Birinci deprem kısa aralıklarla çok uzun sürdü. Kelime-i şehadet getirip ölümü bekledik. Hani derler ya o anlar anlatılmaz yaşanır. İşte biz o kelimenin vücut bulmuş halini bizzat gördük, yaşadık” dedi.
Depremin bitmesinin ardından evden çıkmak istediklerini ancak çelik kapının açılmadığını ifade eden Söğüt “Apartmanın merdiven boşluğunun çökmesi nedeniyle evimizin çelik kapısı açılmadı. O 3 evladımızın daha da panik olmasına neden oldu. Çocuklara deprem bir daha olursa diye çocuk odasında bir yaşam alanı oluşturmaya çalıştık. O sırada telefonla sağa sola aramaya başladık ancak biz yaşadıklarımızın şoku ile sanki tek depremi biz yaşamışız psikolojisi ile hareket ettik. 3 saat boyunca kurtarılmayı bekledik. Sabah 07.30 sıralarında ilçe itfaiye ekipleri tarafından merdivenle kurtarıldık. Kurtarıldığımızda binamızın yan yattığını gördük. Daha sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildik. İlk defa çaresiz kaldığımı hissettim. Vatanımız devletimiz güçlü bir devlet. Bu süreçten en kısa sürede daha güçlü çıkacağız. Kayıplarımız var. Çok meslektaşımızı kaybettik. Rabbim bundan daha acısını yaşatmasın. Yaşananlardan ibret almayı nasip etsin” diye konuştu.
”“Depremde yaralanmadık, depremi hasarsız atlattık ama” diyerek sözlerini sürdüren Sögüt “Eşimi ve çocuklarımı depremden sonra Gaziantep'deki kayınpederimin bağ evine götürüp bıraktık. Depremden 10 gün sonra da alınan izinle evimizdeki özel eşyaları tahliye etmek için site yönetiminin tahsis ettiği evden eve nakliye aracının asansörü ile 4. kattaki eve girerek özel eşyalarımızı almaya çalışırken asansörün halatının kopması sonucu düşerek yaralandım” şeklinde konuştu.
Olay sonrası vücudunda, kolunda ve bacaklarında kırıklar oluşan ve ağır yaralanan ve Trabzon'daki Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınan Kadir Söğüt'ün baş ucundan eşi Oya Söğüt bir an olsun ayrılmazken, 3 evlat sahibi çift yaşanan kötü günlerin geride kalması için dua ediyor.
