Devlet Bakanı Bağış Valilerle Buluştu

IHA0078267-SIY/20-OCA-0086-1A94- DEVLET BAKANI BAĞIŞ VALİLERLE BULUŞTU- BAKAN BAĞIŞ:- "(TÜRKLERİ BARBARLIKLA SUÇLAYAN HABERLER) BUGÜN BARBARLIKTAN BAHSEDENLERE, ONLARIN BAYRAĞINI AYAĞININ ALTINA SERENLER, ’KALDIRIN O BAYRAĞI, BAYRAK BİR MİLLETİN ŞEREFİDİR, ONURUDUR’ DİYEREK ATATÜRK EN GÜZEL İNSANLIK DERSİNİ VERMİŞTİ"- "BUGÜN AVRUPA BİRLİĞİ İNSANLIĞIN EN KAPSAMLI BARIŞ PROJESİ HALİNE GELMİŞTİR. BU BARIŞ PROJESİNİN GERÇEKTEN BAŞARIYA ULAŞMASI İÇİN TÜRKİYE’NİN KATKISINA İHTİYACI VAR"- "AÇILIM BİZE KAYBETTİRMEZ, KAZANDIRIR"(FOTOĞRAFLI)AHMET UMUR ÖZTÜRKANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, dün basında yer alan Türkleri barbarlıkla suçlayan haberlerle ilgili olarak, "Biz öyle bir medeniyet kurmuşuz ki, yaralı göçmen kuşlar için vakıflar kurmuşuz. Biz öyle bir karakter ortaya koymuşuz ki, savaş esnasında düşmanımıza kahve ikram etmişiz. Aslında bugün barbarlıktan bahsedenlere, onların bayrağını ayağının altına serenlere, ’Kaldırın o bayrağı, bayrak bir milletin şerefidir, onurudur’ diyerek Atatürk en güzel insanlık dersini vermişti"dedi. Devlet Bakanı Bağış, İçişleri Bakanlığı’nda 81 ilin valisi ile buluştu. Bağış, hükümet olarak muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefi doğrultusunda kararlılıkla yürütülen Avrupa Birliği (AB) sürecinin en önemli pratisyenleri olarak valilerin gerçekten de takdire şayan bir hassasiyet ortaya koyduklarını söyledi. Valileri, kaymakamları, belediye başkanları, muhtarları fahri bir AB elçisi olarak görmek istediklerini ifade eden Bağış, "Gerçekten de valilerimiz bu süreçte fahri elçiliği aşıp,gerçek bir AB büyükelçisi gibi çalıştılar. AB sürecinde Türkiye’nin daha güçlü bir noktaya ulaşmasında örnek çalışmalar yürüttüler ve fahri bir başmüzakereci yardımcısı bilinciyle hareket ettiler" dedi.Her fırsatta AB sürecinin sadece Ankara’da veya Brüksel’de kapalı kapılar ardında yapılan üst düzey toplantılardan, beş yıldızlı otel salonlarında düzenlenen resepsiyonlardan veya liderlerin aile fotoğrafları verdikleri zirvelerden ibaret olmadığını belirten Bağış, AB sürecinin mezralardan beldelere, ilçelerden illere uzanan zincirde her bir vatandaşın içinde yer aldığı, etkisini hissettirdiği bir süreç olduğunu hatırlattı. Bağış, demokrasinin belkemiği olan yerel yönetimlerin AB sürecinde de çok büyükbir önem arz ettiğini bildirdi. Bakan Bağış, AB sürecinin yerelde başladığının altını çizerek, "Bu süreçte sizlerin de daha yakından gözlemleme fırsatı bulduğu üzere AB ile üyelik müzakereleri hepimizin günlük hayatını doğrudan etkiliyor, sosyal hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor" şeklinde konuştu. Günlük hayatta ekmek almaktan çocuklara verilen mamaya kadar AB standartlarının Türkiye hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirten Bağış, "İnanın sizlerin yönetimindeki illerimizde kaydedilen her bir ilimizin AB sürecimizde olumlu veya olumsuz yansımaları oluyor" dedi. Türkiye’nin illerindeki her bir insanın hak ve özgürlüklerini ilgilendiren, kalkınma ve demokratikleşme adımlarını cesaretlendiren adımların anında Brüksel’de yankı bulduğunu ifade eden Bağış, "Bu bakımdan Avrupa Birliği tam da yerel ile evrenselin buluştuğu bir noktada bulunuyor. Bunu bireyin küresel dünya düzeniyle buluşması ve kendini daha güçlü bir konumda hissetmesi olarak da yorumlayabiliriz. Bu da esasen AB sürecinin bizim ’insanı yaşat ki devlet yaşasın’ felsefesinin modern dünyadaki tezahürüolduğunu teyit eden bir gerçektir" ifadelerini kullandı.Bağış, Turgut Özal’ın Avrupa sürecini uzun ince bir yola benzettiğini söyleyerek, ’Bu yolda bizi bezdirmek isteyecekler, havlu attırmak isteyecekler. Ama sabırlı olun’ dediğini belirtti. Bağış, dün basında yer alan Türkleri barbarlıkla suçlayan haberlerle ilgili olarak da, "Biz öyle bir medeniyet kurmuşuz ki, yaralı göçmen kuşlar için vakıflar kurmuşuz. Biz öyle bir karakter ortaya koymuşuz ki, savaş esnasında düşmanımıza kahve ikram etmişiz. Aslında bugün barbarlıktan bahsedenlere, onların bayrağını ayağının altına serenlere, ’Kaldırın o bayrağı, bayrak bir milletin şerefidir, onurudur’ diyerek Atatürk en güzel insanlık dersini vermişti" dedi. 2. Dünya Savaşı koşullarında ağır kıtlık ve sefalet yaşarken Türk insanının katığından tasarruf ederek Avrupa’ya yardım gönderdiğini belirten Bakan Bağış, ’Kurtuluş Vapuru’ adlı belgeseli çeşitli dillere çevirerek bu ülkelerde dağıtmak gerektiği inancını taşıdığını ifade etti. Avrupa Birliği’nin Türk insani değerlerini hatırlatmak açısından önemli bir platform olduğuna dikkat çeken Bağış, "Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi sadece bizim değil, dünyanın meselesi. Avrupa Birliği’nin ne olduğunabaktığımızda, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel hepsini bir kenara koyun, asıl temeli insanlık tarihinin en kapsamlı barış projesi. Bugün AB üyesi ülkelerin tarihlerine baktığımız zaman asırlarca birbirleriyle savaşmış, en vahşi, kanlı, acımasız savaşları yaşamış milletlerin bugün huzur içinde birlikte ortaklık ortaya koyabilmeleri Avrupa Birliği’ni insanlığın en önemli barış projesi haline getirmiştir. Bu barış projesinin gerçekten başarıya ulaşması için Türkiye’nin katkısına ihtiyacı var. Obarış projesinin taçlanması, Türkiye’nin üyeliği ile gerçekleşecek" diye konuştu. Bağış, AB sürecine Türkiye’nin topyekun gireceğini ifade ederek, "Biz 81 vilayetimizi eş zamanlı ve adil biçimde kalkındırmak, her birisini AB standartlarına ulaştırmak zorundayız. Daha da önemlisi, Avrupa Birliği’ne katılım sürecimiz, şehirlerimizin kaydedeceği değişimin ülkemize hakim olmasıyla mümkün olacak. Muasır medeniyetler seviyesini kendisine hedef olarak belirlemiş bir ülke olarak, şehirlerimizi çağdışı bir idare anlayışına mahkum edemeyiz. Demokratik gelişmeyi, ekonomik kalkınmayı, modernyönetim anlayışını en önce yerelden başlatmak durumundayız" şeklinde konuştu.Bağış, valilerden AB projesinin kağıt üstünde bırakılmayıp, köylere, mezralara kadar götürülmesini isteyerek, "Sizlerin gayretleri neticesinde de ülkemizin her köşesinde yeni bir sinerji oluştu ve muasır medeniyet yolculuğumuzun heyecanını bütün şehirlerimiz yaşamaya başladı" dedi. AB’nin yörüngesinde tutulan bir devlet olmak için değil, AB’ye tam üye bir ülke olmak için sessiz devrimler gerçekleştirdiklerini söyleyen Bakan Bağış, "Açılım bize kaybettirmez, tam tersine kazandırır. Demokrasi bize kaybettirmez, tam tersine kazandırır. Cumhuriyet tarihimize bakınız. Baskıların arttığı, demokrasinin rafa kaldırıldığı, demokrasiden taviz verildiği her dönemde devlet-millet kaynaşması yıprandığı kadar ekonomi, dış politika, sosyal yaşam da geriye gitmiştir" diye konuştu. Bağış, AB Mali Yardımı kapsamında 2 milyon euro büyüklüğünde bir proje hazırladıklarını, bu programla valiliklerin AB ile ilgili olarak kapasitelerinin güçlendirilmesine yönelik eğitim, çalışma gezileri, staj, bilgilendirme ve iletişim faaliyetlerini öngördüklerini belirtti. 81 il temas noktaları oluşturulduğunu ifade eden Bağış, valilerin binlerce insanı AB süreci konusunda bilgilendirdiği valilik bünyesindeki AB birimlerinin 76’sının aktif olduğunu belirtti. Bağış, kitap, kitapçıkların basıldığını veAB hibeleri ile ilgili eğitim programının 2011 yılında da devam edeceğini söyledi.Valilerin karşılaştığı sorunlar olarak faal AB birimlerinin oluşturulamadığı, kurumsallaştırmanın zorluğu, AB çalışmaları için valilerin kaynak ayıramadığını tespit ettiklerini ifade eden Bağış, valilerden de AB süreci hakkında ehemmiyetle çalışmalarını istedi. Bağış, 2011-2013 yılları arasında AB Genel Sekreterliği’nin (ABGS) iller genelinde yürüteceği biri ABGS bütçesinden, diğeri Katılım Öncesi Mali Yardım (IPA) kapsamında finanse edilmek üzere ’İller Avrupa Birliği’ne Hazırlanıyor’ ve ’ValiliklerinKapasitelerinin Geliştirilmesi’ adlı iki yeni proje ile yerelde AB çalışmalarını desteklemeye devam edeceğini bildirdi. Toplantı, Bağış’ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti.