Deri Sanayisinin Bilinmeyen Ustaları Açıklaması Debbağlar

GAZİANTEP - Mobilyadan halıya, ayakkabıdan giyime kadar pek çok sektörde kullanılan deriler, debbağların ellerinde zahmetli işlemlerin ardından piyasaya sürülüyor.

Ham halde aldıkları hayvan derilerini, kirece yatırarak ardından kimyasallarla tüylerinden arındıran debbağlar, yaklaşık bir ay süren zorlu işlemlerin ardından bir deriyi kullanılabilir hale getiriyor.

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Deri Fabrikasında deriye şekil veren usta Ömer Başderici (42), AA muhabirine, ham haldeki derinin sanayi sektörüne uzanmasındaki zorlu yolculuğu anlattı.

Hayvan derilerinin tüylü olarak alındığını belirten Başderici, bu derileri tüylerinden arındırabilmek için öncelikle kireçlik denilen alanda "kılcı"ların içinde bir süre beklettiklerini söyledi. Ham olarak alınan derinin bakterileşmemesi için hemen işleme başlanması gerektiğini vurgulayan Başderici, işlem yapılan derilerin beklemesinde ise bir sakınca olmadığını belirtti.

Kılcılarda bekletilen derilerin böylece üzerindeki malzemeleri bırakmasını sağladıklarını ifade eden Başderici, bu işlemin ardından derileri "zırnık" denilen kimyasal bir maddeyle bir süre daha beklettiklerini söyledi.

Zırnık sürdükleri derinin daha sonra üzerindeki tüyleri ayıkladıklarını aktaran Başderici, deriyi ezme makinesinden geçirerek parçaları ayıkladıklarını, daha sonra da işleme aşamasına geçirdiklerini ifade etti.

Derinin pişirilerek ince işçilikle son şeklini aldığını aktaran Başderici, bir deriyi yaklaşık bir ayda satışa hazır hale getirdiklerini dile getirdi.

-"Maddi getirisi eskisine göre daha iyi"

Küçüklüğünden beri baba mesleği olan dericilikle uğraştığını belirten Başderici, "Önceleri debbağlar tarafından köpek dışkısıyla alınan tüy dipleri, şu an 'zırnık' denilen bir kimyasal maddeyle temizleniyor ve bu da debbağlara büyük bir kolaylık sağlıyor. Ancak kokusu çok ağır. Eskiden bu iş daha zordu ve insan gücü ile yapılıyordu. Fazla bir kazancı yoktu. Ama baba mesleği dede mesleği olduğu için yapıyoruz. Şimdi maddi getirisi eskisine göre daha iyi" diye konuştu.

Başderici, çalıştıkları mekanın zırnık denilen kimyasal madde yüzünden kötü koktuğunu, bu nedenle kendilerine ön yargılı davranılmasından üzüntü duyduğunu söyleyerek, "Üniversiteden, şehir dışından ve deri işlemeyle alakalı olanlar insanlar tarafından da ziyaret ediliyoruz ama kokudan dolayı içeri giremiyorlar. 42 yaşındayım biz içinde doğup büyüdüğümüz için artık koku rahatsız etmiyor" dedi.

İşledikleri derileri ağırlıklı ayakkabıcılar olmak üzere, kıyafet üreten dericilere sattıklarını anlatan Başderici, derileri yurt dışına da ihraç ettiklerini aktardı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile