ÖZKAN BEYER - Gaziantep'in kültürel değerleri arasında yer alan yöresel ayakkabı yemeni, meşakkatli pek çok işlemin ardından müşterilere ulaştırılıyor.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye'nin birçok ilinden Gaziantep'e getirilen koyun, keçi, dana ve manda derileri, kentteki tabakhanelerin depolarında istifleniyor.
Tüyleri tıraşlandıktan sonra büyük makinelerde yıkanan deriler, ardından çeşitli boyalarla renklendiriliyor. Kurutulmalarının ardından deriler, fabrikada tabaklama aşamasından geçiriliyor. Makinelerde preslenen tabaklanmış deriler, kentteki yemenicilere gönderiliyor.
Yemenicilerde çeşitli ayakkabı modellerinde kesimi yapılan deriler, bir daha hiçbir makine işlemi görmeden el emeğiyle dikiliyor.
Usta ellerle şekillenen yemenilerin üst kısmı dana ve keçi, içi koyun veya dana, alt ve iç köselesi ise manda derisinden yapılıyor.
Kentin tarihi ve turistik mekanlarında satışa sunulan yemeniler, çeşitli renk ve modelleriyle yeril turistlerin yanı sıra yabancılardan da ilgi görüyor.
Kentteki bir tabakhanenin sahibi Fatih Mehtap, Türkiye'nin birçok farklı yerinden gelen derilerin zorlu süreçlerden geçtiğini belirtti.
Tüylü derilerin tabakhanede tıraşlandığını anlatan Mehtap, bunların daha sonra farklı boyalarla renklendirildiğini, ardından da kurutulduğunu söyledi.
Derilerin ana rengi verildikten sonra makineler aracılığıyla preslendiğini aktaran Mehtap, ürüne yemeni yapımında gerekli parlaklığı bu süreçte verdiklerini kaydetti. Derinin tabaklaması sırasında kötü bir koku yayıldığını ifade eden Mehtap ancak zamanla bu kokuya alışıldığını dile getirdi.
Mehtap, derilerin işleme hazır hale getirilmesinin çok zorlu bir süreci kapsadığını belirterek, tüm aşamaların ardından derileri ayakkabı, mont, yemeni yapılan iş yerlerine gönderdiklerini söyledi.
- Bir çift yemeni yapımı 3 saati buluyor
Yemeni ustası Mikail Tekin ise bu kültürün ülkeye Yemen ve Halep'ten geldiğini belirtti.
Gaziantep'in yemeni üretimi konusunda özel bir yeri olduğunu ancak bunun dışında Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Kilis ve Diyarbakır'da da bunun üretildiğini aktaran Tekin, 'Yemenin en önemli özelliği doğal ürün olmasıdır. Yemeni ter, koku, mantar ve kaşıntı yapmıyor. Şeker hastaları ayaklarında yanmalar olduğundan daha çok yemeniyi tercih ediyor. Köselesi hava alıyor, bu yüzden serin oluyor. Hem sağlıklı hem de rahat ve serin ayakkabı.' diye konuştu.
Yaklaşık 40 yıl öncesine kadar Gaziantep'te herkesin yemeni giydiğini anlatan Tekin, şunları kaydetti:
'Sonradan yemeniler teknolojiye yenik düştü fakat son 10 yıl içerisinde yemeni yeniden canlandı. Herkes sağlık nedeniyle tercih ediyor. Fiyatları, normal ayakkabılara göre çok uygun. Normal kösele bir ayakkabıyı mağazalarda 300-400 liraya alırsınız ancak bir çift yemeni 60-90 lira arasında değişiyor. Kışın yağmurlu ve karlı havaya gelmez. Onun dışında kuru havalarda her zaman giyersin. Kışın evlerde tercih ediliyor. Tabakhaneden işlenip geldikten sonra bunların kesimini yapıyoruz. Daha sonra vitrinlere koyarak satışını gerçekleştiriyoruz. Yemenilerin hepsi el emeği. Sadece kesimini makinede yapıyoruz. Bir çifti ile uğraşayım dersen en az 2-3 saat sürüyor. Günde bir adam 10-15 çift yapabiliyor.'
Deriden Yemeniye Zorlu Yolculuk
Güneydoğu ve Doğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye'nin birçok ilinden Gaziantep'e getirilen koyun, keçi, dana ve manda derileri, usta ellerde yeniden şekillenerek bambaşka bir hal alıyor Tıraşlandıktan sonra boyalarla renkli hale getirilen deriler, tabakhanelerde zorlu işlemlerin ardından yemeni ustalarının maharetiyle çeşit çeşit, renk renk yöresel ayakkabı yemeniye dönüştürülüyor Yemeni ustası Tekin: 'Yemenilerin hepsi el emeği. Sadece kesimini makinede yapıyoruz. Bir çifti ile uğraşayım dersen en az 23 saat sürüyor. Günde bir adam 1015 çift yapabiliyor'