Dink‘in Ölümünde İhmali Bulunan Albay Öz‘e 6 Ay Hapis (2)

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink‘in öldürülmesinde ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve İstihbarat Şube Müdürü Kıdemli Yüzbaşı Metin Yıldız 6’şar ay, Astsubaylar Okan Şimşek ve Veysel Şahin ile Hüseyin Yılmaz ve Hacı Ömer Ünalır 4’er ay hapis cezasına çarptırıldı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink‘in öldürülmesinde ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve İstihbarat Şube Müdürü Kıdemli Yüzbaşı Metin Yıldız 6’şar ay, Astsubaylar Okan Şimşek ve Veysel Şahin ile Hüseyin Yılmaz ve Hacı Ömer Ünalır 4’er ay hapis cezasına çarptırıldı. Diğer askeri personeller Gazi Günay ve Önder Araz ise beraat etti.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink‘in öldürülmesinde ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle haklarında dava açılan aralarında dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz‘ün de bulunduğu 8 askerin yargılanmasına devam edildi. Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 17. duruşmasında karar çıktı. Duruşmaya Dink ailesinin avukatları Ergin Cinmen ve İsmail Cem Halavut ile sanık Albay Ali Öz’ün avukatı Ali Sürmen ile astsubaylar Okan Şimşek ve Veysel Şahin’in avukatı Nurhayat Bayraktar katıldı.

2. Sulh Ceza Mahkemesi ve Çocuk Mahkemesi tarafından ortak kullanan salonda Çocuk Mahkemesi’nin duruşması devam ettiği için 2. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Bayram Temiz’in makam odasında yapılan duruşmada, sanık Ali Öz’ün avukatı Ali Sürmen, kovuşturmanın soruşturmanın genişletilmesi konusunda mahkemeye verdikleri dilekçeye ilişkin kararın ardından esasa ilişkin savunmasını yapacağını dile getirdi.

Dink ailesinin avukatı Ergin Cinmen ise dosyanın tekamül ettiğini belirterek, kovuşturmanın genişletilmesi talebinin reddini talep etti. Taleple ilgili kararını açıklayan mahkeme başkanı ise doysa kapsamına göre gerek olmadığından ve dosya tekamül ettiğinden kovuşturmanın genişletilmesi talebini reddetti.

"MÜVEKKİLİMİN GÖREVİNİ İHMAL ETTİĞİ SÖYLENEMEZ"

Esas hakkındaki savunmasını yapana Ali Öz’ün avukatı Sürmen, müvekkilinin görevi ihmalden değil, adli görevi ihmalden yargılandığını belirterek, "Kendisine tevdi edilen idari görevin irdelenmesinde ise normalde istihbarat elemanları tarafından görev sonuç raporu düzenlendiği taktirde aktarılır ve buna istinaden de haber kayıt formu düzenlenir. Olayımız da ise istihbari bilgi verdiği söylenen Coşkun İğci, kayıtlı istihbarat elemanı değildir. Bu konuda kendisine tevdi edilen herhangi bir görev yoktur. Hal böyleyken kendisinden alındığı iddia edilen istihbaratın sözlü olarak söylenmiş olması bir anlam ifade etmez. Kaldı ki başlangıçta sözlü olarak söylendiği de iddia edilmemiştir. Dolayısıyla her ne zaman ki görevli istihbarat elemanları göre sonuç raporu düzenlemişler, bunu bildirmişler, buna istinaden de bildirdikleri tarihte haber kayıt formu düzenlenerek gönderilmiştir. Daha önceden böyle bir görev sonuç raporu düzenlenmediğinden müvekkilimin de görevinde ihmal ettiği söylenemez. Bu nedenle beraatine karar verilmesini talep ediyorum. Mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilim hakkında verilecek cezanın hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını talep ederiz." diye konuştu.

Diğer sanıkları Okan Şimşek ve Veysel Şahin’in avukatı Nurhayat Bayraktar da esas hakkındaki mütaalasında, "Müvekkillerim üzerlerini görevleri yapmışlardır, herhangi bir ihmal söz konusu değildir. Öncelikli olarak sanıkların beraatini, mümkün olmadığı taktirde lehe olan hükümlerin uygulamasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

"ALİ ÖZ’ÜN EYLEMİ AÇIKÇA İHMALLİ DAVRANIŞLA ÖLDÜRMEYE İŞTİRAKTİR"

Dink ailesinin avukatlarından Ergin Cinmen ise, “Sanıklardan Ali Öz’ün eylemi açıkça ihmalli davranışla öldürmeye iştiraktir. İstihbarat elemanları suikast yapılacağına dair ihbarları alıp Jandarma Komutanına bildiriyorlar. Gerek Jandarma Komutanı, gerekse Jandarma dışında Trabzon Emniyeti ile İstanbul Emniyeti de bu konuda istihbari bilgi alıyorlar, ancak üç birim de gereğini yerine getirmediklerinden olay meydana geliyor. Burada görevi ihmalin ötesinden bir suç vardır. Sanıkların cezalandırın cezalandırılmasını talep ediyoruz.” dedi.

Dink ailesinin avukatlarından İsmail Cem Halavut da özellikle sanıklardan Ali Öz hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması talebinin uygulanmamasın talep etti. Halavut, “Zira kendisi suç işlendikten sonra rütbesi ve konumu itibariyle suç delillerini karartma gayretine girip bu fili işlemiştir.” diye konuştu.

Tarafların savunmalarının ardından hükmü açıklayan mahkeme başkanı Bayram Temiz, TCK’nın 257/2 maddesi gereğince suçun işleniş şekli ve özellikleri, işlenen suçta sanıkların ihmalle gerçekleşen rolleri ve ihmalin neticesinde meydana gelen neticenin ağırlığı ve bu yönde kamuoyunda oluşan infial nazara alınarak sanıklardan Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve İstihbarat Şube Müdürü Kıdemli Yüzbaşı Metin Yıldız’ın taktiren ve teşdiden 6’şar ay, Astsubaylar Okan Şimşek ve Veysel Şahin ile Hüseyin Yılmaz ve Hacı Ömer Ünalır’ın da Yıldız’ın taktiren ve teşdiden 4’er ay hapis cezasıyla cezalandırılmasını karar verdi.

"TÜRKİYE BU AYIPLA YAŞAYAMAZ"

Dink ailesinin avukat Ergin Cinmen, duruşmanın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, mahkemenin üzerine düşen görevi yaptığını söyledi. Cinmen, AHİM’in daha önceki Dink cinayetiyle ilgili kararının ardından davada ilk karırın bugün çıktığına değinerek, "Sanık Ali Öz ve diğerleri görevi ihmal suçuyla ilgili kanun ne öngörüyorsa ona göre bir hüküm verilirdi ve cezaları tecil edilmedi. Burada kasti olduğu ve suçun işleniş biçimi, suçun toplumdaki infial nedeniyle bir tecil kararı verilmedi. Mahkeme sadece bunları yapabilirdi.” dedi.

Şimdi diğer davalara bakacaklarını anlatan Cinmen, “Ancak şunu söylemek istiyorum, gerek idari merciler, yerel mahkemeler ve gerekse adli mercilerin önemli bir bölümü Hrant Dink cinayetin ilelebet açık kalmasını istiyor. Bu şekilde kamu görevlilerinin açık ihmalleri ile yürütülen davalar Sulh Ceza Mahkemeleri’nde görülüyorsa burada taleplerimiz kabul kararı vermekle görevli mahkemeler tarafından reddediliyorsa bunun anlamı budur. Bununla ilgili hukuksal mücadele devam edecek. Ama Dink davasının neticeye ulaşması için hem yargısal, hem idari, hem de siyasi katmanlarda bir direnme, direniş var. Bu direnişin hukuk yararına kırılması lazım. Aksi taktirde Türkiye bu ayıpla yaşayamaz." ifadelerini kullandı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile