Dışişleri Bakanı Davutoğlu Açıklaması

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik krize dikkati çekerek, ''Ekonomik krizin yarattığı bütün zorluklara rağmen şu gerçeğin farkında olmalıyız ki, Avrupa Birliği yeniden kendini şekillendiriyor. Türkiye olarak bunu çok yakından takip ediyoruz'' dedi.

Davutoğlu, AA Haber Akademisi'nin ''Diplomasi Haberciliği'' ve ''Finans Haberciliği'' sertifika programına katılan öğrencilerle bir araya geldi.

AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, burada yaptığı konuşmada, akademide 30'dan fazla diplomasi muhabirinin yetiştiğini belirtti.

Dışişleri Bakanlığı'yla ortak yürütülen bu projeyle gelecek aydan itibaren Bakanlığın diplomat ve yöneticilerinin öğrencilere diplomasi ve uluslararası ilişkiler konusunda dersler vereceğini bildiren Öztürk, haberleri doğrudan İngilizce yazabilen ve okuyabilen bir ekip yetiştirmek istediklerini anlattı.

Bu sene, İngilizce'de doğrudan yayın yapmaya başlanacağını vurgulayan Öztürk, akademi başlarken, öğrencilere, ''Bu topraklar, dünyaya her zaman söyleyecek sözü olan insanların yetiştiği topraklar. Bugün de bu topraklarda iddialı insanların yönettiği bir ülke var ve onların bir sözü var. Bu sözü bütün dünyaya taşıyacak bir ekip yetişiyor, burada'' dediğini söyledi.

-''Böyle bir çalışma başlı başına bir devrim niteliğinde''-

Daha sonra, ''Türkiye'nin Dış Politika Vizyonu'' konulu ders veren Dışişleri Bakanı Davutoğlu da hem bir eğitimci hem de Dışişleri Bakanı olarak Haber Akademisi'ndeki eğitimden büyük heyecan duyduğunu ifade etti.

Eğitimin insan inşasında büyük katkı yaptığının altını çizen Davutoğlu, ''Böyle bir çalışma içinde olunması başlı başına devrim niteliğinde. Çünkü günümüz dünyasında yapılan faaliyetin kendisi kadar bunun algılanış biçimi de önem taşıyor'' diye konuştu.

Bazen haber kurumlarının, ülkenin güç faktörlerini misliyle artırabildiğini belirten Davutoğlu, BBC ile İngiltere'nin uluslararası etkisi ya da El Cezire'nin Katar'a sağladığı katkıların bu duruma verilebilecek en iyi örneklerin başında geldiğini anlattı.

Son dönemde, Anadolu Ajansı ve TRT'de gözlemlenen atılım hamlelerinin Türkiye'nin yeni stratejik perspektifinin doğrudan yansımaları olduğunu söyleyen Davutoğlu, iletişim alanında büyük bir değişim süreci yaşandığını dile getirdi.

İletişimin kurumsal değişimi yapılırken, insan unsurundaki değişimin de önemli olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şöyle devam etti:

''Diplomasi muhabirleri bu noktada bizim hem en yakın mesai arkadaşımız ama aynı zamanda bazen yanlış algı uyandırıldığında onu telafi edebilmek için doğrudan başvurabileceğimiz kaynaklar. Bazen yanlış algı uyandırmak isteyenler diplomasi muhabirleri üzerinden de bazı haberlerin yayılmasında fayda mülahaza ediyor olabilir. Bunun için diplomatlarla diplomasi muhabirleri arasında ne kadar önceden ilişkiler başlar, karşılıklı güven ilişkisi doğar, psikolojik bariyerler ortadan kalkarsa o ölçüde bu konularda pozitif yönde bir değişim olur. Ben o yüzden bakan olduğumda iletişim birimlerimiz olsa da diplomasi muhabirliğinden gelen Osman Sert'i yanıma özellikle aldım. Çünkü bazen empati yapmamız gerektiğinde basın dünyasının perspektifiyle bizim bakış açımız örtüşemeyebiliyor. Sizin önemli gördüğünüz husus karşı tarafta önemli olarak algılanmıyorsa, o yansımıyor. Bazen de sizin devlet meselelerinde hassasiyetleriniz olur. O konularda da kanalın doğru işlemesi gerekiyor.''

Diplomasi muhabirleri ne kadar iyi yetişirse kendilerinin o kadar mutlu olacağını belirten Davutoğlu, ''Demokratik bir ortamda yaşıyoruz. Her şeyi sorabilirsiniz ama yeter ki bilerek sorun. Ama nasıl ben bir gün içinde dışişleri bakanı olarak Suriye, Irak, Bosna, Arnavutluk, Kosova, Afrika, Kafkasya, Orta Asya, Latin Amerika ile uğraşıyorsam ve gelişmeleri takip etmek durumundaysam, iyi bir diplomasi muhabiri olmak istiyorsanız siz de bütün o çeşitliliği kendi birikiminize yansıtmak zorundasınız'' şeklinde konuştu.

-''Uluslararası arena, çok dinamik bir değişimden geçiyor''-

Davutoğlu, Akademi öğrencilerinin, Avrupa Birliği üye ülkelerinde yaşanan ekonomik krize ilişkin sorusu üzerine de şunları kaydetti:

''Öncelikle şu gerçeğin farkında olmalıyız ki, uluslararası arena, çok dinamik bir değişimden geçiyor. Avrupa Birliği statik bir kuruluş değil. AB de ekonomik birlik olmaktan siyasi bir birliğe dönüşüyor. AB'deki bu kriz ile dönüşüm arasında bir karolesyonu vardır. Ekonomik krizin yarattığı bütün zorluklara rağmen, şu gerçeğin farkında olmalıyız ki, AB yeniden kendini şekillendiriyor. Türkiye olarak bunu çok yakından takip ediyoruz. Çünkü biz Avrupa tarihini yüzyıllardır parçasıyız ve parçası olmaya da devam edeceğiz. Bizim AB'ye tam üyeliğimiz, stratejik hedefimizdir.''

-''Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin yeni bir anlamı olacak''-

AB'de iki eğilim gözlemlediklerini anlatan Davutoğlu, ''Birincisi, gittikçe derinleşmekte olan bir şeydir. Bu da para ve finans konularındaki merkezileşme politikalarında uyum sağlama sorunudur. Bir ülkede, bir bölgede para ve finans politikalarında uyum sağlamayı planlıyorsanız, daha merkezi bir sisteminizin olması gerekir. Bu birinci eğilim, daha merkezi ve ekonomik bir idareyi getirecek. Bu da siyasi bir dönüşüme yol açacak. Bu durumda ulus devletin rolü azalıyor'' ifadelerini kullandı.

İkinci eğilimin ise AB'deki İngiltere ve İsveç gibi ülkelerin, birlik içerisinde derinleşen politikaları sorgulaması olduğuna işaret eden Davutoğlu, ''Avrupa'nın derinleşen politikalarını sorgulayan ülkeler var. Bu ülkeler daha gevşek bir yapı istiyorlar. AB'de bu iki eğilim önümüzdeki dönemde çarpışan iki eğilim olacak. Biz Türkiye olarak bunu yakından izliyoruz. Çünkü iki kanaldan ilerleyen bir Avrupa olacaksa, eğer iki kanaldan ilerleyen bir AB ortaya çıkıyorsa Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin yeni bir anlamı olacak. Bu yüzden çok yakından izliyoruz. Bütün bu süreç sonunda AB'nin daha güçlenmiş, genişleme konusunda da daha açık haline gelmesini bekliyoruz.''

Muhabir: Meltem Uzun - Kurbani Geyik

Yayıncı: Göksel Sözer
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile