İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlük Binasında, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca düzenlenen Deprem Danışma Kurulu'nun dün başlayan 2010 yılı birinci toplantısı bitti.
Toplantıda alınan kararları basına açıklayan Mehmet Ersoy, deprem bölgeleri haritasının revizyonu ve bölgesel deprem tehlike haritalarının oluşturulması, İstanbul ve çevresinin depremselliğine ilişkin çalışmalar, ulusal deprem stratejisi yaklaşımları ve yapılması gereken diğer faaliyetlerin ele alındığını kaydetti.
Ersoy, Deprem Danışma Kurulu üyelerinin, Türkiye'nin depremselliğine ilişkin öncelikleri değerlendirip, kurumsal faaliyetleri hakkında bilgilendirmede bulunduklarını ifade etti.
Elazığ'da yaşanan son depremde olduğu gibi insanların depreme dayanıklı bina standartlarına ve zemin koşullarına uygun olmayan konutlarda yaşamak zorunda bırakılmasının, kayıpları kaçınılmaz olarak devam ettireceğini kaydeden Ersoy, bu itibarla deprem tehlikesi yüksek alanlardan başlamak üzere konutların depreme dayanıklı bina standartlarına uygun hale getirilmesi ve yenilenmesine yönelik projelerin geliştirilmesine karar verildiğini söyledi.
Mehmet Ersoy, olası bir depremde muhtemel can ve mal kayıplarının en aza indirilmesiyle tarihi ve kültürel varlıkların korunmasının amaçlandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Depremin olası sonuçlarını en aza indirgemek için kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verilmeli, yetkin mühendislik sistemi hayata geçirilmeli, yapı denetim sistemi yeniden düzenlenmeli, zorunlu deprem sigorta sisteminin yaygınlaştırılması ve işlevsel hale getirilmesi sağlanmalı. Deprem konusunda yapılan veya yapılacak olan çalışmaların iş birliği ve koordinasyon içinde yürütülmesi, ilkesel olarak sonuç ve verilerin paylaşımında daha özenli davranılması ve kaynakların daha yararlı kullanılmasına yönelik planlamalar yapılmalıdır. Deprem araştırmalarının, sadece belirli kentlerde değil, ülkemizin tüm riskli alanlarında yoğunlaştırılması gereklidir. Bunun için gerekli kaynağın ve koordinasyonun Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca sağlanması gerekli görülmektedir.''
Afet zararlarının azaltılmasında en önemli faktörlerden birisinin eğitim olduğunun altının bir kez daha çizildiğini ifade eden Ersoy, ayrıca süratle ve yoğun bir şekilde, afet çalışanlarının, afetlerde görev alacak diğer kamu görevlilerinin ve halkın eğitilmesi çalışmalarıyla ilgili bütün kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılması gerektiğini belirtti.
Afetlere müdahale sürecinde yaşanabilecek olumsuzlukları en aza indirmek için valilikler, belediyeler ve bütün kamu kurumlarının afetlere karşı her zaman hazırlıklı olmalarının sağlanması gerektiğine dikkati çeken Ersoy, ''Kamuoyu afetlerle ilgili olarak kamu tarafından sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmeli ve oluşabilecek bilgi kirliliğinin önüne geçilmelidir'' dedi.
Afet Acil Durum Yönetimi Başkanı Ersoy, afet sonrası hasar ve kayıp tespitlerinin sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlayacak düzenlemelerin gerçekleştirilmesinin de bir zorunluluk olduğunu söyledi.
Mehmet Ersoy, toplantıda ayrıca TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili İdris Güllüce'nin, çalışmaları hakkında bilgi verdiğini, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanı Dr. Murat Nurlu'nun yaşanan son depremlere ilişkin değerlendirmelerde bulunduğunu, MTA Jeoloji Etütleri Daire Başkanı Dr. Erol Timur ve İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürü Gökay Bostan'ın da deprem konusundaki çalışmalar hakkında rapor sunduğunu kaydetti.
Deprem Danışma Kurulu toplantısı bitti
Afet Acil Durum Yönetimi Başkanı Mehmet Ersoy, deprem araştırmalarının sadece belirli kentlerde değil Türkiye'nin tüm riskli alanlarında yoğunlaştırılması gerektiğini ifade etti.