Davutoğlu, 49. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı'nda katıldığı ''Mali, Suriye ve ötesi; günümüz sorunlarıyla başa çıkabilme'' konulu panelde yaptığı konuşmada, bölgede son yıllarda büyük değişimler yaşandığına dikkati çekti.
Ortadoğu ve diğer bazı bölgelerdeki değişimlerin psikolojisinin iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, bölgede 50-60'lı yıllardan bu yana gelen yönetim şekillerinin değişmeye başladığını ifade etti.
Ortadoğu'daki ve diğer bölgelerdeki çözümlerin yeni elitlerin çıkması, bölgesel inisiyatif alınması ve uluslararası camianın zamanında olaylara cevap vermesine bağlı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, çözümün ancak bu şekilde mümkün olduğunu gördüklerini kaydetti.
Davutoğlu, Katar ve Suudi Arabistan'ın Suriye konusunda inisiyatif almalarının sevindirici olduğunu da ifade etti.
Bakan Davutoğlu Suriye ile 10 ay boyunca iletişim halinde olduklarını, ancak bu iletişimin ondan sonra kesildiğini belirterek, Suriye'de Ağustos 2011'de Esed ile 8 saat görüştüğünü, o dönemde muhalefetle görüşmesini tavsiye ettiğini hatırlattı. Esed'in o görüşmede muhalifleri terörist olarak nitelediğini ve görüşmeye yanaşmadığını anlatan Davutoğlu, 60 bin kişi öldükten sonra Esed'in görüşmelere hazır olduğunu belirtmesinin, yönetimin ne kadar irrasyonel bir yönetim olduğunun göstergesi olduğunu kaydetti.
-''BM de insani yardım konusunda bir adım atmalı''
Suriye'de iki milyon kişinin barınaksız ve aç yaşadığına dikkati çeken Davutoğlu, Türkiye'nin Halep'e 40 ton insani yardım gönderdiğini ve göndermeye devam edeceğini vurgulayarak, ''Türkiye olarak mülteciler için 500 milyon dolar harcama yaptık. Kardeşlerimiz için, ihtiyaç halinde bunu yapmaya devam edeceğiz. BM de insani yardım konusunda bir adım atmalı'' dedi.
Mali'de kısa dönemde yaşananlar üzerine BM Güvenlik Konseyi'nden kararlar çıktığına işaret eden Ahmet Davutoğlu, iki yıldır Suriye'de yaşananlara rağmen BM Güvenlik Konseyi'nden bir karar çıkmamasını eleştirdi.
Davutoğlu, soğuk savaş dönemi sona ermesine rağmen BM'de bunun devam ettiğini belirtti.
Suriye'de muhalefet ile rejim arasından diyalog kurulmasını isteyenlerin yanıldığını, çünkü bunun yanlış yönlendirmelerden dolayı çözüm getirmeyeceğini söyleyen Davutoğlu, Suriye'de 160 bin kişinin hapishanelerde yattığını ifade etti.
Suriye rejiminin kendi halkını ve ülkesini vurduğuna işaret eden Davutoğlu, Halep'ten gelen fotoğraflara baktığında gözlerinin yaşardığını belirtti.
Suriye'de 2012 yılının mayıs ayında seçimler olduğunu, ancak atanan başbakanın iki ay sonra görevden ayrıldığını ifade eden Davutoğlu, ''Seçim olması tabii ki iyi. Ancak Suriye'de sözde bir seçim oldu ve yeni parlamento kuruldu, yeni başbakan atandı, iki ay sonra kaçtı. Kim muhalefet liderlerine seçime girme hakkı tanınmasını garanti edebiliyor'' dedi.
Davutoğlu, yaşanan bu sıkıntıların BM için bir sınav olduğunu, BM'nin bu sınavı başarıp başaramayacağının zamanla görüleceğini kaydetti.
Bakan Davutoğlu, Suriye'ye müdahale etmemenin bedelinin ne olacağı sorusuna karşılık şöyle konuştu:
''Biz elimizden geleni yaptık. İnsanları misafir olarak karşıladık. 170 bin mülteci var. 100 bini çeşitli şehirlerde. Tüm desteğimize rağmen BM hiç görüşmedi. Türkiye'nin harekete geçmesini beklediler. Girebildiğimiz kadar yerlere insani yardım götürüyoruz. Uluslararası toplumun desteğine ihtiyacımız var. Türkiye her zaman uluslararası hukuku desteklemeye devam edecek.''
Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'ndeki daimi üyeleri arasında Ortadoğu, Afrika'dan hiçbir üye olmamasına karşın, Konsey'in buralar hakkında kararlar verdiğini, hatta kendi perspektiflerine göre karar verdiğine işaret ederek, BM Güvenlik Konseyi'nde reform ihtiyacı bulunduğunu belirtti.
Ahmet Davutoğlu, bunun böyle devam etmesi durumunda, BM Güvenlik Konseyi'nin meşruiyet tartışmasının ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu.
-İran'ın nükleer programı
İran'ın nükleer programıyla ilgili yapılan görüşmelerle ilgili Davutoğlu, bu görüşmelerin 5+1 yerine, 5+3 olması gerektiğine işaret ederek, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın da dahil edilmesi gerektiğini söyledi.
İsrail'in de buna dahil edilmesi talebine karşılık Davutoğlu, ''İsrail Nükleer Silahların Yayılması Anlaşması'na taraf değil. İsrail ilk olarak bu anlaşmaya saygı duysun'' dedi.
Panelde konuşan Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad bin Casim bin Cabir Al Sani de BM'yi ''yeteneksizlikle'' suçladı. Al Sani, BM'nin Suriye'deki halkı kurtarması gerektiğini vurgulayarak, Suriye'de yaşananların çözüme kavuşmaması halinde bölge için önemli bir yanardağ oluşturacağını iddia etti.
Amerikalı senatör John McCain ise Suriye'ye müdahale konusunda Rusya'nın sürekli veto hakkını kullandığını, bu nedenle BM'nin gerekeni yapamadığını savundu.
Muhabir: Cüneyt Karadağ
Yayıncı: Şermin Coşkun
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Açıklaması
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Gün, uluslararası camianın Suriye'yi yeniden değerlendirme günüdür'' dedi.