İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Hrant Dink cinayetinde ihmalleri olduğu gerekçesiyle kamu görevlilerine yönelik Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, dönemin İstanbul eski emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın da aralarında bulunduğu 26 şüpheli hakkında iddianame hazırlanmıştı. Savcı Gökalp Kökçü hazırladığı iddianamenin ekinde aralarında Hrant Dink’in 2004 yılında İstanbul Valiliği’nde gerçekleştirdiği görüşmede yer alan eski MİT Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz’ın da bulunduğu 43 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verilmişti.
Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcığlu, savcılığın takipsizlik kararına kısmen itiraz etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran avukat Bakırcıoğlu, takipsizlik kararı verilen 43 şüpheliden aralarında MİT Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz, Esi İstanbul Vali yardımcısı Ergun Güngör, Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Ergenekon sanıklarından avukat Kemal Kerinçsiz ile emekli astsubay Oktay Yıldırım’ın da bulunduğu 24’ü hakkında dava açılmasını istedi.
“DİNK CİNAYETİNİ ÖNLEMEMEDE YÜKÜMLÜLÜĞÜ BULUNAN BİRİDİR”
Dilekçede Özel Yılmaz’ın ifadesinde Valilikte gerçekleştirilen görüşmenin Genelkurmay Başkanlığı talebi ile organize edildiğini söylediği hatırlatıldı.
Avukat Bakırcıoğlu, dilekçesinde, "Bu beyan önemlidir. Dink ile yapılan görüşmenin rutin uygulamaları olmadığı yönündeki beyanı da önemlidir. Yılmaz’ın cinayette sorumluluğu olmadığı yönündeki ifadeleri gerçeği yansıtmamaktadır. Hrant Dink’e ve Ermeni toplumuna yönelik tehditlerin konuşulduğu İl Emniyet ve asayiş toplantılarına katılan biridir. Dink cinayetini önlememede yükümlülüğü ve yetkisi bulunan biridir" dedi.
"MUAMMER GÜLER GİBİ SORUMLULUĞU VAR"
Dönemin İstanbul Vali yardımcısı Ergun Güngör hakkında da takipsizlik kararı verildiğini belirten Bakırcıoğlu, "Güngör, cinayetin işlendiği tarihte İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Azınlık Büro Amirliği’nden sorumlu İstanbul Vali Yardımcısıdır. Güngör, İstanbul Valiliği’nde Hrant Dink ile yapılacak görüşme için Vali Muammer Güler tarafından görevlendirilmiştir. Güngör, Dink’e yönelik tahditlerin yoğunlaştığını ve ölüm tehditleri aldığını bilmektedir. Dink’e yönelik şahsi, fiziki ve mekansal koruma sağlanmaması konusunda, İstanbul Valisi Muammer Güler gibi sorumluluğu olan bir kişidir" ifadelerini kullandı.
“DİNK’E KARŞI YAPILAN EYLEMLERDE AKTİF ROL ALDILAR”
Avukat Bakrcıoğlu tarafından verilen dilekçede Ergenekon sanıklarından Veli Küçük, kemal Kerinçsiz ve Oktay Yıldırım’ında cinayetten sorumlu oldukları vurgulandı.
Cinayet öncesi Hrant Dink’e yönelik yaşanan dava süreçlerine değinilen dilekçede bu isimlerin davalarda ve Dink’e karşı yapılan eylemlerde aktif rol aldığı ifade edildi.
Bu isimlerin Hrant Dink’in ‘hedef kişi’ haline getirme uğraşı sergiledikleri anlatılan dilekçede “cinayet için uygun ve ‘haklı’ zemin yaratılması süreci ile Hrant Dink cinayetinin işlenmesi arasında doğrudan bağ bulunmaktadır” denildi.
"KARAR HATALI VE HUKUKA AYKIRI"
Avukat Bakırcıoğlu, bu isimlerin de arlarında bulunduğu 24 kişi hakkında verilen takipsizlik kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu öne sürdü. Bakırcıoğlu, savcılığın takipsizlik kararını geri alarak şüpheliler hakkında dava açmasını talep etti.
Dink Ailesi Avukatından Takipsizlik Kararına İtiraz
Hrant Dink ailesi avukatları, eski MİT Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz, Esi İstanbul Vali yardımcısı Ergun Güngör ve Veli Küçük’ün de aralarında bulunduğu 24 kişi hakkında verilen takipsizlik kararına itiraz etti.
