Didim Balık Çiftliklerini Konuştu

Didim Balık Çiftliklerini Konuştu

Didim Çevre Platformu ve Didim Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Balık çiftlikleri konulu panelde Didim Taşburun Mevkii ile Karina arasında yer alan alana kurulması planlanan Balık Çiftlikleri konusu görüşüldü.

Didim’de Taşburun açıklarından Karina’ya doğru alan üzerinde kurulmak üzere başvuruda bulunan ve 2 tanesinin yapımına başlanan Balık Çiftlikleri konusu Didim Belediyesi ve Didim Çevre Platformu tarafından düzenlenen ‘Balık Çiftlikleri Konuşuluyor, Didim Denizine Sahip Çıkıyor’ konulu panelde ele alındı.

Didim Belediye Düğün Salonu’nda yapılan panele Didim Belediye Başkanı Mümin Kamacı, Didim Turizm Derneği Başkanı Deniz Atabay, Didim Kent Konseyi Başkanı Osman Ayyıldız, Didim Turizm Altyapı Hizmet Birliği Başkanı Salih Bankoğlu, Didim Ticaret Odası Meclis Üyesi Hikmet Atilla, DSP İlçe Başkanı Talat Yenipazar, Akbük Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ferda Kılıç, Didim Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Meliha Civelek ve vatandaşlar katıldı.

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Meriç Albay, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Cengiz Metin, Aydın Barosu Çevre Komisyon Üyesi Av.Faruk Haksal ve Karaburun Yarımada Ortak Yaşam Platformu Sözcüsü Cevat Ilgaz’ın konuşmacı olarak yer aldığı panelin yönetimini Şenol Morgül yaptı.

Panelde ilk olarak söz alan İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Meriç Albay, kıyı bölgelerde balıkçılık ile turizmin iç içe geçmiş olduğunu belirterek “Turizmci balık çiftliği istemez ama balık satmak ister bu yüzden Sektörleri barıştırmak lazım” dedi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Balık Çiftlikleri’nin hangi zararı vereceği konusunda yeterli araştırma yaptığını düşünmediğini aktaran Albay “Ana sorun bilimsel altyapı olmadan sektörün yanlış yönetiliyor olması” diyerek Didim’de başvurulan Balık Çiftliklerinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu hazırlayan ekibin 2 çevre mühendisi bir iktisatçıdan oluştuğunu söyledi.

Çiftliklerin taşıma kapasitesinin hesaplanması ve ÇED verilerinin Bakanlığın sitesinde açıkça yayınlanması gerektiğini belirten Albay “Balık Çiftlikleri ile ilgili yapılan yanlışlar toplam üretimin %5’i niteliğinde. Üretimlerin %95’i kaldırılabilir kapasitede. Turizm kadar çevreye ve insana saygılı balıkçılığında hak olduğunu düşünüyorum” dedi.

“BALIK ÇİFTLİKLERİ CİDDİ ATIK SALINIMI YAPIYOR” Karaburun Yarımada Ortak Yaşam Platformu Sözcüsü Cevat Ilgaz Balık Çiftliklerinin ‘masum olmadığını’ belirterek “Bizler Karabarun’da denizin dibini göremez olduk ve hala olumsuzluklar devam ediyor. Balık Çiftlikleri yerine Doğal Balıkçılık geliştirilsin. Ama bu yapılmak yerine doğal alanlarımız sermayeye terk ediliyor. 8300 kilometrede doğal balıkçılığın desteklenmesi yerine suni üretimin desteklenmesi manidar” dedi.

Balık Üretim Çiftliklerinde bir kilo balık almak için 5 kilo hamsi, sardalya veya kalamarın yem amaçlı kullanıldığı bilgisini de aktaran Ilgaz, bu anlayışın trolcülüğü de beslediğini aktararak; kira bedeli ve iş gücünün düşük fiyatlı ve denetimin eksik olmasından ötürü de yabancı yatırımcılarında Türkiye’yi tercih ettiğini söyledi.

Balık Çiftliklerinin ciddi atık salınımı yaptığının altını çizen Ilgaz, balık yemlerinde yüksek miktarda antibiyotik kullanıldığını aktararak konuşmasını “Antibiyotükli balık yemeyeceğiz, yedirmeyeceğiz!” sözleri ile bitirdi.

“HALK YETERLİ BİLGİLENDİRİLMİYOR” Aydın Barosu Çevre Komisyon Üyesi ve TEMA Didim Temsilcisi Av. Faruk Haksal ise balık çiftliklerine ilke olarak karşı durmanın yanlış olduğunu ancak halk sağlığının ucuz balık yemekten daha önemli olduğunu belirtti.

Salondaki katılımın az olmasını ve özelliklede konunun direkt muhatabı konumunda ki balıkçıların ve Akköy Halkının az olmasını eleştiren Haksal “Mesele tam da buradan başlıyor. Tek taraflı karar veriliyor, kararda zannımca teşebbüs sahiplerinin etkisi ile oluşuyor” dedi.

ÇED Raporu hazırlama sürecinde halk katılımı ve kapsam belirleme toplantısı yapılması gerektiğini belirten Haksal “Halk yeterli olarak bilgilendirilmiyor, bizim Didim için izin verilen bölgenin dip akıntı raporunu istediğimizde yanlarında olmadığını söylediler. ‘Kirleten Öder’ mantığı doğru değil, kirletilmemesi gerekir” diyerek ÇED raporu sürecinde ki eksikliklerin dava konusu edilebileceğini aktardı.

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Cengiz Metin ise doğal balıkçılığın büyütülemeyeceğini belirterek, Kültür Balıkçılığı sektörünün ciddi yatırım yaptığını ve yemlerde antibiyotiğin pahalı olmasından ötürü aşılama sistemine geçildiğini aktararak doğru denetleme ile Balık Çiftliklerinin varlığından yana olduğunu belirtti.

Balık Çiftliği girişimi temsilcileri ile çevrecilerin zaman zaman tartışmaya girdiği panel yaklaşık 2 saat sürdü .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile