı iddiasıyla ilgili olarak, müvekkilinin eşi ile 2015 Mart ayında tanıştığını ve daha sonra evlendiklerini, eşinin 2014 Ağustos ile 2015 Ocak arasında ByLock kayıtlarının bulunduğunu, müvekkilinin bundan sorumlu tutulamayacağını söyledi. Ekinci'nin avukatı, katalog evliliği iddiası ile ilgili olarak tanık Ö.T'nin örgütten 2015 Ocak'ta ayrıldığını belirttiğini, müvekkili ile eşinin 2015 Mart'ta tanışmalarından dolayı tanığın bu evlilikten bilgi sahibi olmasının mümkün olmadığını savundu.

Sanık Muhammet Ekinci de Söke'de görev yaptığını ve Denizli'de katıldığı eğitimde kol komutanı olduğunu, kendisine bağlı 13 askerin bulunduğunu söyledi.

Bölüğün mühimmat sorumlusu olduğunu ve üzerinde HK 33 piyade tüfeği ile 1 şarjörün bulunduğunu ifade eden Ekinci, şunları söyledi:

"Bölük komutanı Oğuz A, 'Kollarınızı araca bindirin, beni takip edin' dedi. 'Nereye gidiyoruz?' dedim, 'Ben de bilmiyorum, Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin Demir emir verdi, onu takip edeceğiz' dedi. 30 asker ve dört araçla kule binasına gittik. Kule içerisinde görevli 2 meteoroloji memuru, tanık olarak verdikleri ifadede, içeriye giren üç askeri personelin apronun ışıklarını sorduğunu, teğmen olarak gördükleri kişinin silahının kurma kolu çektiğini söylediler. Daha sonra oradaki sivil memur onları apron yerine itfaiye binasına götürdü. Kuleden sonra üç binada ayrı ayrı duraklama yapıldı. En son binada Ali A. kapıyı kırdı, ben de içeride ne var diye başımı uzatıp baktım. Orada karşılaştığımız sivil bir kişi 'Işıklar yanmayacak' dedi, Fahrettin Demir de 'Yanacak' dedi. Sivil kişi, 'Ben buranın amiriyim, yanmayacak' dedi. Bu kişinin yanında mavi üniformalı kişi de vardı, karanlıkta polis olup olmadığını tam bilmiyorum. O da 'Mantıklı olun, buradan uzaklaşın' dedi. Fahrettin Demir ile tartıştılar. O aşamada dahi Fahrettin'in yapmış olduğu işlerin kanunsuz olduğunun farkına varmadım. Tartışmadan sonra Fahrettin Demir telefonla görüştü. 'Kaymakam burada' veya 'Bağlayın' gibi sözler sarf etti. O zaman o sivil kişinin kaymakam olduğunu tahmin ettim."

Tugaydan çıktığı sırada kendisini cep telefonundan arayan bir arkadaşının İstanbul'da Boğaziçi Köprüsü'nün askerler tarafından kapatıldığını, polislerin silahının alındığını söylediğini anlatan Ekinci, "Yolda seyir halinde iken internetten haberlere baktım. Kuleye giren kişi ben değilim. Sivil memurlar kuleye giren kişinin teğmen olduğunu söylemişlerdir. Hücum yeleği giyildiğinden üsteğmenin rütbesindeki bir yıldız görünmemiştir." savunmasını yaptı.

Eski kurmay başkanı Fahrettin Demir'in sivil kıyafetlerle havaalanından firar etmesini gördüğünü anlatan Ekinci, kendisinden 200 metre uzakta gördüğü Demir'in poşette bulduğu üniformasını habercisine teslim ettiğini kaydetti.

Tutuksuz yargılanan sanıklardan eski teğmen Mehmet A, sıkıyönetim ilan edildiğini Çardak Hava Meydan Komutanlığında öğrendiğini ve bölük komutanını bilgilendirdiğini söyledi.

Erol Akman'ın "Hiçbir şekilde askerlerinize siyasi görüşünüzü belirtecek konuşma yapmayın, yerinizde bekleyin" dediğini dile getiren Mehmet A, "Erol albay Ankara'ya gideceğimizi söyledi. Ankara'da çıkan kargaşaları önlemek amacıyla götürülmek istendiğimizi, devlet tarafından sıkıyönetim ilan edildiğini düşündüm. Tabur Komutanı Yüzbaşı Celil B'nin kendi birliği ile oradan ayrıldığını gördüğüm anda işin vahametini anladım. Fahrettin yarbayın habercisi geldi, 'Komutan seni çağırıyor' dedi. Benim ne işim varmış dedim, çağırmasına anlam veremedim. Yanına gittiğimde 'Benimle Ankara'ya gelir misin?' diye sordu. Ben 'gelmiyorum' deyince Muhammet Ekinci'yi çağırdı, ona da aynısını söyledi." diye konuştu.

- "Halkın üzerine sürün geçin arabayı"

Tutuklu sanıklardan Vedat Somer de kıdemli başçavuş rütbesiyle unsur komutanı olarak görev aldığı intikalde askeri havaalanı yerine yanlışlıkla sivil havaalanına gittiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Havaalanı girişinde halk önümüzü kesti. 'Asker kışlaya' diye bağırıyorlardı. Aracıma bir sivil bayan bindi, 'Siz FETÖ'nün köpekleri misiniz?' dedi. Kol komutanım, binbaşı Ertuğrul Y'yi aradı, cevap vermedi. Kol komutanı 'Biz buraya eğitim için gelmedik mi, kafama sıkacağım şimdi' dedi. Araçtan indim, halka darbeci olmadığımızı söyledim. Sonra kurmay başkanı Fahrettin Demir'in numarasını alarak aradım, 'Halkın üzerine sürün geçin arabayı, geçemiyor musunuz yahu' dedi. 'Ben bu emri dinlemiyorum' dedim. O zaman 'Havaya ateş edin' dedi. 'Sen ne dediğini biliyor musun, senin emrini dinlemiyorum' dedim. Sonra araç şoförüne aracı stop etmesi emrini verdim. Halk bizim hareket etmediğimizi anlayıp bize destek verdi, alkışladı. Daha sonra jandarmaya teslim olduk."

- Dava

Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya, TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek ve FETÖ'ye üye olmak" suçlarından açılan davada, aralarında eski Denizli Garnizon ve 11. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır'ın da bulunduğu 40'ı tutuklu 64 sanık hakkında, Türk Ceza ve Terörle Mücadele kanunlarının ilgili maddeleri gereğince üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Denizli 11. Komando Tugay Komutanlığı ile Söke'de bulunan 11. Komando Tugay Komutanlığından 550 asker, 15 Temmuz akşamı "motorlu intikal eğitimi" adıyla Ankara'ya uçakla nakledilmek üzere olan Çardak Havaalanı'na gitmişti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile