Deprem Felaketi Nedeniyle Üretimin Azalmasi Fiyatlari Etkileyebilir

Deprem Felaketi Nedeniyle Üretimin Azalmasi Fiyatlari Etkileyebilir

Asrin felaketi olarak adlandirilan Kahramanmaras merkezli meydana gelen depremlerin ardindan Türkiye, yaralarin sarilabilmesi için seferber oldu. Bölgede depremden zarar gören vatandaslarin ihtiyaçlari karsilanmaya çalisilirken, uzmanlar depremin yikici etkisinin orta ve uzun vadede çesitli alanlarda kendisini gösterecegi konusunda hemfikir. Yasar Üniversitesi Tarim Ekonomisi Bölüm Baskani Doç. Dr. Serpil Kahraman, deprem felaketi nedeniyle azalan üretimin ilk etkisi ile kaçinilmaz olarak arz yanli fiyatlarda artis olabilecegine dikkat çekerken, Yasar Üniversitesi Tarim Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekan Yardimcisi Doç. Dr. Askin Uzel ise alinabilecek önlemler konusunda bilgi verdi.

Yasar Üniversitesi Tarim Ekonomisi Bölüm Baskani Doç. Dr. Serpil Kahraman, depremden etkilenen yaklasik 13 milyon vatandasimizin yakin zamanda refahinin saglanabilmesi için bölgenin ekonomik üretiminin korunmasi gerektigini söyledi.



Doç. Dr. Serpil Kahraman, “Öncelikle bölgenin ekonomik yapisinin bilinmesi, bu istikâmette planlama ve projelerin olusturulmasi için temel teskil etmektedir. 6 Subat günü gerçeklesen depremin etkiledigi Hatay, Gaziantep, Kahramanmaras, Adiyaman, Adana, Diyarbakir, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Sanliurfa tarim ve tarima dayali sanayi ile imalat sanayinin hakim oldugu illerimiz. TÜIK 2021 yili verilerine göre, söz konusu on ilimizin GSYIH payi yaklasik yüzde 9.3 olurken ülke sanayisindeki payi yüzde 11.2, tarimdaki payi ise yaklasik yüzde 14.3 dis ticaret payi içerisinde ise, ihracatin yaklasik yüzde 8.5’i, ithalatin ise yüzde 6.7 bölge illerine ait. Ilaveten ISO ilk binde yer alan 151 sanayi kuruluslari da yine bölgede yer almakta. Dolayisiyla azalan üretimin ilk etkisi kaçinilmaz olarak arz yanli fiyatlarda artis, diger bir ifadeyle enflasyon ve büyüme beklentilerinin yaklasik 1 puan asagi yönlü revizesi anlamina gelmektedir. Halihazirda 2023 büyüme hedefinin yüzde 5 oldugunu da hatirlatalim” seklinde konustu.



Ülke bitkisel üretimin yüzde 20’si Gaziantep ve Adana’da

Doç. Dr. Kahraman, bölge tarimsal faaliyetlerin azimsanamayacak öneme sahip oldugunu söyleyerek, “Tarim özelinde degerlendirdigimizde, bölgenin kurak olmasi dolayisiyla sulanabilir alan ve mevcut sulama projeleri olarak da en büyük alana sahip. Malum Gaziantep ve Adana en verimli topraklara sahip iki ilimiz. Toplam bitkisel üretim degeri ülke degerinin beste biri olurken, Sanliurfa ilimiz ayni zamanda ülkemiz tohum üretiminin yaklasik beste birini karsilamaktadir. Sanliurfa yaklasik olarak 10 milyon 500 bin dekar islenen tarim alaniyla ülkemizde 3 üncü sirada olsa da yine de bölgenin tarim alani olarak kullanilan kisminin görece az oldugu söylenebilir. Hayvanciliga bakacak olursak büyükbas hayvan varliginin payi yüzde 12 ve küçük bas hayvanciligin payi ise yaklasik yüzde 16.3. Daha ziyade küçük bas hayvanciligin yaygin oldugu bölgede, ülkemizde ilk organize hayvancilik bölgesi Diyarbakir’da yer almaktadir. Nihai durumda, bölgenin tarimsal yeniden yapilanma süreci, ekonomik yapilanma sürecine baglidir. Diger bir ifadeyle kredi, sübvansiyon, tesvik, girisimci destek kredileri, KOBI destek paketleri vb. diger finansal ürenler gibi dogrudan ve dolayli fon destekleri ve dagilimda etkinlik yeniden yapilanmanin ön kosuludur” dedi.



Telef olan hayvanlar enfeksiyon tehdidi olusturuyor

Tarimsal alanlarin korunmasi ve zarar gören bölgelerin bir an önce ekonomiye kazandirilabilmesi için yapilmasi gerekenleri anlatan Yasar Üniversitesi Tarim Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekan Yardimcisi Doç. Dr. Ruhan Askin Uzel de, özellikle enfeksiyon riski konusunda uyarilarda bulundu.

Doç. Dr. Askin Uzel, “Bölge tarimi ve ülke tarim ekonomisini etkileyen deprem ardindan öncelikli olarak insani yardim ve enkaz kaldirma çalismalarinin ardindan, temel hayâti ihtiyaçlarinin karsilanmasi konusunda kritik öneme sahip tarim-gida alaninda onarici çalismalar mümkün olan en kisa vadede planlanmalidir; ancak acil müdahaleler ve alternatif tarim modelleriyle, deprem sonrasi tarim sektörü yeniden canlandirilabilir ve ülke tarim ekonomisi toparlanabilir. Örnegin; tarimsal ekim alanlarinin düzenlenmesi için makine ve ekipman saglanmalidir. Enfeksiyon tehdidine karsi hijyen kosullarinin saglanmasi tarimda da büyük önem tasiyor, enkazda ölen hayvanlarin zamaninda ve uygun kosullarda gömülmesi, yasayanlarin ise bakiminin saglanmasi gerekmektedir. Bu nedenle hayvansal üretim alanlari zarar gören yerlere en kisa vadede yardim ulastirilmalidir, yem tedariki çalismalari kuvvetlendirilmelidir ve belirli bir dönem sürekliligi saglanmalidir” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile