Dermatoloji Uzmanı Sait Çal Açıklaması

Dünyaya güneş enerjisiyle birlikte yayılan ultraviyole (UV) ışınlarının (radyasyon) değişik yüzeylerden farklı oranlarda yansıdığını belirten uzmanlar, kayakçılar ve dağcıların kumsalda güneşlenen yazlıkçılara göre fazla risk altında olduklarını söyledi.

Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bugünlerde sağlıklı bronzlaşmayla ilgili önemli bilgiler veren uzmanlar, mutluluk hormonlarını harekete geçiren güneş ışınlarının, bağışıklık sistemimizi güçlendirirken, kemiklerimiz için gerekli olan D vitaminini de sağladığını belirtti.

Ancak güneşin, hayatımızı zehir edebilen yönleri de olduğuna dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Sait Çal, UV ışınlarının dünya yüzeyine erişen güneş enerjisinin doğal bir parçası olduğunu söyledi.



UV radyasyonun dünya üzerinde yüzeylerden yansıdığını ve maruz kalınma süresinin uzaması halinde insanlara, bitkilere ve hayvanlara zarar verebileceğini ifade eden Çal, "Çoğu yüzeyler UV radyasyonu farklı derecelerde yansıtır. Kar UV radyasyonun yüzde 85’in üstünde bir miktarla en yüksek bölümünü yansıtır ve UV radyasyon yükseklikle artar. Bu Sebeple de kayakçılar ve dağa tırmananlar dikkat etmelidirler. Kuru kum ve beton yüzde 12’nin üzerinde yansıtabilir. Su ise sadece yüzde 5’ini yansıtabilir. Kumlu sahillerde güneş banyosu yapanlar, bir parkta yeşil çimenler üzerinde güneşe maruz kalanlardan yüzde 10’un üzerinde daha fazla UV-B alırlar. Güneşli bir günde hafif bir rüzgar sizin serinlememize neden olabilir, fakat bu cildimize etki eden UV miktarını değiştirmez" diye konuştu.

Güneşlenirken dikkat edilmesi gereken hususları sıralayan Çal, "Güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde 11.00 ile 15.00 arasında güneşe çıkmamaya özen gösterilmelidir. Gölgede oturulmalıdır. Şemsiye, şapka kullanılmalı, açık renk giysiler giyilmelidir. Güneşten koruyan ürünler bilinçli kullanılmalıdır. Erişkinler deri tiplerine göre farklı koruyan faktör içeren ürünler kullanırlar, ancak çocuklarda deri tipine bakılmaksızın yüksek faktörlü ürünler kullanılmalıdır. Güneşten koruyan ürünler, güneşe çıkmadan yarım saat önce deriye uygulanmalıdır. Deriye yeterli miktarda ve kalınlıkta sürülmelidir. Güneşten koruyan ürünler deriye eşit miktarda yedirilerek ve gerekirse, sık havuza veya denize girmek, havlu ile kurulanmak ve terlemek gibi durumlarda gün boyunca uygulanmalıdır. Yüz, omuz, ense ve boyun gibi daha yoğun olarak güneş ışınlarından etkilenen bölgeler sürekli güneşten koruyan ürünler kullanılarak korunmalıdır. Tedavi amacı ile doktor tarafından verilen kimi ilaçlar antibiyotikler, doğum kontrol ilaçları derinin güneş ışınlarına karşı duyarlılığını artırmaktadır. Bu durumda kişi doktorun önerileri doğrultusunda güneşten korunmalıdır" dedi.

Son yapılan bilimsel araştırmalar, bronzlaşma ile cilt kanseri arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Bu bağlamda yaz aylarında sağlıklı bronzlaşma yöntemleri konusunda kamuoyunu uyaran sağlık örgütleri, çocukların ve açık tenli kişilerin güneş ışığından korunması gerektiğine dikkat çekiyor. Kanser riski yanında, güneşin ciltte erken yaşlanmaya neden olduğu, uzun süren güneş banyolarının deride zaman içerisinde incelme, elastikiyetin bozulması (kırışıklık), kuruluk, pigmentasyon değişikliği, kılcal damarların belirginleşmesi, fotoyaşlanma ve deri kanserinin oluşma riskini artırdığı belirtiliyor.

Deri kanserine yakalanan hastaların geçmişlerinde, özellikle çocukluk dönemlerinde iki veya üç kez ciddi güneş yanıklarına maruz kaldıkları görülürken, körpe ciltlerin yüksek koruma faktörlü kremlerle, şapka ve giysilerle korunmalarının şart olduğu belirtildi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile