Devlet Sanatçilari Eserleriyle Malazgirt Zaferi Etkinliklerine Renk Katti

SENER TOKTAS - Türkiye'de yasadiklari bölgelerin kültürünü yansitan ahsap, çini ve bakir isleme, dokuma gibi unutulmaya yüz tutan geleneksel el sanatlarini yasatan devlet sanatçilari, yaptiklari birbirinden güzel eserleri Malazgirt Zaferi etkinliklerinde sergileme imkani buldu.

Kültür ve Turizm Bakanliginin daveti üzerine zafer kutlamalarinin bir bölümünün yapildigi Bitlis'in Ahlat ilçesine gelen 50 devlet sanatçisi, uzman olduklari alanlarda hünerlerini sergiledi, vatandaslari bilgilendirdi.

Çarho mevkisinde, 1071 Sultan Alparslan Otagi'nin kuruldugu Millet Bahçesi'nde olusturulan alanlarda sanatlarini icra eden sanatçilar, yörelerine has ürünleri yaparak vatandaslarin begenisine sundu.

Kutlama etkinliklerine katilan vatandaslar da devlet sanatçilarinin stantlarini gezerek eserler ve yapim teknikleri hakkinda sanatçilardan bilgi aldi, fotograf çektirdi.

Malatya'dan ilçeye gelen ahsap isleme sanatçisi Çetin Gedik, AA muhabirine, Malazgirt Zaferi'nin 950. yil dönümü etkinligine katilmaktan büyük mutluluk duydugunu söyledi.

Malatya'nin Kesik Minareli Cami, Seyit Onbasi, Çanakkale Sehitlik Aniti gibi eserlerini ve çesitli çalismalarini etkinlikte sergiledigini anlatan Gedik, "2002 yilinda bu sanata küçük bir saz yaparak basladim. Sonra kaplumbaga derken devam ettim. Bu bir tutku oldu. Simdi birakamiyorum ve sürekli yapiyorum. 2017 yilinda Kültür ve Turizm Bakanligi Sanatçi Tanitma Karti aldim ve kurs vermeye basladim. Kursiyer yetistiriyoruz. Ilk defa Malazgirt Zaferi etkinliklerine katiliyorum. Bu etkinligi düzenleyenlere tesekkür ediyorum. Herkesin burada toplanmasi ve bir arada olmasi çok güzel." diye konustu.

- "Gelecege kalici seyler birakmak çok güzel"

Bursali kuvars çini sanatçisi Sevgi Vardarli Inal ise saraylarda, camilerde kullanilan ve yüz yillarca dayanan karolari yaptiklarini belirtti.

Gelecegi kalici seyler birakmanin en büyük güzelliklerden biri oldugunu aktaran Inal, söyle konustu:

"Eyüplüyüm. Eyüp Cami'nin çinilerini seyrettikçe diyordum ki bunlarin yapan ve yaptiran hayatta degil, yüzyillar geçmis ama eserleri ilk günkü gibi ayakta. Çiniye baslamamin sebebi bu oldu. Yaklasik 20 yildir yapiyorum. Devlet sanatçisiyim. Bazen yeni tasarimlar bazen de toprak altindan çikan eserlerin reprodüksiyonlarini yapiyoruz. Sonra bu eserler ortaya çikiyor. Turkuaz, Iznik çinilerinin en güzel halidir. Çininin, sadece bir kösede kalmasini istemedim. Günlük hayata da uygulamak istedim. O yüzden takilarimiz var. Daha çok islevi olan seyler yapiyoruz."

Ahlat'in bir açik hava müzesi gibi oldugunu vurgulayan Inan, "El sanatlarinin burada birlesmesi bir kültürün göstergesi. Bizi gelecege tasiyan kültürümüzdür. Kültürlerin ve bizi gelecege tasiyan sanatlarin bulusmasi muazzam bir sey. Çok güzel düsünülmüs." dedi.

- "Zevkle Malazgirt'e geldik"

Sanliurfa Bakircilar Odasi Baskani Mehmet Nur Demirözü de bakirciligin baba meslegi oldugunu, bakanligin daveti üzerine katildiklari etkinlikte bu meslegin tanitimini yaptigini aktardi.

Babasindan ögrendigi meslegi 58 yildir yaptigini dile getiren Demirözü, "Eskiden mutfak esyasi olarak bakir tencere, kazan, tava, sini, çigköfte legeni, tabaklar, taslar yapiyorduk. Simdi maalesef süs esyasina dönüstü. Siparis üzerine isler yapiyoruz. Bakir sanati kaybolmaya yüz tutmus. Devlet sanatçisi olarak meslegi yasatmaya çalisiyoruz. Malazgirt Zaferi de tarihimiz açisindan çok önemli. O nedenle aldigimiz davet üzerine zevkle buraya geldik." ifadelerini kullandi.

- "Bu etkinlikler sayesinde sanatimizi anlatabiliyoruz"

Çimon ustasi Emrah Kaya, kayip çalgilar üzerinde çalismalar yürüttügünü dile getirdi.

Etkinlikte yayli, nefesli ve vurmali olmak üzere 20'ye yakin enstrümani sergiledigini anlatan Kaya, sunlari kaydetti:

"Bakanlik çalismalarimi destekliyor. Bize burada sergi açma firsati verdi. Burada halka çimon ve unutulmus diger enstrümanlari tanitmaya çalisiyorum. Insanlarimiz bunlardan haberdar ama gün yüzünde çok yer almamis. Bunlari kitaplastirmaya çalisiyorum. Üzerinde pek durulmadigi için unutulmus. Sayin Cumhurbaskanimiza, Kültür ve Turizm Bakanligina bizi buraya getirdikleri için tesekkür ediyorum. Burada her sey bizim için ayarlanmis. Insanlarla diyalog kurup sanatimizi anlatabiliyoruz. Bu bizim için çok büyük bir firsat."