Dijital Çagin Madde Bagimliligi Açiklamasi 'Nomofobi'

Dijital Çagin Madde Bagimliligi Açiklamasi 'Nomofobi'

Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, akilli telefondan ayri kalma korkusunun kisiyi nomofobiye götürdügünü belirterek, telefon bagimliliginin da madde bagimliligi ile ayni belirtileri gösterdigini söyledi.

Nomofobinin sosyal medya ve akilli telefon bagimliligi olarak adlandirilabilecegini söyleyen Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, “Günümüz dünyasinda aslinda bilgiye ulasmanin en hizli yolu gerçekten de teknoloji. Bu teknolojiye bagli olarak da sosyal medyanin kullanimi çok avantajli ve faydali bir yerde duruyor. Özellikle zor zamanlarda, insanlarin birbirine ulasmasi gereken zamanlarda ya da artik dijital çagin getirdigi birçok sektörde biz sosyal medyayi gerek is olsun, gerek kisisel noktada olsun, gerek pazarlama noktasinda olsun birçok alanda kullaniyoruz ve çok da faydasini görüyoruz. Fakat artik sosyal medyanin bizim psikoloji alaninda gördügümüz bir nokta var; sosyal medya bagimliligi. Bundan bahsedecek olursak ‘nomofobi’ diye bir seyden bahsedebiliriz. Nomofobi dedigimiz sey akilli cihazdan mahrum kalma korkusu, yani ulasilabilir olmama, çevrimiçi olmama diyoruz biz buna. Herhangi bir sekilde telefonu kaybetme ya da bir anda sarjin bitmesi mesela. Bu tarz belirtiler aslinda bizi nomofobiye götüren bir yerde. O yüzden sik sik telefonla uyuma ya da yataga telefonla gitme, uyanilan anda telefona bakma, direkt bildirimleri kontrol etme gibi durumlar yasaniyorsa nomofobiye yavas yavas yaklasiliyor olabilir” dedi.



“Madde bagimliligi ile ayni belirtileri gösteriyor”

Hamurcu, nomofobide de madde bagimliliginda oldugu gibi yoksunluk duygusunun ön planda oldugunu söyleyerek, “Bu neden olusur diye baktigimizda dijital çagin getirdigi bir gereklilik olarak görüyoruz aslinda. Sosyal medyayi su anda sifirlasak birçok hayatin durdugu yere gelebiliriz. O yüzden sifirlamamamiz için bunun belli basli bazi yöntemleri var. Öncelikle bizim yapacagimiz ilk sey burada uygulamalarin sinirlandirilmasi gerek. Uygulamayi günde kaç saat ve ne için kullaniyoruz? Bizi hangi alanda ve ne oraya sürüklüyor? Çünkü baktigimizda evet sosyal medya çok faydali ama günün sonunda bagimliliga dogru götürüyor. Çünkü ayni madde bagimliliginda oldugu gibi onun olmadiginda yoksunluk hissediyorsak bu bir bagimlilik tanimidir. Yoksunluk ne demek? Bir kriz geçirme ani, ulasamadiginizda hissettiginiz o kalp çarpintisi, çevrimiçi olunmadiginda ya da karsi tarafa mesajda verilen tepki, mesaj alamamak gibi birçok nokta artik bizde ne yazik ki madde bagimliligindaki ayni belirtileri gösteriyor. Bu yüzden biz istiyoruz ki bunun önüne geçebilelim ve bunu en azindan mümkün oldugunca kontrol edebilmeye baslayalim” ifadelerini kullandi.

“Online yerine yüz yüze görüsmeler tercih edilmeli”

Telefonda ve ya sosyal medyada görüsmek yerine yüz yüze görüsmelerin tercih edilmesi gerektigini söyleyen Arzu Hamurcu, “Öncelikle sosyal medya için ya da bu noktada kötü hissedilen ilk anda tetikleyen seyin ne oldugunu bulmak gerekiyor, tipki bagimlilikta çalistigimiz gibi. Çünkü bagimlilik için de sunu çok iyi biliyoruz ki bagimlilik aslinda bir bag kurma problemidir. O yüzden eger bag kurmada sikinti yasandiginda akilli telefonlari elimize aliniyorsa, bagimlilik yolunda hizla ilerleniyor demektir. Tetikleyen sey bulundugunda ve orada kisiyi rahatsiz eden seye yöneldiginde telefonu biraz kenara birakip kendine dönebilir. Yine online bulusmalar yerine yüz yüze bulusmalar tercih edilebilir, fiziksel aktiviteler tercih edilebilir. Ayni sehirde olan arkadaslarla telefonda konusmak yerine yüz yüze görüsmeler tercih edilebilir. Zamanin yettigi ölçüde oturulup kaliteli muhabbetler edilebilir. Telefonlar bir kenara koyulup sadece sohbet edilebilir. Çünkü artik bunun ne kadar çok azaldigini fark ediyoruz. Bunun da insanlarin psikolojisi üzerinde çok farkli bir boyuta evrildigini görüyoruz” dedi.



“Gerçek benlik yerine ideal benlik tercih ediliyor”

Hamurcu, sosyal medyada kisilerin gerçek benliginden uzaklasarak ideal benlikleri gibi davrandiklarini söyleyerek, sözlerine su sekilde devam etti:

“Artik ne yazik ki hiç kimse online muhabbetlerde aldiklari zevki yüz yüze muhabbette alamadiklarini söylüyor. Bunun sebebini çok açik bir sekilde söyleyebiliriz ki sanal gerçeklikte kurduklari ideal benlikten kaynaklaniyor aslinda. Yani sanal gerçeklikte ideal bir benlik kuruyoruz. Nasil olmak istiyorsak, nasil görünmek istiyorsak, ne istiyorsak gerçek benligimizden çok uzakta. Sosyal medyanin asil bagimliliga yönlendiren noktasi da burasi. Ideal benligimizi kendi benligimiz saniyoruz ve ideal benlik pesinde kosarken, gerçekten ne hissettigimizi ve ne istedigimizi unutuyoruz. Gerçekte kimiz ve ne yapiyoruz, ne yapmak istiyoruz? Çünkü sosyal medya uygulamasini kapattigimiz anda huzursuz hissediyoruz. Sosyal medyadan çiktigimiz ya da oradaki insanlari gördügümüz anda huzursuz hissediyoruz. Çünkü gerçek benlik ve ideal benlik arasindaki fark ne kadar büyürse bizim için patolojiler ortaya o kadar fazla çikar. O yüzden biz bunu genel olarak söyle toparlayabiliriz; mümkün oldugunca dijital medya çaginda oldugumuz için sosyal medya hesaplarini belki silemeyiz ama uygulamalari silebiliriz, bildirimleri kapatabiliriz. Mümkün oldugunca minimum seviyede iletisimi saglayabiliriz. Günlük kotalar koyabiliriz ki aslinda uygulamalar da bunu bize öneriyor. Belli bir kota geldiginde bildirimle sizin onu kapatmanizi istiyor aslinda. Bunun üzerinde ilerleme ve iyilestirmeler yapabiliriz. O kota doldugunda artik kapatip gerçekten kendi hayatimiza dönebiliriz. Kendimizin nelerden zevk aldigini ve gerçekten hayallerimizin ne oldugunu sosyal medyadan biraz uzaklastigimizda bulabiliyoruz. Yoksa sosyal medyanin bize sunduklari ile birlikte giderek yoksunluk krizleri çekmeye baslayabiliriz. Çünkü madde bagimliliginda oldugu gibi, ödüle ulasmak gerçek hayattakinden çok daha kolay. Madde bagimliligi da böyle basliyor. Haz, zevk ve ödül duygusu gerçek hayattakinden çok daha hizli oldugu için sosyal medyada da aslinda biz bunun pesinden sürükleniyoruz. O yüzden öncelikle kendimizi durdurup neyin tetikledigini bulmamiz gerekiyor. Ne ihtiyaçla o telefonu elimize aliyoruz ve bu ihtiyaci gerçekten telefonu elimize almadan yapamaz miyiz. Baska yollardan, baska kisilerden, baska paylasimlardan baskalarina degil de kendimize dönerek yapamaz miyiz?”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile