Kayseri Sanayi Odası‘nda düzenlenen seminere, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici ve sanayiciler katıldı.
Seminerde açılış konuşmasını yapan Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak, "Türkiye‘nin 2011 yılı için ortaya koyuş olduğu hedeflerin gerçekleşmesi ile ilgili beklentilerimizi koruyoruz. Yeni yapılanma döneminde Türkiye‘nin bütçe performansının, milli gelirimizden Türkiye‘nin olumlu yönde seyrettiğini görüyoruz" diye konuştu. Boydak, "Sanayi tarafından baktığımız zaman yeterli büyük ölçek düzeyinde değiliz. Sanayiciler olarak firmalarımızı büyütmek için bizim de mücadele etmemiz
gerekiyor. İşletmelerimize bir şans daha verilmesi için tarihi düzenlemeler yapıldı. Böyle bir şans 10 yılda bir elimize geçer. Bu süreci iyi bir şekilde değerlendirmek istiyoruz. Projenin bir bacağında bir eksiklik var. 2008 yılında BDDK bankalara bir yapılandırma yaptı. Bu yeniden yapılandırma kaldırıldı. Bu sürecin kaldırılmış olması işletmeler açısından sıkıntı doğur bilir" dedi.
Ali Babacan, dünya ekonomisinin çok zor dönemlerden geçtiğini ifade ederek, "Dünya ekonomisinin ilk defa daraldığı bir dönemi 2009 yılında yaşadık. Toplam maliyeti 2. dünya savaşının maliyetinden daha büyük. Bu maliyetler gelişmiş ülkelerin borç stoğuna yansıdı. Bu telafi edilmesi zor hasarlara yol açtı. Dünyadaki ekonomik güç dengesi değişecek. Avrupa birliğinde ve Amerikada normal büyüme hızını aşağıya çekecek. Bu krizin etkileri ortadan kalksa bile etkisini sürdürecek" dedi.
Babacan, "Bundan 10 yıl sonra 2050 yılında Amerika bile en büyük ekonomik gücünü başka ülkelere bırakacağını görüyoruz. Bu değişen tabloda 2011 yılı ile beraber Kuzey Afrika ve Orta Doğu‘daki siyasi gelişmeler de ortaya çıktı. Özellikle yüksek miktarda petrol üreten ülkelerde yaşanan bu sıkıntılar petrol fiyatlarını ciddi bir şekilde yükseltti. Şu anda gıda endeksi tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı.
Bu yüksek enerji ve gıda fiyatları, özellikle geri kalmış ülkelerde farklı sosyal gelişmeleri gündeme getiriyor. Sadece son 6 ayda 44 milyon kişi açlık sınırının altında. Önümüzdeki döneme baktığımızda fakir ülkelerde yaşanan 2011 yılı belirsizliklerin çok olduğu bir yıl. Tek bir program ile yola çıkamayacağımız bir yol. Farklı yollarda alternatifli olması lazım. Bu yıl karşımıza çok farklı resimlerin ve tabloların çıkabileceği bir yıl. Hem küresel ekonomi hem Avrupa ve Ortadoğu‘daki sosyal ve siyasi
tablo nedeniyle söylüyorum" diyerek konuşmasında şunları söyledi:
"Türkiye bütün bu karışık dönemde, bir başarı örneği olarak ortaya çıktı. Batıdan bakanlar Türkiye‘ye başarı örneği diyor. İstihdam rakamları açıklandı. Bütün gelişmiş ülkeler borç sorunu ile boğuşurken, bizim 2010 yılı sonu itibariyle yüzde 41 civarında borç stoğu bekliyoruz. Aşağı yukarı 4 puan kamu borcu düşecek. Tüm Avrupa‘da borç stoğu düşen tek ülke biziz. Bütçe açıkları 2009 yılında yüzde 7.4‘e doğru gidiyordu. Hemen tedbir aldık 2009 yılında yüzde 5,5 bütçe açığı ile gittik. Bu yıl yüzde 2,8‘lik
bir açık olacak. Türkiye‘nin risk göstergelerine baktığımızda gelişmiş ülkelerle yarışıyoruz.
Bu krizde işi sıkı tutmamız, bu risk tablosunu değiştirdi. 2011 yılı ile ilgili bizim büyüme beklentimiz yüzde 4,5tur. Bu büyüme hiç bir şey yapmazsak daha yukarı gidebilecek durumda. Yüksek petrol fiyatları 2011 yılının ikinci yarısından itibaren cari açığımızın artmasına neden olacak.
2011 yılı ile ilgili bir miktar bu hızlı gidişi istikrar adına yavaşlatma gereği duyduk. İstikrarlı bir şekilde Türkiye‘yi 2012 yılına taşımak istedik. Ama Türkiye 2-3 yıl çok hızlı büyümüş ama uçuruma yuvarlanmış. Biz buna müsaade etmek istemedik. 2011 yılından itibaren para politikaların sıkılaştırmaya başladık. 2011 yılında enflasyon yüzde 6-7 oranında gelişecek. Bankalara da kredilerinizi yüzde 20-25 oranında artırın dedik. Yoksa kimsenin istemediği bir tablo yaşanırdı.
Tüketici kredileri 41 milyar lira arttı. Halkımız hiç kazanmadığı 41 milyar lirayı harcamış oldu. Bu da büyümemizde faydalı oldu. Bu tablo, Türkiye‘nin başarılı bir şekilde yönetilmesi ile alakalı.
Türkiye‘nin bu ekonomik başarısı son derece mutluluk verici. Bu işin ekonomik yanı.
İçinde bulunduğumuz bölgeye baktığımızda Türkiye‘nin zamanında temel hak ve özgürlükler konusunda adım atması, Ortadoğu‘daki trüblanstan ayıran bir farklılık ortaya çıkardı. Bu gün Türkiye model ülke diye bir tabiri hükümetimizin yok. Ama dışarıdan bakanlar bunu söylüyor. Gittikçe daha iyi işleyen temel hak ve özgürlükleri olan bir duruşu var. Halkın sesini, taleplerini dikkate alan ve buna göre politkalarına yön veren bir Türkiye var.
Artık dünyada internetin yaygınlaştığı bir ortamda kapalerını ciddi bir ºekilde yı rejimleri yürütmek olmaz. Er yada geç bölgemizde değişiklikler olacak. Toplumu dinleyen yönetimler hakim olacaktır. Değişim mutlaka düzenli olmalı, can ve mal kaybına neden olmamalı. Mutlaka liderler bu değişime kendi elleri ile yol vermeli. Yoksa çok sancılı bir değişim oluyor.
Bölgedeki değişimi çok yakından takip ediyoruz. Gerekli müdahaleleri yapıyoruz."
Devlet Bakanı Ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Kayseri‘de
Kayseri Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘Ekonomik Gelişmeler ve 2001 Yılı Beklentileri‘ konulu seminere katılan devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Dünya ekonomisi çok zor dönemden geçiyor" diyerek, 2011 yılının belirsizliklerle dolu olduğunu söyledi.