"Deprem Dede" Işıkara‘dan Deprem Ve Aşk İlişkisi Tespiti

Türk Kızılay‘ı Genel Başkan Başdanışmanı Prof.

Deprem Bilimci Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Jeoloji Mühendisleri odası‘nı ziyaretinde yaptığı konuşmasında yeni yerleşim yerleri açılırken zemin etütlerine dikkat edilmesi gerektiğini, bunları jeolog, jeofizikçi ve zemin mekanikçilerin yapması gerektiğini söyledi. Işıkara, "Bir deprem olduğu zaman aynı yerde bir taraf hissediyor bir taraf hissetmiyor. Temelinden taşıyıcı sistemlerine kadar sürekli denetim altında tutulan binalar var. Yapı denetimi çok önemli. Yapı denetimi 81 ilde yaygın ve yapı denetim şirketlerine çok önemli görevler düşüyor. Jeolog ve Jeofizikçiler zemin etütlerini denetleyip inceleyecek" dedi. Türk Kızılay‘ı Balıkesir Şubesi‘nin düzenlediği Toplim Liderlerini Teşkilatlandırma Eğitimi kapsamındaki programa katılmak üzere Balıkesir‘e gelen Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Balıkesir Jeoloji Mühendisleri Odası‘nı ziyaretinde başkan Kemal Gökçay Yenigün, oda üyeleri ve staj yapan üniversite öğrencileriyle sohbet etti. Her şeyin zeminden yani temelden başladığını söyleyen Işıkara, "Çünkü temel bizim bütün ağırlığımızı taşıyan bir unsurdur. Giydiğimiz ayakkabı gibi, ben 41 numara ayakkabı giyiyorum 45 numara giysem rahat hareket edebilir miyim, taşıyabilir mi? Hanımlar topuklu ayakkabı ile karda yürüyebilirler mi? Ne giyiyoruz o zaman biz biraz daha geniş tabanlı ayakkabılar giyiyoruz. Niçin, ağırlığı daha rahat taşısın diye. Peki buna kim karar verecek? Bizler. Aynı şekilde zemin türüne sizler karar vereceksiniz" dedi.

DEPREM VE AŞK

Jeofizik Mühendisleri Odası‘ndaki ziyaretinde kendisini dinleyen bayan üniversite öğrencilerine seslenen "Deprem Dede" Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, "Deprem ile aşk arasındaki ilişki nedir?" diye sordu. Işıkara‘nın bu sürpriz sorusu karşısında şaşıran kızlar tebessüm etmekle yetindikleri soruya cevap veremedi. Kızlardan cevap alamayan Prof. Dr. Işıkara cevabı da kendisi verdi, "İkisi de şiddetlidir ve sarsar." Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Gökçay Yenigün, Balıkesir‘in acile olarak bir nazım imar planına ihtiyacı olduğunu ve bunun bir an evvel hazırlanması gerektiğini söyledi. Türkiye‘nin 1992 yılında hazırlanan diri fay haritasının (deprem üretecek faylar) yenisinin hazırlanmak üzere olduğunu belirten Yenigün, 2005 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinin yaptığı ortak çalışma ile Balıkesir fayının bulunduğunu, ancak bununu Balıkesir‘deki karar verici yöneticilerin bu fayı bilmediklerini, bunlarla birlikte Balıkesir fayını teknik elemanların pek çoğunun da bilmediğini söyledi. Kimsenin haberinin olmadığı Balıkesir fayının Edremit Körfezinden başlayıp Balıkesir‘in kuzeyinden, TOKİ‘nin güneyinden geçtiğini ve oradan Kepsut‘a uzandığını açıkladı. Söz konusu fayın daha önce bu bölgede çalışma yapan jeologlar ile DSİ ve MTA‘nın bulduğunu, uzman Ömer Emre‘nin gelip fayı incelediğini söyledi.

BALIKESİR SENARYOSU

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Gökçay Yenigün, Balıkesir için bir deprem senaryosu tasavvur edip Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ile paylaştı. Senaryoda Balıkesir fayının İvrindi ilçesine bağlı Gökçeyazı‘da kırılması halinde depremin enerjisinin Balıkesir‘e gelene kadar düşeceğini ancak zayıf olan yani ova yerlerde yıkıcı gücün artacağını söyledi. Bunun için öncelikle yapılacak tek şeyin inşaatların sağlam zeminlere yapılması olduğunu vurgulayan Yenigün, şöyle devam etti;

"Kanun olarak bu iº nasıl yapılıyor? İmar planlarında önce bu yerler tespit ediliyor. Nazım imar planlarında yapılıyor. Balıkesir‘de yapılmış olan herhangi bir nazım imar planını bizler oda olarak ve oda başkanı olarak görmedik. Yenisi de yapıldı oda başkanı olarak ben peşindeyim fakat bulamadım. Karar vericiler ne karar alırlarsa alsın, yerelde yaşayan biz insanlar o işe ne kadar uyarsak o iş ona göre olur. Japonya‘da depremde insanların ne kadar metanetli olduklarını gördük. Haiti‘de deprem oldu Haiti‘ye hala yardım gidiyor. İnsan çok önemli. Bu planların yeniden Kent Konseyi‘nde halka inecek şekilde bakılması lazım, bu çok önemli. Çünkü 500 sene, 5 bin sene, 5 milyon sene sonra yaşayacak olan bizim soyumuzu devam ettiren insanlar burada yaşayacak. Eğer biz sağlam zeminleri bulup sağlam zeminlere binalar yapmazsak çok ekonomik harcamamız olur. Yıkımlar olur, ölümler olur. Bu fay bir gün kırılacak ama ne zaman kırılır hiç kimse bilmiyor. Büyük bir fay var ve depremi ne kadar büyüklükte yaşayacağımızı bilmiyoruz, hiç kimse de gelip üzerinde çalışmıyor. Sağlam zeminler bulup, yetkili mühendisler tarafından zemin etüdünün olması lazım ve bunlara göre inşaat yapılması gerekir."

"DEPREM İKİ DALGA ÜRETİR, YIKAN İKİNCİ DALGADIR"

Türk Kızılay‘ı Genel Başkan Başdanışmanı Deprem Bilimci Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, günümüzde insanların daha bilinçli olduklarını, gelişmiş ülkelerde yetkinlik ve sorumluluk geliştiği için oralardaki depremlerin çok büyük zararlar vermediğini söyledi. Işıkara, "Haiti inanılmaz. Eskisi, yenisi, iki cumhurbaşkanı gitti olay yerinden ayrılmadı. Kızılay hala orada. İnsanlar sorguluyorlar şimdi, eskisi gibi değil. Mutfağına, banyosuna bakmıyor. Deprem yapı şartnamesine göre mi yapılmış sualini soruyor. Erken uyarıda bir deprem 2 dalga üretir. Yıkan ikinci dalgadır. Birinci dalga 8 kilometre saniye hızla yayılır. Diyelim ki başkanın söylediği fay Balıkesir‘e 48 kilometre ötede. Bu fay deprem ürettiği zaman ilk birinci dalga yayılır birinci dalga 8 kilometre saniye hızla yayıldığı için ilk kayda gelen budur. Ne kadar da geliyor kayda? 48‘i bölelim 8‘e, 6 yapar. Ne yapılabilir bu 5 saniyede? Hiç bir şey yapılamaz. Türkiye‘de deprem üreten odaklarla yerleºim yerleri arasındaki mesafe çok az. Dolayısıyla yeterince bir zaman yok. Ama yüksek gerilim hatlarını kesersiniz, gökdelenlerde asansörleri kat hizasını durdurursunuz, otomobil üretimlerde robotları durdurursunuz, diğer üretimleri durdurursunuz. Ama 6 saniyede dışarıya çıkabilir miyiz? Çıkamayız. Birbirimizi sağa, sola ittirerek 6 saniyede masanın altına bile zor gireriz. Japonya‘da en son olan depremde 130-140 kilometre uzaklıktaki bölge. Onun Tohoku‘ya gelişi 20 saniye, Tokyo‘ya gelişi 25 saniye. Parlamento görüntülerine baktığımızda herkes oturuyor, Başbakan avizeye bakıyor. Erken uyarı gelmiş ne zaman başlayacak diye bakıyor. 25 saniye olsa biz buradan dışarıya çıkarız. Onlar da bu zaman var, ama bizde o zaman yok.

İstanbul‘a kuruldu, İstanbul tamamen bu cihazlarla dolu ve 4 kurul izliyor bunu. 1‘nci Ordu, Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Valiliği, Büyük Şehir Belediye Başkanlığı. Bir de rasathanede iki kurum, Ulusal Gözlem İzleme Merkezi ve Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı, toplam 6 yerde izleniyor. Burada ne olacak? Erken uyarıda insana dönük bir fayda olmayacak. Çünkü beklediğimiz deprem nerede? Adalar‘ın güney batısında. İstanbul şehrinin kıyısına mesafesi ne kadar? 12 kilometre, bir buçuk saniye bile değil. Beykoz tarafına gitti, 18 kilometre. O da 2-3 saniye, onun için insana dönük bir faydası yok. Ama deprem üreten yerle, yerleşim alanı mesafesi fazla olursa o zaman can kaybı en aza çekilebilir" dedi.

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, son günlerde yaşanan kelebek istilasının deprem olacağı şeklinde yorumlanmasına tebessüm etti. Işıkara, "Bana da aynı soruları soruyorlar, ilginç şeyler bunlar" dedi.

Ziyaretin sonunda Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Gökçay Yenigün Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara‘ya Hitit Güneşi adı verilen ve üzerinde fosillerin bulunduğu özel bir mermer tabaka hediye etti. Bu hediyeyi çok beğenen Işıkara başkan Yenigün‘e teşekkür etti. "Deprem Dede" Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ziyaretin sonunda basın mensuplarının isteği üzerine stajyer olan üniversite öğrencisi kızlarla hatıra fotoğrafı çekildi. Işıkara, "Türkiye‘nin en seksi erkeği ile fotoğraf çektiriyorsunuz" diyerek yaptığı espriyle herkesi güldürdü. Balıkesir‘deki programının devamında öğleyin Paşa Camii‘ne geçen Ahmet Mete Işıkara cuma namazından önce cemaate deprem bilinci ve Toplum Liderlerinin Teşkilatlandırılmasıyla ilgili Türk Kızılay‘ının hazırladığı ve uygulamaya koyduğu program hakkında eğitici bilgiler verdi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile